İlçe meydanında toplanan kalabalığa seslenirken, kendisinin sultanlık derdi olmadığını söyleyerek HDP’yi eleştiren Erdoğan, "Birileri gelip buralarda benim sultan olmak gibi bir derdimin olduğundan bahsediyor. Kardeşlerim, bu fakir hiçbir zaman sultan olmanın gayreti içinde olmadı. Tam aksine her zaman meydanlarda; ‘biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geliyoruz’ demişimdir. Bu kardeşiniz için sultanlık derdinde olduğunu iddia edenler yıllarca buralarda ağalık postu sattılar. Ben ne ağayım, ne sultanım, hizmetkarım" dedi.


Öğleden sonra Ankara’dan Adıyaman’a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, havaalanına indikten sonra helikopterle Sincik ilçesine geçti. Sincik ilçe meydanında Erdoğan otobüs üzerinden kendisini bekleyen kalabalığa seslendi. Polisin yoğun önlem aldığı Sincik’te yüksek binaların çatılarında keşkin nişancılar görev yaparken, Atak helikopteri de uçuş yaparak alınan önlemlere hava desteği verdi.


İNANANLAR KARDEŞTİR

Alanı dolduranlara sıcak hava nedeniyle su dağıtıldığı gözlenirken konuşmasına Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından 14 Ağustos’ta Ak Parti Genel Başkanı olarak yaptığı il başkanları toplantısında, şahsına yüzde 96 oy veren Sincik’e gitme sözü verdiğini hatırlatarak başlayan Erdoğan, "Böyle bir vaadim vardı. Sizler gerçekten bizleri çok mutlu etmiştiniz. Sizler aslında birçok şeyleri yıkmıştınız. Çünkü; Sincik inanıyorum ki tabuların yıkıldığı yerdir. İnanıyorum ki Sincik kardeşliğin egemen olduğu bir yerdir. Bizim kardeşliğimiz ‘inananlar kardeştir’ ilkesinden geliyor. Biz birbirimizi niçin seviyoruz; yaradandan ötürü seviyoruz. Kardeşlerim, bugün Sincik’te o sözümü yerine getirdiğim için çok mutluyum" dedi.


SULTAN OLMA DERDİM YOK

Konuşmasında isim vermeden HDP’yi eleştiren ve kendisinin sultanlık gibi bir derdi olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle dedi:

"Aranızda inanıyorum ki komşunuz Pötürge’den de kardeşlerim var, inanıyorum Kahtalı kardeşlerim de var. Onlar da gerçekten bu kardeşlerini bağırlarına bastılar. Fakat, birileri gelip buralarda benim sultan olmak gibi bir derdimin olduğundan bahsediyor. Kardeşlerim, bu fakir hiçbir zaman sultan olmanın gayreti içinde olmadı. Tam aksine her zaman meydanlarda şunu söylemişimdir, ‘Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz’ demişimdir. Bu kardeşiniz için sultanlık derdinde olduğunu iddia edenler, yıllarca buralarda ağalık postu sattılar. Ben ne ağayım, ne sultanım, hizmetkarım. Hep meydanlarda ne dedim; ‘gün ola harman ola. Biz de ölecek miyiz? Hoca efendi musalla taşında duayı yaparken Cumhurbaşkanı niyetine diyecek mi? Başbakan niyetine diyecek mi? Ne diyecek er kişi niyetine, hatun kişi niyetine. Ondan sonra da 2 metreküplük mezara gömecek, bırakıp gidecekler. Eğer bu millete hizmetkar olabilmişsen, mağdur mazluma hizmetkar olmuş oralara el uzatabilmişsen, gök kubbede hoş sada bırakmışsan ne mutlu sana. Ah benim kardeşlerim, bakınız bugün Nissibi Köprüsü’nün açılışını yapacağız. Ne çileler çekti bu Adıyamanlı değil mi? Ne çileler çekti bu Şanlıurfalı değil mi? Ne çileler çekti Diyarbakırlı değil mi? Ama bak o sorunu da çözmek bize nasip oldu Elhamdülillah. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz böyle yürüdük bu yolda. Yola çıkarken; eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, tarım, enerji dedik her yere ulaştık."


