Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında "17 Aralık soruşturmasını gerekçe göstererek, dönemin Başbakanı Erdoğan'a hakaret ve tehditte bulunduğu iddiasıyla" kamu davası açılan  Bolu Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz iddialara yazılı bir açıklama ile cevap verdi.

Hakkında linç kampanyası yürütüldüğü iddia eden Zekeriya Öz "17 Aralık yolsuzluk soruşturmasından sonra miting meydanlarında defalarca hakaret, iftira ve tehdite maruz kaldım. Hukuken nesebi gayri sahih olan havuz medyası neredeyse hergün yalan haberlerle şahsıma karşı linç kampanyası yürütüyor. Geçerli hukuk kurallarına ve Yargıtay kararlarına göre açıkça suç olan bu fiillere karşı suç duyurusunda bulunuyorum. İnsanların onurunu hiçe saydıkları için yayınlamasalar da tekzip gönderiyorum ve tazminat davası açıyorum. Ancak her nedense savcılar adeta şüpheli avukatı üslubuyla uzun uzun takipsizlik veriyorlar ya da ellerinde bekletiyorlar. Takipsizliklere itiraz ettiğimde de aylardır bir türlü karar vermiyorlar. Yani geçerli hukuk kuralları mağdur ben olunca işle(til)miyor.Oysa ben demokratik bir hukuk devletinde yaşadığımı zannederek eleştiri hakkımı kullandığımda hukuk hemen işletiliyor." dedi.



ATATÜRK PORTRELİ ÖZÇEKİMLE MESAJ VERDİ

Twitter'daki profil fotoğrafını "Atatürk portresi önünde çektiği özçekim" ile değiştiren Öz açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Aşırı motive olduğu anlaşılan meslektaşlarım bana karşı yapılan ağır hakaret, iftira ve tehditleri görmezden gelirken bana söylenenlerin yüzde biri bile olamayacak eleştirilerimden dolayı hemen dava açıyorlar. Öncelikle şahsım Türk Milleti adına mevzuat çerçevesinde görev yapan, hakka, hukuka saygılı bir Cumhuriyet Savcısıyım.Bu ülkede derin yapıların değil  hukukun egemen olması ve demokrasinin yaşaması için hayati risk alarak soruşturmalar yaptım.

O nedenle geçerli hukuk kuralları içinde seçimle işbaşına gelen idarecilere milleti temsil ettikleri için her zaman saygı duyarım.Bu Türk milleti adına görev
yapan bir yargı mensubu olarak benim aldığım devlet terbiyesinin bir sonucudur. Ancak bu, idarecilerin yaptığı hukuksuzlukları görmezden gelmeyi  ve eleştirmemeyi gerektirmez. Eleştiri bazen sertte olabilir. Eleştirilerimin amacı yapılan yanlışların düzeltilmesi, hukukun bu ülkede her açıdan egemen olması ve adaletin herkese uygulanmasıdır."