Ey Halk Partili delege…
Size kim olduğunuzu ben hatırlatacak değilim…
Siz… Sizler…
– Kapitülasyonları kaldıransınız.
– Düyun-u Umumiye binasını teslim alıp; Merkez Bankası‘nı kuransınız.
– Tefecilerle mücadele etmek için kurulan Halk Bankası'sınız; İş Bankası'sınız.
– Kayseri'de uçak fabrikası inşa edip; ilk uçak seferlerini başlatıp, kendi imalatımız 6 uçağı sefere koyansınız.
– İstanbul'da otomobil fabrikası kuransınız.
– Aşar Vergisi'ni kaldıransınız. Doğu Anadolu'da muhtaç köylülere toprak dağıtansınız.
– İstanbul Galata Köprüsü‘nden geçiş ücretini kaldıransınız.
– Haydarpaşa Limanı'nı millileştirensiniz.
– Deutsche Bank'ın elindeki Ergani Bakır Madeni İşletmesi'ni kamulaştıransınız.
– Maden Tetkik Arama Enstitüsü ve Elektrik İşleri Etüt İdaresi'niz; Etibank'sınız.
– Zirai Kredi Kooperatifleri'nin kuransınız. Toprak Mahsulleri Ofisi'siniz.
– Kelkit Irmağı üzerindeki Akçağıl Köprüsü'sünüz.
– İzmit Kağıt Fabrikası'sınız.
– Halk için ucuz ve dayanıklı ayakkabı üretmek amacıyla Beykoz fabrikası kuransınız.
– Demiryollarısınız, şeker, kağıt, tekstil, cam fabrikalarısınız.
– Konya'daki, Malatya'daki bez fabrikalarısınız. Sümerbank'sınız.
– Karabük Demir Çelik Fabrikası'sınız.
Hangisini yazayım…
Haraç mezat satarak yok eden değil; üreten, inşa edensiniz.
Türkiye'nin büyük değişiminin öncüsü sizsiniz.
Kaldırın başlarınızı…
Ana sorun: İnançsızlık
Ey Halk Partili delege…
Bugün size…
Yaptığınız devriminizden utanmanız gerektiği söyleniyor.
Peki… Ne yaptınız siz… Sizler…
Haklı bir savaşın isyan bayrağını dalgalandırdınız.
Sivas Kongresi yaptınız…
Büyük Millet Meclisi'ni açtınız…
İstiklal Savaşı'nı kazandınız…
Sevr'i yırtıp Lozan'ı imzaladınız.
Devrimlersiniz. Savaşın küllerinden Cumhuriyet'i kurdunuz…
Çağdaş Türkiye yaratansınız; bir İslam ülkesinde rönesans inşa edensiniz.
Denk bütçesiniz.
Mazlum dünyanın örneğisiniz…
Ülkeyi çok partili siyasi hayatla tanıştıransınız.
Ülkeyi savaş belasından koruyansınız.
Ülke tarihinin en özgür Anayasası'nı yazansınız.
Kıbrıs'ı yeniden fethedensiniz.
Hangisini yazayım; bilinmez mi bunlar?
Halk Partililer; tarihlerinden, ideolojilerinden, devrimlerinden niye şüphe duysun? O halde…
Nereden çıktı bu; 6 Ok'u tartışma; partide bir “glasnost” yaratma ihtiyacı?
Bilinmez mi kuşku, inançsızlığın ana'sıdır.
İnançsızlık çözücüdür, yıkım getirir.
Parti yıkılarak iktidar olunamaz.
Bu inançsızlığı partiye kimler neden getiriyor?
Bu inançsızlığı yaratan-alkışlayan kimler?
Amaç Cumhuriyet'in son kalesi CHP'nin yok edilmesi mi?
AKP zorbalığı sökmedi
Ey manevi ve ahlaki bağımsızlığını lekesiz koruyan Halk Partili delege…
Sizi 12 Mart'lar 12 Eylül'ler yıkamadı.
Sizi Gladio'nun kurşunları durduramadı.
Sizi hapisler, işkence tezgahları yıldıramadı.