İMAM HATİPLİ PRANGALARINDAN KURTULDU

Konuşmasında İmam Hatipli kız öğrencilerin daha önce başörtüsü ile okula gidemediğini hatırlatan ve şimdi düz liselerde de isteyenlerin başörtüsüyle derslere girebildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:

"Ah benim başörtülü kızlarım, kardeşlerim. Ben imam hatipliyim. 4 yavrum var dördü de İmam Hatipli, 2’si kız 2’si erkek ve benim kızlarım kapılardan geri döndürüldüler. Okullara sokulmadılar. Erkek evladımızın bir tanesi katsayıdan dolayı o da sokulmadı. Mecburen yurtdışında okudular. Oralarda en yüksek puanları alarak, en ileri en saygın üniversiteleri bitirdiler. Biz ne dedik, İmam Hatiplinin ayağına, meslek liselinin ayağına prangayı bağlayacaksın ‘koş’ diyeceksin nasıl koşsun? Şimdi prangalar koptu mu? Başörtülü kız evladım, kızlarımız istediği üniversiteye gidebiliyor mu? Başını örtebiliyor mu? Artık düz liselerde bile başörtülü okuma hakkı doğdu mu? Danıştay kararını verdi mi? İmam Hatiplerin dışında normal liselerde Kuran seçmeli ders olarak okutulabiliyor mu? Siyeri Nebi, Peygamberimizin hayatı seçmeli ders olarak okutulabiliyor mu? Niye bunları yaptık. Siz istediniz diye yaptık. Bak ağalar istedi diye değil, halk istedi diye yaptık."


HANİ KÜRTLERE SAYGINIZ VARDI?

Diyanet İşleri Başkanı’na sahip çıkarak ve isim vermeden HDP’yi ‘Hani Kürtlere saygınız vardı?’ diyerek eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şimdi terör örgütünün arkasında olduğu parti ne diyor; bizim Kabe’miz Taksim’dir diyor. Geçmişte de CHP ne diyordu; ‘Kabe Arabın olsun, bize Çankaya yeter’ diyordu. Kardeşlerim bizim bir tek Kabemiz var o da Mekke, başka Kabemiz yok. Şimdi bu ara Diyanet İşleri Başkanımıza taktılar. Biz Kuran-ı Kerim’in Kürtçe mealini Diyanet İşleri Başkanımız hazırlattı, 10 bin adet. Bir tane de bana gönderdi gittiğim yerlerde gösteriyorum. Bundan beyefendi rahatsız olmuş diyor ki ‘Diyanet bundan bir tane Cumhurbaşkanı için hazırlat.’ Senin Kuran’la zaten ne alakan var. Allahu alem Kuran, Arapça inmiştir. Ben Arapça da demiyorum Rabça inmiştir diyorum çok anlamlı. Buna sorsan bu ‘Kürtçe’ der. Biz neyi yaptık Kürtçe mealli Kuran’ı Kerimi Güneydoğuya ve kısmen Doğu Anadolu’ya gönderdik. Diyanet bu kadar güzel görev ifa ediyor, beyefendi rahatsız oluyor. Türkçe bilmeyip Kürtçe bilen kardeşim Kuran’ın o ayetinin ne anlama geldiğini öğrensin diye. Böyle Diyanet’i takdir etmek gerekiyor ama ne diyor, ‘Diyaneti kaldıracağız’ diyor. Diyarbakır’daki bir müftü bunlardan aday olmuş o ne diyor ‘eğer partimin dini Zertüştlük olsa ben yine aday olurum’ diyor. Kürt kardeşlerime sesleniyorum; 7 Haziran dönüm noktasıdır. Sizleri tehdit edenler olabilir, korkutmak isteyenler olabilir. Zira bunlar işte Diyarbakır’da 6-7-8 Ekim olaylarında biliyorsunuz; 50’ye yakın gencimizin ölümüne neden oldular. Yasin Börü’yü beşinci kattan attılar. Ondan sonra da başını, gövdesini adeta taşlarla ezdiler. Yasin Börü de Kürt’tü. Hani siz Kürtlere saygınız vardı ve şimdi bakın bugün bir gazetede o evlatları öldürülenlerin anneleri bu terör örgütünün arkasında olan partinin başkanlarına lanet ediyor, beddua ediyorlar. Niye bizim evlatlarımız bunların yüzünden öldü diyorlar."


SİSİ'Yİ TANIMIYORUM

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır’da Sisi’yi Cumhurbaşkanı olarak tanımadığını da ifade ederek, "Bosna’da da açıkladım ne dedim; Mısır'da Sisi’yi Cumhurbaşkanı olarak tanımıyorum. Benim indimde Mısır Cumhurbaşkanı yine içerideki Mursi’dir. İdama mahkum etmişler. İdama mahkum etseniz ne yazar? Onların idamı bile şahsiyetli onurludur" dedi.


