2015 Yılı TÜBA Akademi, GEBİP ve TEÇEP ödülleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen törende sahiplerine verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBA ‘Türk-İslam Bilim Kültür Mirası Projesi’ni önemli gördüğünü de belirtti.


Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 2015 Türkiye Bilimler Akademisi Ödül Töreni’nde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 hedeflerinin nihai nokta değil, sadece bir ara durak olduğunu vurgulayarak, “Kamu kurumlarıyla, üniversitesiyle, özel sektörüyle elbirliği, iş birliği, dayanışma içinde, tempomuzu sürekli artırarak hedeflerimize doğru ilerlemeliyiz. Şimdiden, 2023 sonrasını da düşünmeye, tartışmaya, planlamaya başlamalıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alan isimleri tebrik ederek, gayretleri, emekleri, birikimleri ve eserleriyle bilim dünyasına, Türkiye’ye ve tüm insanlığa katkı sağlayan bilim adamlarına teşekkür etti. ‘Marifet iltifata tabidir’ sözüne atıfta bulunarak, TÜBA ödüllerinin, bilim insanlarının emeklerini takdir etmeye yönelik bir iltifat olarak gördüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBA Ödüllerini yine bu anlayışla himaye ettiklerini belirtti.

2015 Yılı TÜBİTAK Ödülleri’ndeki konuşmasında da "muallim ve talebe kavramlarının derinliğini eğitim sistemimize hakim kılmak mecburiyetindeyiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 TÜBA Ödüllerindeki konuşmasında da bu konunun önemine değindi.

“TÜBA TÜRK İSLAM BİLİM KÜLTÜR PROJESİNİ ÇOK ÖNEMSİYORUM"

Muallim ve talebe kavramlarının ifade ettiği kadim ve derin eğitim-öğretim müktesebatının yeniden canlandırılması gerektiğine işaret ederek, “Yeni Türkiye’yi, bilimin, ilmin, araştırmanın, geliştirmenin, inovasyonun aydınlığında inşa edeceğiz” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilim insanlarının desteğiyle, bu konuda kısa sürede önemli bir mesafe kat edileceğini ümit ettiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminden bu yana Türkiye’de bilim, teknoloji, araştırma-geliştirme, yenilikçilik çerçevesinde yürütülen tüm çalışmaları yakından takip edip desteklediğini vurgulayarak, şunları söyledi:

“Bizim tarihimizde ve medeniyetimizde, ilmin, ilim erbabının çok müstesna bir yeri ve değeri vardır. Dünyanın, bilinen en eski üniversitesi bu topraklardadır. Bugün, mühendislikte, sağlıkta, sosyal bilimlerde Batı biliminin temel referansları olan isimlerin çoğu, bizim coğrafyamızın, bizim medeniyetimizin mensuplarıdır. Bu bakımdan, TÜBA ‘Türk-İslam Bilim Kültür Mirası Projesi’ni, bilim, kültür ve sanat tarihimizin önemli eserlerini yeni nesillerle buluşturacak olması bakımından önemli gördüğümü belirtmek istiyorum. ‘Yitik, kaybedildiği yerde aranır’ diye güzel bir sözümüz var. Biz, bilimdeki, kültürdeki, sanattaki liderliğimizi, son olarak bu coğrafyada kaybetmiştik, inşallah yine burada ayağa kaldıracağız. ‘İnanmak, başarmanın yarısıdır’ der büyüklerimiz. Biz önce kendimize güveneceğiz, inanacağız, bununla birlikte çok çalışacak, çok gayret göstereceğiz. Başarı, bu sürecin tabii bir neticesi olarak, zaten kendiliğinden gelecektir.”

“BU ÜLKENİN VE BU MİLLETİN YOLUNU GÖZLEYEN ÇOK İNSAN VAR”

Türkiye’nin sorumluluğunun sadece kendisine, kendi vatandaşlarına karşı olmadığını ifade eden ve “Biz, bir yönüyle 300 milyonluk Türk Dünyasına, bir yönüyle 1,7 milyarlık İslam Âlemine, bir yönüyle de 7 milyar insanın tamamına karşı sorumlulukları olan bir ülke ve milletiz, bizim böyle bir ruh kökümüz var” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerini şu cümlelerle sürdürdü: “Evet, bu ülkenin ve bu milletin yolunu gözleyen çok insan var. İşte hemen yanı başımızda, Suriye’deki Türkmen kardeşlerimizin, Arap kardeşlerimizin, Kürt kardeşlerimizin feryatlarına her gün, hep birlikte şahit oluyoruz. Bunlara sessiz kalabilir miyiz? Gidin Fergana Vadisi’ne, Afganistan’a, Pakistan’a, belki bin yılı bulan araya rağmen, oralardaki kardeşlerimizin hissiyatlarının da hiç değişmediğini görürsünüz. Bu durum bize, her alanda öncü olma, önder olma, mazlumlara ve mağdurlara el uzatacak güce, imkâna, dirayete sahip olma sorumluluğunu yüklüyor. Diğer tüm alanlar gibi bilim alanındaki çalışmalara da bu anlayışla yaklaşımımızı sürdürmek zorundayız.”

“2023 HEDEFLERİ BİZİM İÇİN NİHAİ NOKTA DEĞİL”

Türkiye’nin bilim ve teknolojide geldiği yerin önemli; ancak yeterli olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha fazlasına ihtiyacımız var. Kamu kurumlarıyla, üniversitesiyle, özel sektörüyle elbirliği, iş birliği, dayanışma içinde, tempomuzu sürekli artırarak hedeflerimize doğru ilerlemeliyiz. 2023 hedefleri bizim için nihai nokta değil, sadece bir ara duraktır, bir ara istasyondur. Şimdiden, 2023 sonrasını da düşünmeye, tartışmaya, planlamaya başlamalıyız” şeklinde konuştu.

Bu bağlamda Türkiye’nin 2053 ve 2071 vizyonunu şimdiden konuşmaya ve tasarlamaya başlaması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilim insanlarımızdan daha fazla, daha büyük, daha iddialı çalışmalar gerçekleştirmelerini beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum" Dedi.