Enflasyon zırvalamaları
Ekim ayında aylık enflasyon kabaca yüzde 2, yıllık enflasyon da yüzde 9 olarak ilan edildi. Türkiye, çok uzun yıllar sonra, ilk defa 2004 yılına yüzde 9.3 ile “tek haneli” enflasyonu gördü. TÜFE 10 yıldır, bu oran civarında dolanıp duruyor. Bu tabloya bakarak, yüzde 9 yıllık enflasyon Türk ekonomisine yapıştı denebilir. Ya da isterseniz modern olalım ve bu orana “yeni normal” diyelim. Her ay enflasyon ilan edildikten sonra gazetelerin ekonomi sayfalarında veya TV'lerin ekonomi saatlerinde enflasyon tartışılır. Uzman görüşlerine yer verilir. Bu programlarda enflasyon hakkında söylenenlerin çoğu yanlıştır veya malumu ilam cinsinden gereksiz ayrıntılı rakam okumaktır.
İSTİHDAM YARATMAYAN ENFLASYON
İktisadi gelişmeleri izleyen bilim adamları, enflasyon ile işsizlik arasında ters yönlü bir ilgileşim olduğunu gözlemlemiştir. Kısaca; enflasyon arttıkça, işsizlik azalmakta veya tersi olmaktadır. Bu gözlemden, her ülkede bir “Enflasyonu Hızlandırmayan İşsizlik Oranı” (İngilizcesi NAIRU Non-Accelerating Inflation Rate of Unemployment) diye bir “doğal işsizlik” yüzdesi olduğu sonucuna varılmıştır. Yani iktisatçılar, hükümetlere “işsizliği daha fazla düşürmeye çalışmayın, yoksa enflasyon hızlanır” uyarısında bulunmuştur. Ben de bu kuramı tersine çevirerek “İstihdam Yaratmayan Doğal Enflasyon Oranı” diye bir kavram geliştirdim. (Nobel filan istemiyorum, hakkımı yemesinler yeter.) Belki de; 10 yıldır süre giden yüzde 9 enflasyon, Türkiye için bu “doğal” orandır.
ANASINI DOĞURAN BEBEK
Enflasyon, çok tekrarlanan tanımıyla “her zaman ve her yerde parasal bir olay” değildir. Enflasyon aslında bir “toplumsal sözleşme”dir. Sözleşme, parasal veya bir başka (petrol ve emtia fiyatlarının artması, devalüasyon, kıtlık-kuraklık, iç harp v.b.) sebeple bozulursa, ondan sonra “kendi kendini doğuran bir sürece” dönüşür. Nitekim hükümet, yılbaşından itibaren her tür resim, harç ve vergiyi yüzde 10 artırma kararı almıştır. Bu, 2014 enflasyonunu 2015'e taşımak demektir. Zaten her yıl cari açık kadar dışarıdan para şırıngalanan bir ekonomide “TL arzı kısılıp, faiz yüksek tutularak” enflasyon gemlenemez. Hükümetin enflasyonla mücadelede aldığı tek işe yarar önlem memura “enflasyon farkı” vermemektir. Bunun da siyaseten sürdürülebilir olması bir hayli zordur.
Son söz: Her fiyat, bir ücrettir.