Emekli Ülker ve Mehmet Durmuşoğlu Çifti, dişlerinden rahatsızlanınca, ülkemizin en büyük sağlık kurumlarından biri olan Marmara Üniversitesi Hastanesi Diş Hekimliği Bölümü'ne başvurdular.
Uzun süre bekledikten sonra randevu tarihi aldılar.
Randevu sabahı hastaneye gittiklerinde, bir yığın bürokratik işlemin ardından, muayeneyi yapacak hekimin odasına girmeyi başardılar.
Doktor şikayetlerini dinledi ve “Ne yapmamızı istiyorsunuz” diye sordu. Onlar da “Biz hekim değiliz, buna bizim değil, sizin karar vermeniz gerekir” deyince, başka bir bölüme sevk edildiler.
* * * *
Yaşlı çift, hıncahınç dolu koridorlarda yarım saatlik bir aramadan sonra, sevk edildikleri yeni bölümü güçlükle bulabildiler!
Başvuru masasında şikayetlerini bir kez daha anlattılar.
Yaklaşık bir saatlik bekleyişin ardından içeriye alındılar.
Hastalarını dişçi koltuğunda muayene eden hekim, Ülker Hanım'a 2 adet implant diş yapılmasına, Mehmet Bey'in çürük dişlerinin de tedavi edilmesine karar verdi. Ayrıca implant dişlerin her birinin 1.300 lira olduğunu söylemeyi de ihmal etmedi!
Doktorun imzaladığı evrakları uzun uzun inceleyen sekreter, bilgisayara bazı şeyler yazdı ve başını bile kaldırmadan “tamam gidebilirsiniz” dedi.
Mehmet Bey sekreterin iade ettiği evraklara şöyle bir göz atınca, tedavi için randevu verilmemiş olduğunu fark etti!
Bunun nedenini sorduğu sekreter gayet sakin bir şekilde “Zamanı gelince biz sizi çağıracağız. Şimdi lütfen soru sormayın ve gidin” demekle yetindi!
* * * *
Artık evlerinin yolunu tutup, randevu tarihini beklemekten başka yapacak bir şey kalmamıştı.
Aradan bir hafta geçti, arayan olmadı!..
O süreçte telefon ne zaman çalsa “Tamam hastaneden arıyorlardır” diyerek heyecanla açtılar ama karşılarında hastane görevlisi yerine, bir yakınlarının sesini buldular!
Bir ay geçti yine aranmadılar.
İki ay… Üç ay… Hastaneden merakla bekledikleri “alo” bir türlü gelmiyordu!..
Dördüncü ay… Beşinci ay… Altıncı ay da beklemeyle geçti… Ama hastaneden “tık” çıkmadı!
Yedinciye geldiklerinde Mehmet Bey'in sıkıntıları dayanılmaz hal almış, kemik erimesinden mustarip eşine implant yapılması kaçınılmaz olmuştu.
Bunun üzerine maddi sıkıntıları göze alarak özel bir klinikte tedavilerini yaptırdılar.
* * * *
Sevgili okurlarım,
Bu satırları, emekli çiftin uzun bekleyişlerinin dokuzuncu ayında yazmış ve günün birinde aranacaklarına dair olan umutlarını (!) koruduklarını belirtmiştim.
Haklıymışlar.
Nitekim arandılar.
Ama ne zaman biliyor musunuz?
Aradan tam 23 ay geçtikten sonra!..
Evet yanlış okumadınız, tam 23 ay sonra arandılar!
Telefona çıkan Mehmet Bey çok şaşırmıştı!
Dilinin ucuna bir sürü laf geldi ama söylemekten son anda vazgeçti.
Sadece “Sağlıkta reform dediğin işte böyle olur” demekle yetindi!..