Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "1960 darbesiyle başlayan, 1971 muhtırası, 1980 darbesiyle tahkim edilen, 28 Şubat müdahalesiyle zirve noktasına ulaşan vesayet düzeninin son sıkıntılarını da hep birlikte ortadan kaldıracağız" dedi.


Muhabbet sofrasında olduklarını ve herkesi selamladığını ifade ederek, sözlerine başlayan Erdoğan, "Malum, muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl. İnşallah, Sevgili Peygamberimizin, şu anda izinde öyle bir STK gayreti ile bu sofrayı bereketlendiririz" dedi.


"Hortumcuların kaybettiği bir Türkiye için çalışacağım"

Erdoğan, iki gece önce idrak edilen Miraç Kandili'ni ve içinde bulunulan üç ayların, millet, ülke ve tüm insanlık için huzura, barışa, kardeşliğe vesile olmasını dileyerek, "Rabbim'den bizleri huzur, emniyet, güven içinde sağlıklı bir şekilde Ramazan-ı Şerif'e ulaştırmasını özellikle niyaz ediyorum" dedi.

Bugün resmi açılışı yapılan özel sektör yatırımlarıyla birlikte toplamda 458 trilyon liralık 50 ayrı projenin de Kayseri'ye ve Kayserililer'e hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, bu yatırımları Kayseri'ye kazandıran bakanlıkları, belediyeleri, özel sektör kuruluşlarını, hayırseverleri gönülden tebrik ettiğini bildirdi.

Seçim 2015 anket sonuçları: İşte Gezici seçim anketi verileri...

Seçim 2015 anket sonuçları: İşte Gezici seçim anketi verileri...

Erdoğan, bugün "Kayseri Modeli" diye ifade edilen bir başarı hikayesinin sahibi olduklarını dile getirerek, "2007 yılında değerli kardeşim 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adaylığını ilan ettiğimizde, biliyorsunuz önümüze olmadık engeller çıkartılmıştı. Eski Türkiye'nin güçleri el ele verdiler, bize kendi içimizden Anadolu'nun bağrından, bu topraklardan bir Cumhurbaşkanı seçtirmemek için her yola başvurdular" diye konuştu.

VESAYET DÜZENİNİN SON SIKINTILARINI DA ORTADAN KALDIRACAĞIZ

"Anayasa'yı ve tahammülleri çiğneme pahasına 367 gibi bir hukuk garabeti üreterek, önümüzü kesmeye çalıştılar. Biz, bu durum karşısında kararlı bir duruş sergiledik ve hemen milletimize müracaat ettik" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ve seçim sonrasında Abdullah Gül kardeşimizi Cumhurbaşkanı olarak hak ettiği makama uğurladık. Akabinde, Kayseri'nin yüzde 82,1 gibi çok yüksek bir oranla destek verdiği anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanının doğrudan milletin oylarıyla belirlenmesinin önünü açtık. 10 Ağustos 2014 tarihinde Türkiye ilk defa Cumhurbaşkanını seçmek için sandığa gitti. Kayseri, yüzde 66 oy oranıyla Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir teveccühle şahsımı bu göreve layık gördü.

Davutoğlu'na

Davutoğlu'na "Bozkurt işareti" yaptı, dayak yedi!

 

Ben, bu vesileyle tüm Kayserili kardeşlerime bir kez daha teşekkür ediyorum. Geçen yıl 30 Mart ve 10 Ağustos'ta gerçekleşen seçimlerle, yeni Türkiye'nin kapısını aralayacak olan iki kilidi açmış olduk. Bu kapının üçüncü kilidi ise 20 gün sonra açılacak. Ülkemizin geleceği bakımından son derece önemli bir dönüm noktası olan 7 Haziran tarihi yaklaştı. Bu seçimlerin ardından inşallah, yeni Türkiye'nin inşası yolunda daha süratli, daha verimli şekilde çalışmaya devam edeceğiz."

Bu kutlu yola, mayın döşeyenlerin, bizi engellemek isteyenlerin, bize
çelme takmaya çalışanların tüm umut ve beklentilerini boşa çıkaracağımıza
inanıyorum. 1960 darbesiyle başlayan, 1971 muhtırası, 1980 darbesiyle tahkim
edilen, 28 Şubat müdahalesiyle zirve noktasına ulaşan vesayet düzeninin son
sıkıntılarını da hep birlikte ortadan kaldıracağız."

Bunun için yeni anayasanın ve başkanlık sisteminin süratle hayata
geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "İnşallah, 8 Haziran'dan itibaren
kolları sıvayıp, bu doğrultuda çalışmaya başlayacağız" dedi.

