Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Babacan, ta Dünya'nın öbür ucundan Avustralya'dan Türkiye'ye seslendi. Ekonomimizin gelişmesi için üç şeye ihtiyaç vardır dedi: Yapısal reform, yapısal reform, yapısal reform. Türk büyükleri, kendi halkına söyleyeceğini niçin başka ülkedeyken dile getirir anlamıyorum. Babacan, Türkiye'de ikamet ediyor. E, biz de buradayız. Bize söyleyeceklerini burada söylese daha iyi değil mi? Hayır, illaki uçağa binilecek, uzaklara gidilecek ve önemli mesajlar oradan verilecek ki, gazeteci hava bassın. Yersen tabii..
YAPISAL REFORM NEDİR?
Yapısal reformlar, en geniş tanımıyla “devletin ekonomideki yerini ve rolünü azaltmak veya çoğaltmak amacıyla yapılan düzenlemelerdir”. Mesela Marksist eğilimliler, özel bankaları devletleştirmeye, kapitalistler ise devlet bankalarını özelleştirmeye “yapısal reform” der. Sosyal demokratlar “halka daha fazla bedava hizmet götürmek üzere” devlet harcamalarını arttırmaya ve bunun için vergileri ve gerekiyorsa kamu borçlanmasını artırmaya yapısal reform gözüyle bakar. Serbest piyasacılar, vergileri düşürmeye ve kamu borçlarını azaltmayı “yapısal reform” addeder.
YAPISAL REFORM NE DEĞİLDİR?
Sabit kurdan, dalgalı kura veya dalgalı kurdan sabit kura geçmek en önemli yapısal reformdur.
Başbakan Davutoğlu'nun aybaşında açıkladığı “Ekonomide Dönüşüm Programı”nda yer alan “Siyasal İstikrarın Sürdürülmesi” veya “İnsan Odaklı Kalkınma” gibi ifadeler “yapısal reform” tanımına girmez. Bırakın “reform” olmadığını, bunlar stratejik karar da değildir. Çünkü bir tercih içermemektir. Her iktidar ister sağcı, ister solcu olsun; (Davutoğlu'nun konuşmasından aynen alıyorum) “enerjide verimliliği artırmak” veya “tarımda su kullanımını etkinleştirmek” ister. Bu iyileştirmelerin “yapısal reform” kavramıyla bir ilgisi yoktur.
YAPISAL REFORM: YOL TIKANDI, YENİ YOL ARIYORUZ DEMEKTİR
Ekonomide “yapısal reform” veya “yapısal dönüşüm” yapmak bir ihtiyaçtan doğar. Durup dururken, ekonomi tıkırında giderken “reform” gündeme gelmez. Yapısal reform, halen kullanılan “formun” yani uygulanan modelin veya izlenen yolun tıkandığına işaret eder. Ekonomide yapısal reformların iki yönü olur.
Bir: Devlet ekonomiye daha çok karışacaktır.
İki: Devlet, müdahalesi azalacaktır. AKP, bugüne kadar daha çok “serbest piyasa” yönüne gittiğine göre, buradan yapılacak bir dönüşün “devletçiliğe” doğru olması mantıksal bir çıkarım olur.
SON SÖZ: HEPİMİZ DEVLETÇİYİZ
YAZARIN TÜM YAZILARI