PKK’dan da özür dilerler!..
Sonunda o da olur!..
Yani öyle 70-80 yıl da sürmez…
Bu iktidarın PKK karşısındaki çözülmesi tamamlansın, özerklik mözerklik halledilip Kürdistan kurulsun…
Öldürülen teröristler, tutuklanan PKK kuyrukları için de “özür dileme” tantanası başlar!..
O zamana kadar Tayyip ile Ahmet kalırsa, CHP'ye “yüzleşin” de diyebilirler!..
* * * *
CHP'nin Kürt kökenli Genel Başkan Yardımcısı Diyarbakırlı Sezgin, Dersim için özür diledi; bu özür hiç lamı cimi yok, bal gibi CHP'yi bağlar!..
Zaten CHP'den de “Bizi bağlamaz, kişisel görüşüdür” filan diye bir açıklama da gelmedi!..
Böylece Sadrazam Ahmet'in “Dersim'le yüzleşin” tuzağına düşmüş oldular!..
Ülkenin başka sorunu kalmamış gibi, Dersim konusunu hortlatan Sadrazam efendi yüzleşmeye bu kadar meraklıysa kendilerinin yüzleşeceği şeyler tonla…
Önce onlarla yüzleşsinler…
* * * *
Mesela,
Batırdıkları tarım politikalarıyla…
İflas ettirdikleri dış politikayla…
Cumhuriyetin bütün fabrikalarını, kurum ve kuruluşlarını ölmüş eşek fiyatına satıp satıp yemeleriyle…
Yoksulluğun pençesine düşürdükleri memur, emekli, işçi, çiftçi, esnafla…
Gezi olaylarıyla…
Soma ve Ermenek'le…
Pazarlık masasına oturdukları teröristlerin şehit ettiği Mehmetçiklerin aileleriyle…
YÜZLEŞSİNLER!..
* * * *
Seyit Rıza parkı açıldı ve cumhuriyete karşı ayaklanan hain Seyit Rıza'nın heykeli dikildi…
Tayyip özür diledi!..
Dersim'den sonra sırada ne var?..
Milli mücadelede isyan çıkardığı için asılan İngiliz kuklası hain Şeyh Sait…
Menemen'de Kubilay'ın başını kestiği için asılan kan içici esrarkeş yobazlar…
İzmir'de denize dökülen işgalci Yunan askerleri…
Tayyip, olmadı Ahmet çıkıp onlardan da ÖZÜR dilesin!..
* * * *
Bu gidişle elbette PKK'ya da sıra gelir!..
O zaman geldiğinde…
Vatanın bölünmezliği uğruna kanlarını akıtan Mehmetçik, terörle mücadele ettiği için…
PKK'lı teröristler öldürüldüğü ve hapislerde yattığı için
Daha önce Türkiye'nin bölünmesi engellendiği için…
Geçmişle yüzleşirler ve ÖZÜR dilerler!..
Saray ruhsatlıymış!..
Sarayı yapan kim, AKP…
Ruhsatı veren kim, AKP…
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı çıkmış, 1 katrilyon 300 trilyon liraya yaptıkları 1000 odalı sarayın “kaçak olmadığını” açıklıyor…
Elinde, 2012 yılında alınmış kapı gibi (!) yapı ruhsatı var!..
Ruhsatı veren, AKP'li Ankara Belediyesi'nin Başkanı Melih Gökçek…
Bina bitmiş, geçtiğimiz ekim ayında iskan izni (Yapı kullanma belgesi) almışlar…
Veren: Melih Gökçek!..
Peki bu arada Danıştay'ın inşaatı durdurma kararı ne oluyor?..
Tayyip'in yargıya meydan okuyarak, “Yaparım da, içine girip otururum da… Güçleri yetiyorsa gidip yıksınlar” demesi nedir?..
Hiçbir gazeteci kardeşimiz de bunu Genel Sekreter Yardımcısı'na hatırlatma gereği duymamış!..
“Ak” demekle “kara” aklanmaz!..
Orası kaçak saraydır!..
—————————————-
Bir okurum, şu mesajı göndermiş: “Aslında kimse kaçırılan fırsatın farkında değil. (Brezilya Milli Takımı'na) 3 milyon Euro yerine 10 milyon Euro'yu “Bize 2-0 yenilin” diye verselerdi; halkımızı 6 ay idare ederdi. Her gün çevir çevir göster golleri, çevir çevir geçir zamları. Bu milletin keyfine diyecek olmazdı.”