Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, vefat eden bir gazetecinin cenazesine sahip çıkmamakla suçlandığını ve ağır iftiralara maruz kaldığını söyledi. Hakkında sosyal paylaşım sitelerinde dedikodu üretilerek yıpratma çalışmaları başlatıldığını belirten Sertel, yaşadığı linç kampanyasıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Çirkin iftiralara maruz kaldıklarını belirten Sertel, "Ankara Gazeteciler Cemiyeti üyesi, sürekli basın kartı sahibi gazeteci Taner Kıdır, cumartesi gecesi Hakk'ın rahmetine kavuştu. Bir süre önce İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ne de üye olmak için başvuruda bulunan ve üyemiz Orhan Baykal ile birlikte ziyaretime gelen Taner Kıdır’ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşadım. Hürriyet, Günaydın, Güneş ve Hergün gazetelerinde çalışan rahmetli büyüğümün vefat ettiğini, pazar günü öğle saatlerinde bana yine Orhan Baykal haber verdi. Ben yaşamım boyunca vefalı bir insan oldum. Yaşamım boyunca da tanıyayım ya da tanımayayım herkese yardım etme isteğini bir alev gibi hep içimde taşıdım. Bırakın gazeteciyi, hiç tanımadığım bir insan olsa ve benden cenazeyle ilgili yardım istese hemen koşarım. İzmir’de Mezarlıklar Müdürü, hastane başhekimleri beni çok iyi tanır, çünkü hasta olan herkesin tedavi görmesi için başhekimleri arar, ricada bulunurum. Bazen de hasta olan arkadaşlarımı elinden tutar, hastaneye kadar götürürüm. İsmini ilk kez gazeteci ağabeyim Nahit Duru’nun uyarmasıyla öğrendiğim şahsın, benimle ilgili Facebook’ta yazdığı yazının aslı astarı yoktur, yalandır, iftiradır." dedi.

Hakkında yazılanların kendisini yaraladığını belirten Sertel, "Yargısız infaza tanık oldum. İftiralara güldüm geçtim. Kalleşliklere alışkınım ancak ilk kez yaralandığımı hissediyorum, çünkü vefat etmiş bir gazeteciye sahip çıkmamakla suçlanıyorum. Beni tanıyanlar, bu kötü davranışı benim asla yapmayacağımı bilirler. Bana bu haksız suçlamayı yapan beyefendiye sesleniyorum. Sanırım Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin üyesisin ve Başkan Yardımcınız Savaş Kıratlı’nın, Genel Sekreteriniz Ümit Gürtuna’nın telefonları vardır sizde. Vefatı öğrendiğim gibi kendileriyle paylaştığım gibi cenaze yakınları ile telefonla irtibat kurmalarını da sağladım. Eğer azıcık insanlığın ve vicdanın varsa benden özür dilersin. Duydukları her habere inanan deneyimli gazetecilere de şunu söylemek isterim, haberi suçlanan kişiden teyit etmeden olayı yorumlamak da ne derece doğru, oturun bir daha düşünün." şeklinde konuştu. (Cihan)