17 Aralık Büyük Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu kapsamında tutuklanan aralarında eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan ve işadamı Rıza Sarraf'ın da bulunduğu 5 kişi hakkında tahliye kararı çıktı.

5 kişi hakkında atılı suçların şüpheliler lehine değişme ihtimali, delillerin toplandıkları, sabit ikametgah ve konumları gereği kaçma ve delilleri karartma ihtimali bulunmadığından ayrı ayrı tahliyelerine karar verildi.



17 Aralık'ta gözaltına alınan 5 kişi de 21 Aralık günü sevk edildikleri nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak Metris Cezaevi'ne gönderilmişlerdi. Şahıslar cezaevlerinde geçirdikleri 70 günün ardından tahliye edildiler.

YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI KONDU!

Mahkeme, tahliyesine karar verilen Reza Zarrab, Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan, Özgür Özdemir ve Hikmet Tuner hakkında "yurt dışına çıkış yasağı ve haftada bir gün güvenlik merkezine giderek imza atma" zorunluluğundan oluşan adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına hükmetti.

TUTUKLU KALMADI

Soruşturma kapsamında tutuklu kimse kalmadı.



Taleplere ilişkin ara duruşma yapan İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi, avukatların sözlü beyanlarını da aldı.

Mahkemenin gerekçesi şöyle:

"Şüphelilerin rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve rüşvet vermek suçlarına yönelik delillerin, iletişim tespiti, dinlenilmesi, kayda alınması ve teknik araçlarla izleme ve neticesinde görüntülerin kayda alınması suretiyle elde edildiği, bu şekilde elde edilen delillerin yan delillerle desteklenmediği sürece tek başına esasa ilişkin delil mahiyetinde bulunamadığı açıktır.

Toplanan tüm delillerin telefon dinleme ve teknik takip sonucu elde edildiklerinden delillerin toplandığı dolayısıyla karartılmasının söz konusu olamayacağı ve şüphelilerin sabit ikametgahı ve konumları itibarıyla kaçma şüphelerinin olmadığı, en son incelemelerden sonra dosyaya kayda değer bir delil girmediği, bilirkişi incelemelerinin her zaman yapılabileceği, kamu görevlisi olmayan şüphelilerin, rüşvet vermek ve rüşvete aracılık etmekten tutuklandıkları, aracılık ettiklerinin yasal delillerle ortaya konulması gerektiği, böylece şüphelilere atılı suç vasıflarının, şüpheliler lehine değişme ihtimalinin yüksek olduğu, bu durumda tutuklu kalmalarının mağduriyetlerine sebebiyet vereceğinden tahliye hükmü kurulmuştur."