KAPI KAPI DOLAŞACAĞIZ DEĞİL Mİ?

Konuşmasının son bölümünde açılışını yapacağı tesislere ilişkin bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa ve başkanlık sistemi için destek istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “7 Haziran için, yeni Türkiye’ye hazır mısınız? Yeni Anayasa’ya hazır mısınız? Başkanlık sistemine hazır mısınız? Bunu zaten yüzde 96 ile 10 Ağustos’ta gösterdiniz. Ama durmayacağız değil mi? Kapı kapı dolaşacağız değil mi? Terör örgütünün arkasında olduğu parti fakir fukara garip gureba yoksulun ne alakası ağaların partisi olmuş. Onlar yine göndersin, vereceğinize ben inanıyorum. Rabia ile tek millet, tek vatan, tek bayrak ve tek devlet diyoruz. Bu aralar paralel devlet diye bir şey çıkmış onun ne anlama geldiğini biliyorsunuz. 7 Haziran onlarla da hesaplaşma günüdür" dedi.

KÖPRÜ AÇILIŞINDA KONUŞTU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sincik’te halka hitap ettikten sonra helikopterle Nissibi Köprüsü’nün açılış töreninin yıldığı alana geldi. Adıyaman’ın yanı sıra Şanlıurfa ve Diyarbakır’dan tören alanına getirilen kalabalığa otobüs üzerinden hitap eden Erdoğan, Türkiye'nin en uzun üçüncü asma köprüsü olma özelliği taşıyan Nissibi Köprüsü'nün bölgede Şanlıurfa'nın Siverek ilçesiyle, Adıyaman'ın Kahta ilçesini birbirine bağladığını ifade etti. Vatandaşlara; 610 metre uzunluğu ve 400 metre orta genişliğindeki köprünün etrafını göstererek "Burada eski Türkiye var" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra köprüyü göstererek, "Ama tam ortadan da yeni Türkiye geçiyor. Güzel mi? Biz buyuz. Zaten Nissibi Köprüsü’nün temellerini atarken bu düşünceyle attık. Öyle temeli at, ortada bırak bizim kitabımızda böyle bir şey yok. İşte 2012, işte 2015. Başlarız, tarih veririz ve bitiririz. Yeni Türkiye’yi böyle inşa etmeye başladık" dedi.


Köprünün bir kavşak noktasında bulunduğunu anlatan Erdoğan, "Şimdi burada öyle mutluyum ki, bir tarafta Adıyaman, bir tarafta Siverek, öbür tarafta Diyarbakır. Bütün bu üçgeni birbirine bağlayan adeta bir kavşak noktasının köprüsü ve Fırat’ın üzerinde Atatürk Barajı üzerinde Nissibi Köprüsü. Bak ne diyorduk biz, yol medeniyettir değil mi? İşte medeniyetin simgesi Nissibi Köprüsü. Eskiden buradan feribotla ulaşım sağlanıyordu, bazen çalışır, bazen çalışmaz. Bu yatırım KDV’si ile 97 trilyon, sizlere feda olsun. Ama bu bir iade değil zaten sizi" diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU'NA YÜKLENDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Şimdi birileri çıkıyor, Aman Yarabbim kuru sıkı atıyor’ diyerek isim vermeden CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yüklenen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi birileri çıkıyor bakıyorsunuz, aman Yarabbim kuru sıkı atıyor. Bu ülkede Sosyal Sigortalar Kurumu'nun hastanelerini karlıyken zarar ettiren ve pislikten geçilemez hale getiren şimdi bakıyorsunuz 30-40–50 milyar dolarlardan bahsediyorlar. Bunlar herhalde hayatlarında para falan saymadılar. Bunu biz yapsak olur da, sizin söylemeniz mümkün değil. Çünkü biz yaptık. Biz ‘cek-cak’larla konuşmuyoruz, yaptıklarımızla konuşuyoruz. Diyorum ya; eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri."


