İs­mi la­zım de­ğil, bir AK­P’­li mil­let­ve­ki­li, Köşk se­çi­mi ari­fe­sin­de; her­ke­sin cep te­le­fo­nu­na (bu ara­da ne­re­den bul­muş­sa be­nim­ki­ne de) gön­der­di­ği me­saj­da RTE­’ye oy ve­ril­me­si ge­rek­ti­ği­ni bu­yu­ru­yor­du. Haz­ret, bu­nun ne­den ge­rek­li ol­du­ğu­nu da şu cüm­le­le­rle ifa­de edi­yor­du; “Si­ya­si ve eko­no­mik is­tik­ra­rın de­va­mı, ba­rış ve hu­zur or­ta­mı­nın ka­lı­cı ol­ma­sı için...”
AKP re­ji­mi, kit­le­ler üs­tün­de hep bu oyu­nu oy­nu­yor ve ba­şa­rı­yor da. On­lar­da “is­tik­rar ve ba­rış için­de­” ya­şa­dık­la­rı al­gı­sı­nı ya­rat­mak ve AK­P’­den vaz­ge­çer­ler­se, bun­dan mah­rum ka­la­cak­la­rı teh­di­tin­de bu­lun­mak...
Oy­sa ger­çek­te or­ta­da bir “is­tik­ra­r” ve bir ba­rış-hu­zur or­ta­mı ol­ma­dı­ğı­nın o ka­dar çok ka­nı­tı var ki ve ya­kın ge­le­cek­te ya­şa­na­cak­lar, her­ke­si bu­nun­la yüz­leş­me­ye öy­le mec­bur bı­ra­ka­cak ki...

Dö­kü­lü­yor...

RTE AK­P’­si­nin ba­şın­dan be­ri iz­le­di­ği mez­hep­çi-ay­rım­cı si­ya­si çiz­gi so­nu­cu Tür­ki­ye iki kam­pa ay­rıl­dı. Ya­şam tarz­la­rı,de­ğer­le­ri, ver­dik­le­ri tep­ki­le­ri fark­lı­laş­mış iki ku­tup var Tür­ki­ye­’de ne ya­zık ki... Hu­kuk­suz­luk ve yol­suz­luk üs­tün­de yük­sel­miş RTE ve çev­re­si, par­ti­si, gü­nün bi­rin­de he­sap so­rul­ma­sın di­ye ade­ta ge­mi­le­ri yak­mış, hiç mu­ha­le­fe­te düş­me­ye­cek bi­çim­de ge­mi azı­ya al­mış ve bu­nun için de her tür hu­kuk­suz­lu­ğu ic­ra eder du­rum­da­lar.
Özel­lik­le RTE, ken­di­sin­den ve ai­le­sin­den ba­ğım­sız bir yar­gı önün­de so­ru­la­cak he­sap­tan kur­tul­ma­nın yo­lu­nu, Köş­k’­e ka­pa­ğı at­mak­ta, ora­dan da Baş­kan­lık po­zis­yo­nun­da ül­ke­yi iki du­da­ğı­nın ara­sın­dan çı­ka­cak buy­ruk­lar­la ida­re et­mek­te gö­rü­yor.
RTE’­nin ve ya­kın çev­re­si­nin “ki­fa­yet­siz muh­te­ri­s” po­li­ti­ka­la­rı­nın so­nun­da Tür­ki­ye­’nin dış ima­jın­da önem­li ka­yıp­lar ya­şan­dı ve ya­şa­nı­yor. Oba­ma, RTE’­nin te­le­fon­la­rı­na çık­mı­yor, Mer­kel, Ge­zi is­ya­nın­dan bu ya­na, dü­şen mas­ke­nin ar­ka­sın­da­ki­ni gör­müş va­zi­yet­te. Rus­ya, “ne mal ol­du­ğu­nu­” bi­le­rek iliş­ki ku­ru­yor RTE ile, Or­ta Do­ğu ül­ke­le­ri or­ta­da her şe­yi yü­zü­ne gö­zü­ne bu­laş­tır­mış “S­tra­te­jik De­rin­li­k” ye­ri­ne bir “S­tra­te­jik se­fil­li­k” gö­rü­yor­lar. Ba­şa be­la edi­len IŞİ­D’­in pey­dah­lan­ma­sın­da RTE-Da­vu­toğ­lu par­ma­ğı­nı gör­dük­çe, kit­le­le­rin öf­ke­le­ri ki­ne dö­nü­şü­yor.