Ve size; AKP'nin 12 yıllık zorbalığı sökmedi.
Ama…
Sakın gözardı etme; en sinsi tehlike, inançsızlıktır…
Partiyi kemiren inançsızlığa izin verme!
Ancak o zaman, bugünün yenilmişleri olarak yeniden yarının yeneni olursun.
Tarihinden biliyorsun ki; zorlu sınavlar direnç gösterilmeden kazanılmaz.
Ey düşünsel yetisini kaybetmemiş delege…
Ey siyasi zekasını kaybetmemiş delege…
“Zincirin zulmün kâr etmediği; kırbacın kâr etmediği büyük tahammül!”
Tarihi bir görev yine sizi bekliyor…
Umutsuzluğu kimlik haline getirenleri sokma o Parti Meclisi'ne…
Makamın, paranın ve “efendisi'nin kölesi” olanları sokma o Parti Meclisi'ne…
Şeytani bir hilekarlıkla partiyi ele geçirenleri sokma o Parti Meclisi'ne…
Ruhunda mücadele ruhu olmayanları sokma o Parti Meclisi'ne…
Politik hırsların esiri olanları sokma o Parti Meclisi'ne…
Karşı devrimin değirmenine su taşıyanları sokma o Parti Meclisi'ne…
Parmak hesabıyla delege sayanları sokma o Parti Meclisi'ne…
Partinin dinamizmini öldüren “muhafazakarlık virüsünü” ve “liberal-yeni sağ” etkisi altındaki kurnaz isimleri sokma o Parti Meclisi'ne…
Popülizme teslim olan vitrin süslerini sokma o Parti Meclisi'ne…
Kendin gir; partine sahip çık.
Siyasetin amacı: Para
Ey Halk Partili delege…
Partiyi genlerindeki devrimci özüne/kimliğine döndürmelisin.
Yarım bırakılmış, dondurulmuş Kemalist Devrim'i tamamlama kararlılığında olmalısın.
Bu şişmiş, hantallaşmış düzeni değiştirme heyecanını, arzusunu taşımalısın.
Yoksulun, acı çekenin yanında durmalısın.
Partini, Türkiye'nin ikinci büyük değişiminin öncüsü yapmalısın…
Partiyi radikalleştirmelisin. Siyasal inancını sözle değil eylemle göstermelisin; gücünü kapalı kapılar ardındaki kirli ilişkilerden değil; sokak'tan almalısın.
Gezi mirasına sahip çıkmalısın; Ali İsmailler'den, Berkinler'den utanacak şeyler yapmamalısın.
Ey Halk Partili delege…
Biliyorsunuz ki…
Sade vatandaşın demokratik muhakemesine güvenmeyen ve onu tepeden yönetmeyi amaçlayan neo liberalizm; parayı siyasetin anahtarı haline getirdi; siyaset herhangi bir mal-meta gibi ambalajlanıp pazarlanır oldu!
Siyaset, salt “masabaşı siyaset mühandisliği” haline dönüştürülüp halktan koparıldı. “Başka alternatif yok” sözünün kabul görmesi sağlandı. Bu genel inançsızlık sonucu, insanların siyasete ilgisi kayboldu; seçim sandıklarına bile gitmemeye başladı.
Yani: Neo liberal hegemonya demokrasiyi değersizleştirdi.
Para kazanmayı siyasetin amacı haline getirdi.
Her yerde olup aslında hiçbir yerde olmayan inançsız siyasetçiler meydana çıkarıldı.
Ey Halk Partili delege…
Yılmayacaksın…
Dünden daha da dirençli olacaksın.
Gücünü; Anadolu'da her baskıya rağmen CHP tabelasını indirmeyen ve bu nedenle ölüme giden il başkanlarının devrimci mirasından alacaksın.
Partini inançsızların elinden kurtarıp, devrimci ruhuna tekrar kavuşturacaksın.
Sakın döneme yenilme…
Hedefin kongre değil genel seçimleri kazanmaktır; iktidar olmaktır.
Bunun ilk adımı güçlü Parti Meclisi'nden geçer.
Kurşun asker olmadığını dosta düşmana bir kez daha ispatla…