Hande ZEYREK- Geçtiğimiz hafta başında, bir yıl önce imara açılan Sarıyer Gümüşdere ve Kısırkaya için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a bir iş adamının imarı için ricada bulunduğu ortaya çıktı. Bayraktar da iddiayı doğrular bir açıklama yaptı.
İş makineleri geldi
Bunun ardından Kısırkaya’da köylünün işlettiği, tek halk plajının tesisleri geçen hafta Sarıyer Belediyesi’ne ait iş makineleriyle yıkıldı.
Kuzey Ormanları’nın bulunduğu bölgedeki plaja 1966’da İller Bankası teşvikiyle köye gelir olarak kullanılmak üzere çay bahçesi, büfe ve kabinler yapıldı. Köylünün işlettiği plajda yine köydeki gençler çalışıp, cankurtaranlık yapıyordu. Köylüler plajdaki işletme için Milli Emlak’a yıllarca ecrimisil ödedi.
Bahane boğulmalar
Ancak plaj, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devrolunca kaderi de yıldırım hızıyla değişti. Özel bir maden şirketine kiralandığı öne sürülen plaj, önce ‘çay bahçesi ve büfenin imarı yok’ denilerek haziran ayında Sarıyer Belediyesi tarafından mühürlendi. İşletme mühürlendiği için cankurtaran da bulundurulamayan plajda 3 ayda onlarca kişi boğuldu. Belediyeye ait iş makineleri geçtiğimiz perşembe günü plaja girerek tesisi yıktı. Köylülere de boğulma olayları çok olduğu için yıkım yapıldığı söylendi.
Yer bırakmadılar
Halk, AKP’nin köylerinde bir avuç yer bırakmadığını hepsini pasellediğini söyledi. Duruma isyan eden Sami Yıldırım, şöyle konuştu: “Yıkılan plaj tesisine güzel bir villa olur. Adamlar helikopterle gezip yer seçiyor. Ben AKP’ye oy verdim. Bugüne kadar inanmadım. Herkes ucu size de dokunacak diyordu inanmadım. Ama şimdi ucu bize de dokundu. Her şey ortada. 150 görevli yığdılar köylüden koktular resmen. Her şeyi ayarlamışlar.”
Başımızda halkına eziyet eden bir iktidar bulunuyor
Uğradıkları haksızlık, Kısırkaya Köyü’nün halkını isyan ettirdi. Hem köye hem de köydeki gençlere gelir sağlayan plaj üzerinden oynanan oyunlara tepki gösteren köylülerden Şahin Yıldırım, şöyle konuştu:
Meraları da aldılar
“Ülkenin yağmalanmayan yeri mi kaldı. Köyümüzün yüzlerce dönüm merasını da aldılar. Gözlerini toprak doyursun. Nereye kadar götürecekler. Satılmadık yer kalmadı. Başımızda halkına eziyet eden bir hükümet var. 20 Köylüye karşı 50-60 jandarmayla geldiler köye...” İtiraz için mahkemeye başvurduklarını, ancak karar beklenmeden yıkımın gerçekleştirildiğini belirten köylülerden Atakan Akyurt, “Köylüye imar yok çatı bile yapamazsınız. Ama özel imarlarla yandaşa her izin veriliyor. Resmen parsel beğenip imara açtırılıyor” dedi.
“Asıl sebep rant”
Bu yaşananların arkasında rant paylaşımı bulunduğunu iddia eden köylülerden Hüseyin Aksoy ise, “Bu köyde bir tek bu plaj vardı özel olmayan halka ait. Ona da göz diktiler. Erdoğan Bayraktar daha önce ‘Başbakan söyledi, ben yaptım” dedi. O ne derse o oluyor” diye tepki gösterdi. Plajın orman köylüsüne yardım olması için devlet parasıyla yapıldığını belirten Yılmaz Yıldız da, “Şimdi plajı, köylünün elinden alındı. Tarım yoksa, orman yoksa nereden geçinecek köylü. Cennet köyümüzü cehenneme çevirdiler. Adama hayvancılık yapsın diye kredi vermişler. Ama diğer yandan merasını elinden alıyorlar. Her şey onların elinde” şeklinde konuştu.
Sarıyer Gümüşdere
Yandaşlar helikopterle gezip villa yeri bakıyor
İstanbul’un Karadeniz manzaralı son yeşil alanına da dozerler girdi. Halka açık plajdaki tesisler yıkıldı. Yöre halkını talan korkusu sardı.