İsmail ŞAHİN

Kanlıca’daki tarihi Mehmet Arif Bey Yalıları’ına zarar verip kaçak kat çıkan ve Kandilli’deki tescilli eser köşkü yıkıp, bahçesindeki ağaçlara keserek kaçak bina inşa eden Reza Zarrab’a verilen süre 2 ay önce doldu. Ancak geçen sürede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ne yalıya ne de köşk inşaatına müdahalede bulunmadı. İBB’ye bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün, masrafların iki katı bedeli mal sahibinden tahsil ederek tarihi yapıları aslına uygun hale getirmesi gerekiyordu.

SÖZCÜ’nün kamuoyuna duyurduğu restorasyon rezaletinin ardından, Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu 1 Temmuz 2015’te yalıların ve köşkün projelerine uygun hale getirilerek kaçak yapıların yıkılmasına karar vermişti. Aradan geçen sürede Zarrab tarihi eserleri aslına uygun hale getirmek için hiçbir adım atmadı.



ÇİVİ ÇAKMASI YASAKTI, ASANSÖR BİLE EKLEDİ 
Reza Zarrab, Kanlıca’daki tarihi iki yalıyı 2011’de 40 milyon dolara aldı. Yasa gereği çivi bile çakılması yasak olan yalısına, kaçak kat çıktı, iki bina arasına asansör, tüp geçit ve otomatik iskele yaptırdı.Işıklandırma iyi görülsün diye denize 3 ton renkli çakıl döktü.

15 GÜN SÜRE TANINMIŞTI

Zarrab’ın tebligatın ardından 15 gün içerisinde Kanlıca’daki Mehmet Arif Bey Yalıları arasında yapılan asansör ve tüneli kaldırması gerekiyordu. Ayrıca dış cepheyi eski haline getirilerek yalılardan birine yapılan kaçak katı da yıkmak zorundaydı. Kandilli’deki köşkün çatısındaki fazla kat ve bahçesindeki üç katlı kaçak yapıya da hiçbir müdahalede bulunmayan Zarrab’ın kestiği ağaçları da yeniden dikmesi gerekiyordu. Bu işlemlerin hiçbirini yapılmaması üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün devreye girmesi gerekiyordu. Boğaziçi Kanunu’na göre, yapılardaki imar mevzuatına aykırı olarak yapılan değişiklikler ve eklentiler yıkılacak ve yıkım masrafları yüzde 20 fazlası ile Zarrab’dan tahsil edilecekti. Ancak geçen 2 aylık sürede Zarrab’ın yalısına ve köşküne dokunulmadı.

YARGILANACAKLAR



Boğaziçi Kanunu’nda yıkımın yanı sıra inşaat ruhsatı ile eklerine ve imar mevzuatına aykırı yapılan yapıların aykırı kısım ve bölümleri için hapis cezası öngörülüyor. Yasanın 18’inci maddesinde, yapı sahipleri, fenni mesulleri ve müteahhitleri bir aydan altı aya kadar hapis ve 200 bin liradan 500 bin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılacağı yazıyor. SÖZCÜ’nün haberlerinin ardından, Koruma Kurulu ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkilileri Zarrab ve inşaat sorumluları hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.

Kanuna göre, Boğaziçi alanındaki yapılarda, çalışma izni verildiği günden itibaren inşaat ruhsatına ve kanuna uygunluk açısından denetim yapması gereken Boğaziçi İmar Müdürlüğü de kusurlu. CHP’li İBB Meclis üyeleri kurumun yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Boğaziçi Kanunu’nun 18’inci maddesine göre, kanunla verilen görevleri belirtilen süre içinde yapmayanlar veya görevini kötüye kullananların bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı yazıyor. Hem denetimi hem de yıkım işlemini gerçekleştirmeyen Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkilileri de yargılanacak.



AĞAÇLARI KESİP YERİNE BETON BİNA DİKTİ 
25 milyon dolara satın aldığı Kandilli sırtlarındaki köşkü yıktırıp yeniden yaptıran Reza Zarrab, inşaat sırasında yasak olmasına rağmen ağaçları kesti. Onların yerine de 3 katlı beton bina dikti. Zarrab, köşk inşaatının dışarıdan görünmesini de önlemek için binanın etrafını da köşk görünümlü brandayla kaplamıştı.

Yaptırım mülk sahibine göre


TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman’a göre, İstanbul Boğazı’ndaki kaçak ve çarpık yapılaşmayla ilgili etkin bür mücadele yürütülmüyor. Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün denetimlerinin bir sonuç vermediğine dikkat çeken Kahraman, “Kaçak inşaatı kimin yaptığı önemli. Eğer sıradan vatandaşsa gerekli işlem yapılıyor. Mülk sahibi güçlü işadamı, ünlü bir isim ise göz yumuluyor” dedi. Koruma kurullarının onayladığı Boğaziçi’ndeki ihya ve restorasyon projelerinin içeriklerinde de sıkıntı olduğunu kaydeden Kahraman, “Onay kararını görüyoruz, ama dosyanın içeriği gizleniyor. İşlem aslına uygun mu, ihya ne kadar gerçekçi bu bilinmiyor. Yetkililer suç işliyor. Savcıları ve Adalet Bakanlığını göreve çağırıyoruz.” dedi.