Zeytindostu Derneği Başkanı Abidin Tatlı, beraberinde Yönetim Kurulu üyeleri Mücahit Kıvrak, İbrahim Tuna, İsmail Kantarcıoğlu, Hüseyin Bozkurt ve bir önceki başkan Mustafa Alhat ile birlikte, 6 bin zeytin ağacının kesildiği alanda incelemelerde bulundu. Burada Yırca Köyü Muhtarı Mustafa Akın, köylüler ve çevrecilerle görüşen Tatlı, ülke kamuoyunu sarsan olaydan duydukları üzüntüyü dile getirdi. Zeytincilik sektörüne yönelik endişe verici girişimlerin son dönemde arttığına dikkat çeken Tatlı, zeytincilik sektörünün benzer girişimleri kaldıramayacağını vurguladı.

‘ZEYTİN AĞAÇLARININ KATLEDİLMESİNİ KABUL ETMİYORUZ’

“Zeytinciliğin ana unsuru zeytin ağaçlarının katledilmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz.” diyen Abidin Tatlı, şunları kaydetti: “Temelde burada bölgenin yer altı kaynakları önem arz ediyor. Buna bağlı ülkenin ihtiyaçlarının karşılanması için bakanlıkların çalışmaları var ama biz zeytin ve zeytinyağı sektörü olarak, sektörümüzün ana unsuru olan ağaçlarımızı korumak adına buradayız. Biz bu tür kayıplara tahammül edecek bir sektör değiliz. Bunlar mutlaka uzlaşıyla, bir planlama çerçevesinde, masabaşında oturularak yapılabilmeli. Sektörümüzün ana unsuru zeytin ağaçlarımızın hiçbir suretle katledilmesini biz uygun bulmuyoruz. Zeytin ağacı, şanssız bir şekilde turizmle imara, kömürle termik santrale boyun eğmektedir. Santrali yapmak isteyenler, enerjide darboğaza girilmemesi için santral yaptıklarını iddia etmektedirler. Ülkemizi enerji darboğazına sokmamak adına zeytin ağaçları kesileceğine, insanlar Soma’da, Ermenek’te, Zonguldak’ta madenlerde öleceklerine enerji tasarrufu kampanyaları yapılmalıdır. Bugün yeni ölümler olmasın diye madenlere gidenler, bugün yeni ağaçlar kesilmesin diye Soma’ya gelenler, bu tasarruf hareketlerine gönülden destek vereceklerdir. İnsanların enerjilerini doğru kanalize etmeliyiz.’’

‘KAYIPLARIN ARTMASINDAN ENDİŞELİYİZ’

Zeytin ağacının büyüyüp gelişmesinin 6 ile 10 yılı bulduğunu kaydeden Tatlı, “Zeytin ağaçları, diğer meyvelerde olduğu gibi 5 ile 10 yıl ürün vermiyor. Zeytin ağaçlarına ölümsüz ağaç denmesinin sebebi, 100 yıl meyve verip bin yıl yaşıyor olabilmesinden kaynaklanıyor. Binlerce yıl yaşıyor, bizim gibi ortalama 15 nesli gören bir ağaç. Burada 30 ile 50 yaş aralığında ağaçlar mevcut. Çok eski olmamakla birlikte Türkiye’nin aktif ortalamasına tekabül araçlar var burada. Buraya fidan dikildi fakat bunların ikame olması için 10 yıldan fazla süre geçmesi gerekiyor. Burası kamulaşmış bir alan, o ağaçların da orada çok fazla yaşayabileceğini pek varsaymıyorum. Bölge halkı olarak bizler de elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Tabii bunlar büyük kayıplar. Bu kayıpların artmasından endişe ediyoruz.” diye konuştu. (Cihan)