Bir ekonomi çizeceksin
Piyasa, dolar, borsa, faiz… Geçin bunları… Ben size gerçek bir resim çizeyim.
Türkiye ekonomisinde vites küçültme yani kalıcı yavaşlama 2012 sonlarından itibaren kendini gösterdi…
Bırakın gelişmeyi mevcut durumumuzu korumak için bile yüzde 4 büyümesi gereken Türkiye için oyun değişti. Bundan sonra Türkiye'nin mevcut refah düzeyini bile koruması zora girdi.
Nitekim yavaşlamanın etkileri çok açık bir şekilde işsizlik oranında görünüyor. Tarım-dışı nüfusun sekizde biri, gençlerin ise nerdeyse beşte biri işsiz… Zaten tarım istihdamı başlı başına ölçülemeyen bir yalan… Hiç oraya girmeyelim ama tarlalarda yok paraya çalışacak en az bir milyon Suriyeli'nin ülkemizde ikamet etmeye başladığını da unutmayalım.
Karakalem işsizlik
Hesaplamalara göre Türkiye'de 3 milyon civarında işsiz var, ama “iş olsa çalışırım” diyenleri hesaba katınca rakam 5.5 milyona yükseliyor.
Gizli işsizleri de katalım… TÜİK'in hesabına göre 3.5 milyon civarında kamu çalışanı söz konusu… Popülist politikalar olmasa aynı işi 2 milyon kişiyle yaparsınız. Ancak o zaman oyu kimden alacaksınız? Özet geçelim: Sonuçta 15 yaş üstü 57 milyon dolayındaki nüfusun 28 milyona yakını ise işgücü dışında yer alıyor; bunların da 12 milyona yakını ev hanımı… Yarısı işgücüne dâhil bile olmayan nüfusa sahip bir ülke nereye kadar gidebilir?
Yatırım paleti
BDDK verilerine göre 2004 sonunda 26.5 milyar TL olan hane halkı borç yükü, 2014 Eylül sonuna gelindiğinde 346 milyar TL'yi geçti. Bunun anlamı açık, Türkiye artık iç tüketimi artıramaz.
Değirmenin dönmesi için dışarıdan para gelmesi gerekiyor. Son iki yılın verileri bize özel sektörün sabit sermaye yatırımı yapmadığını, emlak ve arsa dışında yabancı doğrudan yatırım da gelmediğini söylüyor.
Haberlerde Garanti Bankası'nın İspanyollara satılmış olduğunu duyuyorsunuzdur. O beş yıl önce satılmıştı, anlaşma tarihi yeni geldi. Yoksa artık bankalara bile talip kalmadı!
Işık ve gölge oyunları
Şimdi elimizde ne var? Büyümeyen, işsizliği artan, borçlu, tüketimi artmayan, dış açık, cari açık veren, ithalat bağımlısı bir ülke… Sanayi yatırımının olmadığı, yabancı yatırımcının sadece kısa vadeli olarak borsa ve faize para getirdiği bir piyasa… Ya çözüm bulması gerekenler ne yapıyor? Cumhurbaşkanı halifecilik oynarken, iktidar seçim zehirlenmesi ile doğru dürüst adım atamıyor, olmayacak paketlere amin diyor.
Hal böyle olunca, gidip de size bunları anlatacak değiller ya… Küba'ya cami dikmenin tam zamanı!