Je­opo­li­tik risk­ler...

Seç­men­le­re 30 Mart ye­rel se­çim­le­rin­de ve Köşk se­çim­le­rin­de pro­pa­gan­da­sı ya­pı­lan ve muh­te­me­len önü­müz­de­ki ge­nel se­çim­ler­de de ek­sik edil­me­ye­cek te­ma; “E­ko­no­mik is­tik­ra­r”. 2003-2012 dö­ne­mi­nin dün­ya ik­li­mi­nin ya­rat­tı­ğı borç­lan­ma fır­sa­tıy­la eko­no­mi­de çi­zi­len “is­tik­rar por­tre­si­”nin son 2 yıl­dır na­sıl bo­ya­la­rı­nın dö­kül­dü­ğü, di­kiş­le­ri­nin at­tı­ğı, el pa­ra­sıy­la ne risk­ler al­tı­na gi­ri­lip ne ge­le­cek­le­rin tü­ke­til­di­ği or­ta­ya çı­kı­yor.
Bu­nu da­ha net gör­mek için, “İs­tik­rar ül­ke­si Tür­ki­ye­” nin dün­ya­nın risk li­gin­de ne­re­de dur­du­ğu­na bak­mak ye­ter­li. Bu­na da geç­me­den ön­ce, son ay­lar­da ya­şa­nan böl­ge­sel sı­cak sa­vaş­la­rın ül­ke­ler için “je­opo­li­tik ris­k” kav­ra­mı­nı öne çı­kar­dı­ğı­nı ha­tır­la­ta­lım. Bu­na, Av­ru­pa Mer­kez Ban­ka­sı Baş­ka­nı Drag­hi dik­kat çek­ti ve bu­nun ser­ma­ye­nin risk al­ma iş­ta­hı­nı ka­pat­tı­ğı gi­bi, Av­ru­pa eko­no­mi­sin­de def­las­yo­nu hız­lan­dı­ra­ca­ğı­nı öne sür­dü.
Ni­te­kim, ül­ke­le­rin sa­de­ce tem­muz-ağus­tos ayı risk prim­le­rin­de­ki ar­tış­lar, je­opo­li­tik ris­kin öne­mi­ni or­ta­ya ko­yu­yor; özel­lik­le Rus­ya ve Tür­ki­ye için...

Tür­ki­ye­’nin risk­le­ri­...

