CHP Kurultayı gösterdi ki tıpkı partiye gönül veren seçmenler gibi, delegelerin de kafası çok karışık.
Bunda CHP'nin bir türlü “umut” haline gelememesinin yarattığı hayal kırıklığının büyük payı var.
Seçmen de, delege de “umut” arayışı içinde.
Örneğin Üsküdar'daki yerel yönetim seçimlerinde anlamlı bir başarı sağlayan laik din adamı İhsan Özkes, Parti Meclisi'ne birinci sıradan giriyor.
Ama onun bile, bini aşkın delegeden ancak 654'ünün oyunu almış olması zihinsel karışıklığın en büyük göstergesi.
Delegenin teveccüh gösterdiği CHP'lilerden biri de Tuncay Özkan.
Cumhuriyet mitinglerini düzenlemek gibi, anayasal hakkı kullandığı için ömrünün 5 yılını Silivri zindanında tüketen… Patlayan kanalizasyonun lağım sularıyla doldurduğu hücresinde aylarca tek başına yaşamaya mahkum edilen… Ama yılmayıp demokratik mücadelesine kaldığı yerden devam eden Tuncay Özkan da, delege tarafından ödüllendirilerek 4. sıradan seçiliyor.
Kurultay'ın çabalarını takdir ettiği başka isimler de var.
Bunların başında Manisa Milletvekili Özgür Özel ile İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu
geliyor.
Bu genç, çalışkan ve idealist milletvekilleri, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve rakibi İnce'nin anahtar listelerinde olmamalarına rağmen, delegenin ısrarlı gayreti ve Erdoğan Toprak gibi isimlerin çizilmesiyle, Parti Meclisi'ne dahil ediliyor.
* * * * *
Özgür Özel ve Aykut Erdoğdu'nun öykülerine bakınca, delege teveccühünün boşuna olmadığı görülüyor.
Özgür Özel 40 yaşında. Annesi babası emekli öğretmen. Ailenin iki çocuğunun en büyüğü. Kardeşinin adı Barış. İsimlere da bakınca, anne ve babanın dünya görüşünü tahmin etmek zor olmuyor.
Özgür 10 yaşına kadar, okullardaki öğretmen odalarında büyüyor. Sonra Anadolu Lisesi ve devlet parasız yatılı sınavlarına girip, birinde Manisa birincisi, diğerinde ise Manisa ikincisi oluyor. Böylece o dönemin en prestijli okullarından biri olan Bornova Anadolu Lisesini (BAL) kazanıyor.
Lisenin ardından girdiği Ege Üniversitesi Eczacılık bölümünü büyük başarıyla, dönem 2'ncisi olarak bitiriyor.
Birkaç iş denemesinden sonra kendi eczanesini açıyor.
Böylece Eczacı Odası serüveni de başlamış oluyor. Henüz 27 yaşındayken Türkiye'nin en genç oda başkanı oluyor. İki dönem bu görevi yaptıktan sonra, Türk Eczacıları Birliği'ne (TEB) seçiliyor. Burada da kısa süre içinde genel sekreterliğe yükseliyor.
Çalışkanlığı ve başarıları nedeniyle eczacılık camiasında “Atom Sekreter” lakabıyla ünleniyor. Özellikle iktidarın tüm meslek grupları üzerinde baskısını artırdığı bir süreçte eczacılara yapılan dayatmaya karşı sergilediği mücadele ile Türkiye'nin dört bir yanındaki her siyasi görüşten eczacının kahramanı oluyor.
İlaçların markette satılması gündeme gelip, Ethem Sancak'ın zincir eczaneler açma niyeti ortaya çıkınca sağlık alanında Türkiye tarihinde yapılmış en büyük mitingi organize ederek, hükümete geri adım attırıyor.
Böylece yöneticilik hayatının en önemli başarılarından birini sağlıyor.