BEYAZ TÜRKLER, ZENCİ TÜRKLER AYRIMI

Erdoğan, Kayseri'nin yeni Türkiye'nin inşasında da öncü rol
üstleneceğinden şüphe etmediğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Allah, yar ve yardımcımız olsun. Bu sabah, bazı köşe yazarı
arkadaşlarımızla bir kahvaltı yapalım istedim ve bu kahvaltıda arkadaşlarımızın
çok anlamlı tespitleri vardı. Ekranlardan da kendilerini gayet iyi tanıdığımız bu
arkadaşlarımız, şöyle bir noktaya özellikle vurgu yaptılar. Dediler ki, tabii
yıllar yılı bu ülkede malum beyaz Türkler, zenci Türkler, bu ayrım yapıldı. Sen
Anadolu'nun bir esnafıysan, tüccarıysan, zaten o zamanlar sanayicisi yoktu. Sen,
o zaman 'zenci Türksün.' Diğerleri, 'beyaz Türk' malum.

Bu beyaz Türkler, baktılar ki şimdi Anadolu'dan bu 'zenci Türk' diye
baktıkları, artık sanayicileşmeye de başladı. Para, pul sahibi olmaya başladı. Bu
defa ne demeye başladılar, dikkat edin, bu çok önemlidir. Son 12-15 senede şu
ifadeyi kullanmaya başladılar. Bunun geliştirilmesi çok önemli. Bu bir kasta
mahsustur. Dediler ki, şu andaki sıfatımla konuşmuyorum tabii. O zaman AK Parti
Genel Başkanı ve Başbakanım. 'AK Parti, kendi zenginlerini yarattı' dediler.
Bununla da kalmadılar ne dediler, 'AK Parti, kendi aydınlarını yarattı' dediler.
Şimdi, bir partinin bu tür bir çalışması olabilirse, varsa, sen bunu teşvik
edersin. Böyle bir şey de yok ama bunlar Anadolu'nun bağrından çıkacak bu yiğit
sesi, bu eli nasırlı insanların sermaye sahibi olmasına katlanamıyor, buna
tahammülü yok. Bunlar, kendi bağırlarına bakın, o bağırlarının içerisinde
Anadolu'nun sesini bulamazsınız. Niye hazmedemiyorsun? Niye Kayseri'den,
Konya'dan, Van'dan, Erzincan'dan, Elazığ'dan, burada birisi olmasın? Niye, buna
tahammül edemiyorsun?



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mursi hakkındaki idam kararının sadece Mısır'ın cuntasını değil, aynı zamanda Türkiye'deki gazeteci kılıklı bazı sivil darbecileri de sevindirdiğini belirterek, "Eskiden beri attığı manşetlerle, yaptığı tetikçilikle darbecilerin sesi olmuş bir gazetenin internet sayfası dün bu haberi şahsımı da ima edecek şekilde sevinçle verdi" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu'nun sesinin yükseldiğini, ülkenin geleceğinde çok umutlu olduğunu dile getirdi. Milletvekili genel seçiminin öneminin, eski Türkiye heveslileri
tarafından da iyi bilindiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bunun için ellerindeki tüm imkanlarla, araçlarla hiçbir sınır ve ilke
tanımadan üzerimize geliyorlar. Hangi medya grupları nasıl saldırıyor. Ben seni
tanıyorum, sen de beni tanı, senin hakkında ne düşündüğümü de bil. Zaten bunlar
bizim ailelerimize varıncaya kadar her türlü saygısızlığı, hakareti yaptılar. Ama
biz bunlara hakaret yapmadık. Biz, 'Haysiyetli olun, onurlu olun, bizim
onurumuzla, haysiyetimizle oynamayın, bulunduğumuz makamın haysiyetiyle, onuruyla
oynamayın. Oynarsanız bunun da bir bedeli olur' dedik. Bunlar şu anda ellerindeki
imkanların, beyaz Türkler ya, büyüklüğüne bakıyorlar. Bugün var, yarın olmaz ne
yapacaksın. Yalnız kapalı kapılar ardında bu irtibatları yapıyorlar, bir araya
geliyorlar. Çünkü bunlar gezicidir. Gezide de bunları boyunlarına falan taktılar,
onlarla yürüdüler falan."

Mursi için idam kararı veren hakimler öldürüldü

Mursi için idam kararı veren hakimler öldürüldü

Darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'nin
idama mahkum edilmesini de değerlendiren Erdoğan, Mısır'da cunta rejiminin,
halkın oylarıyla seçilmiş cumhurbaşkanını idama mahkum ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Tevafuk ya o da yüzde 52 ile seçilmişti, biz de yüzde 52 ile
seçildik. Şimdi o Doğan Medyası başlık atıyor, 'Şok karar, yüzde 52 halkın
oylarıyla seçilmiş Mursi idama mahkum oldu.' Yani ne demek bu, ne demek
istiyorsun. Ondan sonra itiraz sesleri yükselince, sosyal medyadan saldırılar
başlayınca bu sefer hemen kaldırıyorsun. Kaldırıp, 'biz onu demek istemedik, şunu
demek istedik, bunu demek istedik.' Şimdi köşe yazılarında da bunu yazıyorlar.
Niye, çünkü bunlar dürüst değiller."

