CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya “Dünya Çocuk Hakları Günü”nedeniyle bir açıklama yaptı. Akkaya’nın açıklaması şöyle:

“Çocuk haklarıyla çocuktur” anlayışıyla çocuk sömürüsüne son vermek için sonuna kadar mücadele edeceğimizi hatırlatıyor; 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününde tüm çocuklarımızın yüzlerinin gülmesini diliyorum..

BM tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde Çocuk Hakları Sözleşmesinin kabul edilmesinden bu yana her yıl 20 Kasımda bütün dünyada kutlanan “Dünya Çocuk Hakları Günü”nde; çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlalleri ne yazık ki günümüzde de devam etmektedir. Dünyanın pek çok yerinde yaşanan kötü koşullardan, yetişkinler kadar çocuklar da etkilenmekte ve ayrımcı uygulamalar çocukları da mağdur etmektedir.

Türkiye’deki çocuklar da ne yazık ki dünyadaki tüm çocuklarla birlikte aynı sorunlarla, ihlallerle ve suistimallerle karşı karşıya kalmaktadır.

AKP hükümetinin 2012 yılında yasalaştırdığı 4+4+4 yasası ile zorunlu ilköğretim yaşı 6-13 yaş aralığına çekilmiş;  ortaokulun bitiş yaşı çocuk işçiliğinin yaygınlaşma yaşını fiilen 13’e düşürmüştür. Yasalarla çocuk işçiliğinin önü açılmış; çalışma hayatının temel parçalarından biri haline getirilen çocuk işçilerin, hukuksuz, kuralsız ve güvencesiz bir şekilde; adeta “köle” olarak kullanılmasına sebebiyet verilmiştir.

Ülkemizde okula devam ederken çalışan çocukların sayısı 2006-2012 yılları arasında yüzde 64 oranında artmış; 5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların sayısı 8 milyon 397 bine ulaşmıştır.

Geçen yıl yaşamını yitiren 1235 işçinin 59’u çocuk işçidir. Yani can veren her 20 işçiden birisi yoksulluktan dolayı çalışan çocuk işçilerdir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2003- 2013 yılları arasında 227 çocuk işçinin hayatını kaybettiğini, aynı dönemde 149 çocuk işçisinin iş kazası sonucu sürekli iş göremez hale geldiğini bildirmiştir. 2014 yılının ilk 10 ayında 46 çocuk işçi iş cinayetine kurban gitmiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her fırsatta "En az 3 çocuk yapın" dediği Türkiye'de her üç çocuktan ikisi şiddetli maddi yoksunluk içinde yaşamaktadır.

Sokaklarda simit satıcılığı, çöp toplayıcılığı gibi işlerde çalışan çocukların her geçen gün sayısı artarken, bu çocuklar çalışma şartlarının ağırlığı ve çevresel riskler sebebiyle her an ölüm tehlikesiyle ve hastalıklarla karşı karşıyadır.

Ayakkabısını 10 yaşındaki bir çocuğa boyatan ve boya sandığına mahkum olmasını isteyen bir Sağlık Bakanının varlığı en temel sorunlardan biridir. Asıl sorgulanması gereken çocuklarımızı kendi haline terk eden sözde ak denilen karanlık zihniyettir.

Yaşamını yitiren 16 yaşındaki Muhammet İsa Soysal için mahkemenin belirlediği 47 bin liralık tazminat insan yaşamının değersizliğini hafızalarımıza kazımaktadır.

Adana’da pres makinasına sıkışıp ölen 13 yaşındaki Ahmet Yıldız… Canı için, 30 bin lira paha biçilen; 24 aya kadar taksitlendirilen; işverenin olayın trafik kazası olduğunu söylediği; hükümetin de sadece izlediği… Ahmet Yıldız…

Ekmek parası için kağıt toplarken bir kamyonetin altında kalarak can veren 6 yaşındaki Yücel Arı… Geriye kalan bir acılı annenin feryadı “yavrum ölme… Çok küçüksün…

Cezaevlerinde anneleriyle birlikte yaşamak zorunda kalan 334 kader mahkumu çocuk…

Bir yılda daha hayatının baharında iken; kader, alınyazısı, töre denilerek kara gelinlik giydirilen, hayalleri ellerinden alınan 40 bin çocuk gelin…


Sonuç ortadadır ki; 12 yıllık AKP iktidarında çocuklara yönelik bilimsel, stratejik, gerçekçi herhangi bir plan bulunmamakta; çocuklar sadece “ideolojik tercihlere” deneme tahtası olarak görülmektedir.

Çocukların hak ihlallerinin her gün daha da meşrulaştırıldığı günümüzde; tüm çocuklara fırsat eşitliği sağlamak ve onların sağlıklı bir çevrede, insan onuruna yakışır şekilde gelişmesini sağlamak adına; tüm siyasi partilerin çocuk hakları konusunda ortak harekete geçmesini diliyorum.

“Çocuk haklarıyla çocuktur” anlayışıyla çocuk sömürüsüne son vermek için sonuna kadar mücadele edeceğimizi hatırlatıyor; 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününde tüm çocuklarımızın yüzlerinin gülmesini diliyorum.