Yaklaşık 400 kişinin katıldığı eyleme gelenler ellerinde, 'Nükleer santralle hayır', 'Nükleer öldürür' pankartları taşıdı. Santral şantiyesinin girişinde 'Mersin Akkuyu'da nükleer santralle hayır diyoruz' pankartı açan eylemciler adına konuşan ÇYDD Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Olcay Yezdani, tüm şubelerinin eyleme katıldığını söyledi. Yezdani, "Akkuyu'da hukuksuz bir şekilde yapılması planlanan nükleer santral projesiyle ilgili ÇED raporu, Çevre Bakanlığı tarafından iki hafta önce halkın görüşüne açıldı. Ancak 4 bin sayfalık rapora itirazlar için sadece 10 günlük göstermelik bir süre tanındı. Peki, Akkuyu Nükleer Santrali'ne neden karşı çıkmalıyız? Çünkü Akkuyu'da yapılacak bir nükleer santral, hem Akkuyu'yu hem de tüm Türkiye'yi geri dönülemez felaketlere götürecektir" dedi.

 

Nükleer enerjinin hala çözülemeyen radyoaktif atıklarının ekolojik dengeyi bozduğunu savunan Yezdani şöyle konuştu:

 

"Bütün dünyada gelişmiş ülkelerin vazgeçtiği bu teknolojiyi Akkuyu'ya getirmeyi planlayan firma, Rusya'daki Çernobil felaketinin sorumlusu olarak bilinen ve sicili skandallarla dolu bir firmadır. Akkuyu'da en son teknolojinin kullanılacağı söyleniyor, ancak Japonya'daki Fukişima felaketi, en son teknolojilerin bile nükleer santrallerde felaketleri engelleyemediğini ortaya koymuştur. Deprem kuşağında olan ülkemizde, Akkuyu ve Sinop'ta uygulanması planlanan nükleer santrallerin dünyada henüz denenmemiş ve işletmeye alınmamış olması kaza riskini daha da artıracaktır. Akkuyu Nükleer Güç Santrali, denizdeki ekolojik sistemi tamamen bozacak, Akdeniz foklarını kaçıracak ve mevcut balık neslini de büyük ölçüde tüketecektir."

 

ÇERNOBİL NEDENİYLE 10 YAŞINDA GİBİ GÖRÜNÜYORUM

Bu arada eyleme Düzce'den katılan Zafer Taşdemir çevrecilerden büyük ilgi gördü. Taşdemir, 30 yaşında olmasına rağmen çok küçük görünmesinin nedeninin 'Çernobil mağduru' olmasına bağlayarak şunları söyledi:

"Ben Zafer Taşdemir. 30 Ağustos 1984 Düzce doğumluyum. Çernobil faciasından dolayı İran üzerinden Batı Karadeniz tarafına gelen radyasyonlu bulutların getirmiş olduğu yağmur ve yağmurla beslenen bitkilerin, içme sularının tüketilmesi sonucu vücudum radyasyona teslim oldu. Beyin kanseri teşhisi konuldu. Ailemiz 5 kişi ve hepimiz kanseriz. Nükleere karşıyız ve topraklarımızda bir daha tedavisi mümkün olmayan acılar yaşanmasın istiyorum."

 

Sağanak yağışa rağmen çevrecilerin büyük ilgi gösterdiği eylem, konuşmaların ardından olaysız bir şekilde dağıldı.