Uzmanlar, akut pankreatitin en önemli nedenleri arasında alkol kullanımı ve safra yolu taşları olduğunu belirtti. Karın ağrısı, mide bulantısı, kusma ve şiddetli kanama ile ortaya çıkabilen pankreastaki ani bir iltihaplanma olan 'akut pankreatit' hayati tehlikeye neden olabiliyor.

Doç. Dr. İrfan Koruk, akut pankreatit ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Türkiye'de daha çok safra taşlarına bağlı ortaya çıkan akut pankreatit rahatsızlığının yabancı ülkelerde alkol tüketiminden oluştuğunu söyleyen Koruk, "Yabancı ülkelerde alkol tüketimi akut pankreatitlerin birinci nedeniyken, ülkemizde safra taşlarına bağlı pankreatit daha sık görülmektedir. Fazla miktarda alkol tüketimi, pankreas dokusunda ödem ve akışın engellenmesine yol açarak hastalığa neden olabilmektedir. Safra taşları ise; safra kesesini bağırsağa bağlayan kanala geçerek burada kalıcı veya geçici tıkanıklığa neden olabilir. Pankreas kanalında tıkanıklık, ödem ve sonrasında da pankreatit tablosu ortaya çıkabilmektedir." dedi.

İlaç kullanımının da akut pankreatit rahatsızlığını tetikleyebildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Koruk, "Başta bir kısım tansiyon ilaçları olmak üzere kişinin kullandığı ilaçlar, kanda trigliserid artışı, kalsiyum yüksekliğine neden olan hastalıklar da akut pankreatit yaratabilmektedir. Daha önceden akut pankreatit geçirmiş kişiler de tekrar ataklar için risk grubundadır." uyarısında bulundu.

'KARIN AĞRILARI BELİRTİ OLUYOR'

Akut pankreatitin ilk ve en önemli belirtisi ise karın ağrısı oluşturduğunu ifade eden Doç. Dr. Koruk, "Ağrı genellikle akut ve ani başlangıçlı, giderek şiddetlenen tarzdadır. Ağrıya çoğu zaman bulantı ve kusma da eşlik etmektedir. Bazı hastalarda idrar renginde koyulaşma, gözlerde sararma gibi bulgular da ortaya çıkabilir. Akut pankreatit oluşumu için risk taşıyan kişilerde bu bulgular ortaya çıktığında mutlaka en yakın hastaneye başvurulmalıdır." dedi.

Koruk, hastalıklar ilgili şunları dile getirdi: "Akut pankreatit hastalığında ilk olarak ilaç tedavisi uygulanır. Altta yatan sebebe göre endoskopik girişimler de gerekebilir. Hastada ilk olarak ağızdan beslenmenin kesilmesi, bozulan sıvı dengesinin yeniden sağlanması için serum tedavisi ve birtakım ilaçlar ile pankreas istirahate alınır. Altta yatan neden safra taşı ise ve safra yolu tıkanıklığı halen devam ediyorsa endoskopik olarak yapılacak müdahale (ERCP) ile safra kanallarının ağzı genişletilerek var olan taş dışarıya alınıp, akış yeniden sağlanarak hem safra kanalı hem de pankreas kanalındaki basınç düşürülmektedir. Akut pankreatitte tedavi süresi hastalığın şiddetine göre değişkenlik gösterir. Hafif ve orta şiddetli pankreatitte birkaç gün içerisinde iyileşme sağlanırken, pankreas organında doku kaybı ile birlikte olan şiddetli pankreatitin tedavisi hem daha güçtür hem de daha uzun sürmektedir. Bu gibi durumlarda oluşan ölü dokuların temizlenmesi için endoskopik ve/veya cerrahi müdahale gerekebilmektedir."

'ERKEN TANI ÖNEMLİ'

Akut pankreatit hastalığında erken tanıya dikkat çeken Doç. Dr. Koruk, "Akut pankreatit erken ve doğru teşhis edildiği takdirde uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir. Ancak hastalığın nasıl seyredeceğini kesin olarak ön görmek her zaman mümkün olmayabilir. Bu nedenle hastaneye yatırılarak tedavi edilen kişide, belirli aralıklarla tekrarlanacak tetkikler sayesinde hastalığın gidişatı hakkında fikir sahibi olunarak tedavi yeniden şekillendirilir. Hafif ya da orta şiddetli pankreatitte çoğu zaman tam bir iyileşme söz konusu olmaktadır." dedi.

Pankreas hastalığından korunmak için Koruk şunları önerdi: "Alkol ve sigara kullanımı sınırlandırılmalı. Aşırı yağlı ve ağır yiyeceklerden uzak durulmalı. Diyabet (şeker hastalığı) tanısı olanlar düzenli kontrollerini yaptırmalı ve kan yağları (trigliserid) yüksek olanlar tedavi için gerekli önlemler almalı."

CİHAN