2011'de Manisa'dan milletvekili seçiliyor. Meclis'te yoldaşı Veli Ağbaba'nın Başkanlığındaki Cezaevleri Komisyonu'nda görev alıyor. Bu Komisyon
Pozantı Cezaevini kapattırıyor. Bu süreçte hiç bitmeyen bir enerji sergileyerek, başarılı çalışmalarını sürdürüyor.
Ama Türkiye onu, Soma facisından 15 gün önce yaptığı konuşma ile yakından tanıyor.
Çünkü o konuşmayla “geliyorum” diyen faciayı haber vererek, iktidarı önlem almaya çağırıyor.
Peki dinleyen kim?
Facia sonrasında acılı Soma ve Kınık halkı, ona adeta “kurtarıcı” gözüyle bakıyor ve yörenin umudu haline geliyor.
Kısa süre önce de Siirt'e gidiyor. Dört yurttaşımızın baraj kapaklarının açılması sonucu yaşamlarını yitirdiği Siirt'te “halk siren çalınarak uyarıldı” açıklamasına karşılık yaptığı tatbikatla siren sesinin hiç duyulmadığını tüm Türkiye'ye kanıtlıyor.
Kısacası çok çalışkan, mücadeleci, etkin muhalefet anlayışını benimsemiş, genç ve idealist bir siyasetçi Özgür Özel…
Evli ve bir kız çocuk babası.
* * * * * *
Aykut Erdoğdu'ya gelince…
O da tüm eğitimini devlet imkanlarıyla tamamlayan yoksul bir ailenin çocuğu.
1972 yılında Seher ve işçi Asım Erdoğdu'nun 4 çocuğunun en küçüğü olarak, Kars'ın Sarıkamış ilçesinde dünyaya geliyor.
İlk-orta ve lise eğitimini
Erzurum'da bitiriyor…
Sonra Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin Kamu Yönetimi bölümünden 1993 yılında mezun oluyor.
Üniversitenin ardından sınavda dereceye girerek, Hazine
Müsteşarlığı'nda denetçi olarak çalışmaya başlıyor…
Bu süreçte gösterdiği başarı nedeniyle dünyanın saygın üniversitelerinden Carnegie Mellon'da, Kamu Politikaları ve Yönetimi üzerine yüksek lisans eğitimi yapıyor.
Hazine Müsteşarlığı'ndaki
görevi sırasında IMF, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği fonlarıyla finanse edilen çeşitli projelerin baş denetçisi seçiliyor.
Daha sonra siyasete atılıyor ve Haziran 2011'de, Cumhuriyet Halk Partisi'nden İstanbul Milletvekili oluyor.
Yolsuzluk ve hırsızlıklarla mücadelede sergilediği ısrarlı ve cesur çabalarıyla, kısa sürede CHP seçmeni için “simge isim” haline geliyor.
Yolsuzluklarla mücadeledeki uzmanlığı nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen 17 Aralık soruşturmasından sonra oluşturulan CHP Kriz Masası'nın Başkanlığı'na getiriliyor.
Evli ve bir çocuk babası olan Aykut Erdoğdu, anahtar listelerde yer almamasına karşın delegeler tarafından ödüllendirilerek Parti Meclisi'ne giriyor.
* * * * * *
Sevgili okurlarım size CHP delegesi ve seçmenin umudu haline gelen iki milletvekilinin portrelerini çizmeye ve niçin Parti Meclisi'ne seçildiklerini anlatmaya çalıştım.
Dilerim, bu genç, dürüst, çalışkan, mücadeleci ve cesur milletvekillerini listelerine dahil etmeyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile rakibi Muharrem İnce de, delegenin verdiği anlamlı mesajı almışlardır.
Zira Türkiye'nin onlar gibi “umutlara” ihtiyacı var.
NOT: Özgür Özel ve Aykut Erdoğdu bu akşam İzmir Karşıya-
ka'dan yapacağımız Halk Arenası canlı yayınında konuğum olacaklar. Hem kurultayda yaşadıklarını, hem de Türkiye'nin sorunlarını konuşacağız.