YARIN BİR MÜJDE DUYABİLİRSİNİZ

Sincik’ten geldiğini belirterek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisine destek verenlere teşekkür eden Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı’na yönelik eleştirileri hatırlatarak şöyle konuştu:

"Bu alanda toplanan kardeşlerime söylüyorum; 7 Haziran bizler için çok anlamlı farkındasınız değil mi? Ya eski Türkiye galip gelecek, ya yeni Türkiye galip gelecek. Birileri çıkıyor ne diyor; çok enteresan diyorlar ki ‘geleceğiz Diyanet İşleri’ni kapatacağız, din derslerini kaldıracağız’ diyor. Kaynak mı; Diyanet İşleri Başkanı’nın altındaki mercedes. Hani bunu diyenlerin altlarında spor arabalardan geçilmiyor. Yarın bir müjde duyabilirsiniz. Bu müjde Diyanet İşleri Başkanımızla alakalı olacak. Çünkü Bosna Hersek’ten dönerken sözüm var cumadan önce açıklamayacağım dedim. Bu ülkede Diyanet İşleri makamına bu denli saldırmayı, hedef olarak göstermeyi kendine adeta sandıkta yol olarak telakki eden terör örgütünü arkasına alan bir siyasi anlayışa ben inanıyorum Kürt, Arap, Zaza, Türk, Boşnak, Arnavut, Gürcü prim vermeyecek. Şu hale bak ya eskiden CHP ne diyordu; ‘Kabe Arabın olsun bize Çankaya yeter’, şimdi bu HDP ‘bizim Kabe’miz Taksim’dir’ diyor. Bizim tek Kabe’miz var o da Mekke’de. Ve benim inanıyorum ki benim dindar onurlu Kürt, Zaza, Arap, Türk kardeşlerim hep birlikte biz 7 Haziran’da gerekli olan dersi bunlara vereceğiz."

"CANIM YANIYOR CANIM"

CHP'nin İmim Hatip Okulları'nın orta kısmını kapatacağını söyleyen Erdoğan, "Eğer bir Cumhurbaşkanı olarak bunları söylüyorsam canım yanıyor canım. Bir şey söyledim çünkü; ‘ben milletin tarafında olacağım’ dedim. Çıkmış bir tanesi ne diyor; İmam Hatip okullarını kapatacağız. Kayseri’ye gidiyor, ‘ben böyle bir şey söylemedim’ diyor. Çünkü Kayseri’yi biliyor. Seçim beyannamende var; yalan söyleme, dürüst ol. Ama bunlar akşam başka, sabah başka. Seçim beyannamesine ne koymuş formül 1+8+4. Bu ne demek, 1+8 ile ilkokul ve ortaokulu birleştiriyor. İmam Hatip’lerin orta kısmını kapatıyor. Neyi açık tutuyor, liseyi. Bu ne demek; geçmişte olduğu gibi 600 bin öğrencisi vardı İmam Hatiplerin. Ben İmam Hatip mezunuyum. Ben 4 çocuğunu İmam Hatip’te okutmuş bir babayım. Bu milletin evlatları çocuklarını İmam Hatiplere göndermeye başladı. Şimdi sayı 60 binden 1 milyona çıktı" dedi.

HDP’Lİ DENGİR FIRAT’A ELEŞTİRİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına isim vermeden Adıyamanlı olan HDP’nin Mersin milletvekili adayı Dengir Mir Mehmet Fırat’ı eleştirerek, "Bizimle ilgili olarak geçmişte beraber yürüdüğümüz birileri kalkıp şu anda terör örgütünün arkasında olduğu bir partiden aday olmuş. Gayet iyi tanırsınız. Şahsımla alakalı ‘sultandır’ diyor, ‘diktatördür’ diyor. Elhamdülillah ne sultan oldum ne diktatörlüğe merak saldım ve başbakanlığım döneminde de cumhurbaşkanlığı döneminde de bizim ne yaptığımız bellidir" diye konuştu.

Erdoğan konuşmasında seçime 19 gün kaldığını, kapı kapı dolaşılması gerektiğini söyledikten sonra, tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet vurgusu ile Rabia işareti yaptı. Erdoğan, paralel yapı diye kastettiği Güner cemaatinin, terör örgütünün arkasındaki parti diye nitelediği HDP'nin 'bay kaymak' beraber olduklarını ileri sürdü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının ardından bölge illerinin vali, milletvekili ve belediye başkanları ile birlikte köprünün açılış kurdelesini kesti. Erdoğan, açılışın ardından direksiyonuna geçtiği Cumhurbaşkanlığı makam aracı ile köprüde ilk sürüşü de kendisi yaptı.