Bir ül­ke­ye ya­tı­rım ya­par­san, ya­tı­rı­mı­nı si­gor­ta ede­cek ku­ru­lu­şa ne ka­dar prim öde­men ge­re­kir an­la­mı­nı ta­şı­yan CDS‘­le­rin (Cre­dit De­fult Swap-Kre­di Risk ta­ka­sı) sı­ra­la­ma­sın­da Tür­ki­ye, üst­len­di­ği son je­opo­li­tik risk­ler­le be­ra­ber en risk­li ül­ke­ler için­de 4. gö­rü­nü­yor ama as­lın­da en risk­li­si. Ba­kın ne­de­n...
Bi­rin­ci sı­ra­da, Uk­ray­na ge­ri­li­mi ya­şa­yan, AB­D’­nin AB ile bir­lik­te ter­bi­ye et­me­ye ça­lış­tı­ğı, yap­tı­rım­lar uy­gu­la­dı­ğı ve bu­na mu­ka­be­le eden Rus­ya var. Rus­ya­’nın bir ay­da risk pri­mi yüz­de 30 yük­sel­di. Ama Rus­ya, ca­ri faz­la ve­ren da­ya­nık­lı bir eko­no­mi, ris­ki­ni den­ge­le­ye­bi­li­yor.
İkin­ci sı­ra­da Av­ro böl­ge­si­nin has­ta ül­ke­le­rin­den Por­te­kiz var ki, ban­ka sis­te­mi su alı­yor. An­cak, son tah­li­li­ de bir AB üye­si, bat­mı­yor, yüz­dü­rü­lü­yor. Üçün­cü sı­ra, Tür­ki­ye ile ben­zer dış pa­ra ba­ğım­lı­lık­la­rı ya­şa­yan ve ser­ma­ye ka­çı­şı­na ma­ruz ka­lan G.Af­ri­ka­’nın. O da BRICS şem­si­ye­si al­tın­da. Ve ge­li­yo­ruz dör­dün­cü sı­ra­da­ki Tür­ki­ye­’ye­... A­sıl risk­le­rin yı­kı­cı­lı­ğı­na en açık ve en kı­rıl­gan olan Tür­ki­ye...
Ya­şa­dı­ğı eko­no­mik ve po­li­tik risk­le­re şim­di bir de çev­re­miz­de­ki Or­ta Do­ğu ve Rus­ya­’da­ki sı­cak ça­tış­ma­la­rın or­ta­sın­da kal­ma ris­ki ek­le­ni­yor. Son iki ayın risk pi­ri­mi ar­tı­şı yüz­de 7; hiç az de­ği­l...
Tür­ki­ye­’nin risk tan­si­yo­nu­nu da­ha da yük­sel­te­cek bir di­zi olum­suz gi­di­şat var; Enf­las­yon, he­def­le­ne­nin bir kat üs­tün­de yüz­de 10’a ulaş­mak üze­re. Ke­mik­leş­miş yüz­de 10’luk iş­siz­lik , özel­lik­le ta­rım dı­şın­da hız­la art­ma eği­li­min­de. Sa­na­yi­de çark­lar ye­rin­de sa­yı­yor, ten­si­kat­lar baş­la­ya­bi­lir. Ko­nut stok­la­rı, oto­mo­bil, be­yaz eş­ya stok­la­rı alı­cı bek­li­yor ama ta­lep yok. Sırt­ta 390 mil­yar do­lar dış borç var ve bu­nun yüz­de 40’ı­nın 12 ay için­de çev­ril­me­si ge­rek. Eko­no­mi yük­sek kur-fa­iz ara­sı­na sı­kış­tı. Ye­ni dış pa­ra gi­ri­şi dur­muş ve var olan­lar çık­ma eği­li­min­de. Re­zerv­ler­den ve yas­tık al­tın­dan, ne idü­ğü be­lir­siz yer­ler­den dev­şi­ri­len (net-ha­ta nok­san) pa­ra­lar uç uca ek­le­ne­rek ay­lık açık­lar ka­pa­tıl­ma­ya ça­lı­şı­lı­yor.
Ha­ne­hal­kı­nın, ai­le­le­rin, bi­rey­le­rin ban­ka­la­ra ko­nut,oto­mo­bil,ih­ti­yaç kre­di­si ola­rak; kre­di kar­tı üs­tün­den borç­lan­ma­sı, ge­li­ri­nin ya­rı­sı­nı aş­mış du­rum­da. Alı­nan borç­la­rın bir kıs­mı­nın ge­ri dö­nü­şün­de so­run­lar var. Bun­la­rın üs­tü­ne bir de ban­ka sis­te­mi dı­şın­dan alın­mış borç­lar var.
Ener­ji ba­ğım­lı­lı­ğı­nın ya­nın­da gı­da gü­ven­siz­li­ği ar­tı­yor; gı­da enf­las­yo­nu kit­le­ler­de­ki hoş­nut­suz­lu­ğu bü­yü­tü­yor.
RTE­’yi Köşk de kur­ta­ra­maz. Po­li­tik, je­opo­li­tik, eko­no­mik çem­ber hız­la da­ra­lı­yor. Bu­gü­ne ka­dar “is­tik­rar, hu­zu­r” ma­sal­la­rıy­la uyu­tu­lan, borç­lar­la re­hin alı­nan, yer yer kor­ku­tu­la­rak tes­lim alı­nan kit­le­le­rin ga­za­bı enin­de so­nun­da sa­nı­lan­dan bü­yük ola­bi­lir, ge­ri­ci­li­ğe sav­ru­lan ra­di­kal re­ak­si­yon­lar da ya­şa­na­bi­li­r.
De­rim ki, kü­çük ka­re­le­re ba­kar­ken, bü­yük fo­toğ­ra­fı göz­den ka­çır­ma­yın; ne­fe­si­ni­zi, cep­ha­ne­ni­zi ona gö­re kul­la­nı­n...