CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde planlanan HES’lerin tamamı inşa edilirse; yapılacak olan yollardan, inşaat alanlarından, yüksek gerilim hatlarının çekilmesinden ve su kanallarından dolayı toplam kaç hektar orman alanının bu tesislerden etkileneceğini, toplam kaç adet ağaç kesileceğini sordu.

Hamzaçebi, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde şöyle dedi:

“Türkiye genelinde 2014 Kasım ayı itibarıyla işlemekte olan kaç adet HES bulunmaktadır? Bu santrallerden kaç tanesi Trabzon, Rize, Ordu, Giresun ve Artvin illerinde yer almaktadır? 2014 Kasım ayı itibarıyla kaç adet HES, proje ya da inşaat aşamasındadır? Proje ve inşaat aşamasında olan HES’lerin Trabzon, Rize, Ordu, Giresun ve Artvin illeri itibarıyla sayısal dağılımı nedir? Trabzon İli Araklı İlçesi’nde denize dökülen Karadere üzerinde faaliyete geçmiş olan veya proje ya da inşaat aşamasında kaç HES vardır? Bunlar, hangi şirketler tarafından işletilmekte ya da inşa edilmektedir? İşletmeye geçmiş olan tüm HES’lerin toplam üretimi kaç gigawatt seviyesindedir? Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yapılması planlanan HES projelerinin tamamlanmasının ardından bu bölgedeki HES’lerin toplam üretiminin kaç gigawatt seviyesinde olacağı öngörülmektedir? Bu üretim Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin ne kadarlık bir kısmını oluşturmaktadır? Doğu Karadeniz Bölgesi’nde planlanan HES’lerin tamamı inşa edilirse; yapılacak olan yollardan, inşaat alanlarından, yüksek gerilim hatlarının çekilmesinden ve su kanallarından dolayı toplam kaç hektar orman alanı bu tesislerden etkilenecek, toplam kaç adet ağaç kesilecektir?
Danıştay tarafından hukuka aykırı bulunan ve üretim lisansı iptal edilen kaç adet proje bulunmaktadır? Bu projelerden kaç tanesine yeniden onay verilmiştir? Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yapılması planlanan HES’ler köylüye zarar vermeyecek, ekolojiyi etkilemeyecek, iklimi bozmayacak ise bölgede yaşayan köylülerimiz neden yeterince bilgilendirilmemiştir? Kendi köyünde, su kaynağı olan derelerin üzerine yapılacak HES’ler hakkında protesto özgürlüğünü kullanmak isteyen köylülerimiz, özellikle kadınlarımız neden darp edilmiştir? Basında yer alan haberlerde işletmeye geçmiş HES’lerin derelerdeki suyun neredeyse tamamını kullandığı, ‘can suyu’ tabir edilen, yaşam için bırakılması gereken suyun bırakılmadığı, EPDK’dan denetime gelinmeden önce kapakların açıldığı, denetimden sonra bu ‘can suyu’nun tekrar kesildiği belirtilmektedir. HES’lerin bölgedeki su dengesini değiştirmeyeceği iddia ediliyorsa köylülerin isyan ettiği bu durum nasıl açıklanmaktadır?”