Yazı, PKK terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan'a atıfta bulunurak, tutuklu bulunduğu İmralı adasının 10 yıldır Türkiye'deki en gizemli siyasi noktalardan biri olduğu yorumuyla başlıyor. Öcalan'ın 20 yıllık savaşın ardından hükümetle uzlaşmaya yaklaştığı fakat geçen hafta yapılan "delilik"ten sonra, bu çalışmaların tamamen boşa gittiği belirtiliyor.Times gazetesi, Türkiye'nin PKK hedeflerine gerçekleştirdiği hava saldırıları için 'delilik' ifadesini kullanıyor ve Kürtlerin güvenlik güçlerini hedef alan hava saldırılarının, Türkiye'yi tekrar gerilla savaşının eşiğini getirdiğini savunuyor.
"KÜRT SAFLARINI ZAYIFLATMAK IŞİD'İN İŞİNE YARAR"
Böyle bir düşmanlığı canlandırmak için Ankara'nın çok yanlış bir zaman seçtiğine dikkat çeken yazıda, geçtiğimiz 18 ay ele alınınca IŞİD'e karşı en büyük mücadeleyi verenlerin, PKK ile yakınlığı bilinen YPG ve Peşmerge güçleri olduğu ele alınıyor. Kürt saflarını zayıflatmanın sadece IŞİD'in gücünü pekiştirmesine yardımcı olacağının altı çizilirken, bu durumun Türkiye'de de Kürtler ve güvenlilk güçleri arasında kanlı bir savaşa dönüşebileceğine dikkat çekiliyor.
"TÜRKİYE PKK'YA TEHDİTKAR DAVRANMAMALI"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Türkiye'nin ateş çemberiyle sarılı" olduğu sözlerini hatırlatan gazete, Başbakan ve çevresindekilerin PKK'ya açık şekilde tehditkâr bir kıvılcım muamelesi yaptığı ifade ediliyor. Times, Türk yöneticilerin böyle davranmaması gerektiğini çünkü Kürtlerin geçen 10 yılda sorumluluk sahibi bir müzakere ortağı olduklarını kanıtladığını ve Türkiye'nin güneyindeki dost bir fiili Kürt yönetiminin, IŞİD ile sınır paylaşmaktan çok daha iyi olduğunu savunuyor.
"BU DURUMA TÜRKİYE'NİN BECERİKSİZLİĞİ NEDEN OLDU"
Gazete Türkiye'nin son yıllarda izlediği dış politika stratejisine yönelik genel bir değerlendirmede bulunduğu yazı şöyle devam ediyor: "Türk dış siyaseti henüz kısa bir süre önceye kadar genellikle Yeni Osmanlıcılık olarak adlandırılan doktrine göre yönetiliyordu. Ankara'nın amacı, sert ve yumuşak gücün birleşimiyle, imparatorluğun modern bir kopyasını yaratabilmekti. Ancak güneyinde mutasyona uğrayan savaşlar ve Türkiye'nin beceriksiz rehaveti bu ilüzyonların patlamasına neden oldu. Türkiye'nin bölgesel nüfuz merkezi olma isteğiyle çıktığı yolda geldiği nokta, kırılmış bir aşırı gururdan geriye kalan büyük bir enkaz."
Gazetenin yorumu şu satırlarla son buluyor: "İki cephede süren bu müstehzi ve anlamsız savaş, Türkiye'nin şu ana kadarki en ağır yanılgısı olabilir. Yine de hala kıvılcımı söndürme şansı bulunabilir. PKK ile acele bir ateşkes ve müzakerelerin devamı ile, İmralı'yla sağlanmış olan geçici ateşkes kurtarılabilir".
