Tunceli’nin Ovacık İlçesi’nde Türkiye’nin ilk komünist belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu göreve başlamış. Yaptığı ilk icraat da 1 lira olan otobüs ücretini sıfırlamak olmuş. Belki ileride 25 kuruş olabilir diyor. Su da çok ucuz, metreküpü 75 kuruş, onun fiyatını da düşüreceğiz diyor. Belediye’nin 1 milyon 200 bin lira borcu ve 600 bin lira da batık alacağı varmış. Belediye’ye İller Bankası’ndan her ay 70 bin lira geliyormuş. O da maaşlara zor yetiyormuş.

HOŞ GELDİN ECEVİT, HOŞ GELDİN ÖZYÖNETİM

Başkan, en önemli iddiamız “Halkın kendi kendini yönetmesidir” diyor. Bunu da teşkil edilecek “devrimci halk meclisleri, mahalle komiteleri, gençlik ve kadın komisyonları” ile gerçekleştirecekmiş. Seçimi kazanınca Türkiye’nin her yerinden kutlama ve destek mesajları almış. Hatta bize iş düşerse (herhalde para almadan) gelir çalışırız diyenler varmış.

KOMÜNİSTİ, KOMÜNİSTLER SEÇER

Küba hayranı Maçoğlu, Türkiye’nin pek de zengin olmayan bir yöresinde, Tunceli’nin bir ilçesinde Türkiye Komünist Partisi adayı olarak seçime girmiş ve Belediye Başkanı seçilmiş. Bir komünistin bir ilçede halkın oyuyla belediye başkanı olabilmesi için, ona oy verenlerin ezici çoğunluğunun komünist olması gerekir. Ben durumun hiç de böyle olduğunu sanmıyorum. Bu hikayenin başka bir yönü daha olmalı.

BAYRAMLARDA KÖPRÜ VE PARALI YOLLAR BEDAVA

Kamu yönetimi, halkın parasını halk için harcamak demektir. Bunun için önce halktan para (vergi) toplamak gelir. Siyasette “varsıldan yüksek vergi toplatıp, yoksula maliyetinin altında hatta bedava hizmet sunmak” ahlaki bir tutumdur. Gelişmiş Batı Avrupa ülkelerinde devlet, milli gelirin yüzde 20’si kadar bir parayı varsıldan yoksula aktarır. Bizde de siyasetçiler, otomobil sahiplerine, bayram hediyesi diye bedava köprü hizmeti verip, faturayı, otomobili olmayanlara ödetirler.

HALK MECLİSİ DENK BÜTÇE YAPMALIDIR

Ovacık Belediyesi, “devrimci halk meclisince” yönetilecekse, bilsinler ki bu görevin en zor yanı “bütçeyi” denkleştirmektir. Ama Ovacıklılar’a haksızlık etmek istemem. Türkiye’de kural, belediyelerin bütçe açıklarını, merkezi hükümetin; merkezi hükümetin bütçe açıklarını da dolaylı veya dolaysız “dış borçla” kapamasıdır. Ovacıklılar da cerre çıkıp, dışarıdan para toplamazlarsa, bedava otobüs yakında yolda kalır. Halk meclisi de dert meclisi olur.

Son söz: Başkasından al, bana ver ki; ben de sana oy vereyim.