"MISIR DEMOKRASİSİNİN İDAM FERMANIDIR"

Erdoğan, Mursi hakkındaki kararın muhatabının, umutlarını,
taleplerini, beklentilerini meşru siyasete bağlamış tüm Mısır halkı olduğunu
belirterek, şöyle devam etti:

"Bu karar, Mısır demokrasisinin idam fermanıdır aslında. Dün verilen
kararla Mısır'daki demokrasi umutlarına, adalete, barış, huzur beklentisine bir
kez daha kurşun sıkılmıştır. Ancak bu kararın sadece Mısır'ın cuntasını değil,
Türkiye'deki gazeteci kılıklı bazı sivil darbecileri de sevindirdiğini görüyoruz.
Eskiden beri attığı manşetlerle, yaptığı tetikçilikle darbecilerin sesi olmuş bir
gazetenin internet sayfası, dün bu haberi şahsımı da ima edecek şekilde sevinçle
verdi. Bundan birkaç gün önce de paralel örgütün militanı olan, geçmişi hukuk
katliamlarıyla dolu bir savcı, bizi rahmetli Adnan Menderes'in akıbetiyle tehdit
etmişti. Biri açıktan diğeri de güya imalı şekilde bizi beyaz gömlek ve yağlı
urganla tehdit ediyor. Bu yağlı urganı zaten siyasilerin içerisinden yapanlar da
oldu. İşte geçen gün Erzurum'da vatandaşın üzerine o yağlı urganı atıyor. Peki
neticesi ne oldu. Millet ferasetiyle konuşur, milletin feraseti başkadır. Bu
mahfillere bugün bir kez daha açık ve net olarak ifade ediyorum. Bunların
yularını elinde tutan ağababalarına sesleniyorum, o üst akla sesleniyorum, biz bu
yola kefenimizi giyerek çıktık. Biz ölümü bir saat gibi kolumuzda taşıyoruz. Her
zaman söylüyorum, korkaklar zafer abidesi dikemezler. Evelallah bizim Allah'tan
başka kimseden korkumuz yok. Biz ölümü öldürmüşüz, sizin tehditleriniz vız gelir
tırıs gider. Şayet bu tehditlerin, imaların aba altından sopa göstermelerin bizi
yeni Türkiye'yi inşa yolundan vazgeçireceğini düşünüyorlarsa boşuna
uğraşıyorlar."

TRT'den

TRT'den "sıfır" rezaleti

"BU TEKERLEK TÜMSEKTE KALMAZ"

Necip Fazıl Kısakürek'in "Mehmedim sevinin başlar yüksekte, ölsek de
sevinin eve dönsek de, sanma bu tekerlek kalır tümsekte, yarın elbet elbet
bizimdir, gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir" dizelerini okuyan Erdoğan, şunları
kaydetti:

"Ben de bizim için Menderes ve Mursi gibi bir akıbet hayalleri
kuranlara diyorum ki, bu tekerlek tümsekte kalmaz. Bu davayı sürdürecek nice
Tayyip Erdoğanlar var, nice Mursiler, nice Menderesler var, yeni Türkiye idealine
omuz verecek milyonlarca Anadolu evladı var. Arkası gür geliyor. İşte Kayseri
burada. Kayseri bu tekerliği tümsekte bırakır mı, Kayseri yarınlarına sahip
çıkmaz mı, Kayseri bu darbeci zihniyete hak ettiği dersi vermez mi, paralel
örgütüyle, bölücü örgütüyle, anamuhalefetiyle, diğer muhalefetiyle bir olup bu
ülkenin, bu milletin tüm kazanımlarına saldıranlara Kayseri 7 Haziran'da 'dur'
demez mi.

Çok enteresan şu anda, bölücü terör örgütüyle iş tutanlarla bu paralel
örgüt iş tutuyor. Bu kadar açık, her şey ortada. İşte bugün gazetelerde de var,
oturmuşlar beraberce ne yapacaklarının adımlarını atıyorlar. Yerine göre. Ne
yapıp yapıp, bölücü terör örgütünün desteğindeki siyasi hareket barajı aşmalı,
böyle bir gayretin içerisindeler."

Van ziyareti sırasında kadınların devamlı tehdit altında olduklarını
dile getirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hani demokrasi, barış
diyordun. Bu tehdit nedir, niye bu tehditleri yapıyorsunuz. Çok açık ve net.
Şimdi aynı yöntemi Batı'da da yapmaya başladılar. Ne yaparlarsa yapsınlar. Eğer
namuslu insanlar, namussuzlar kadar cesur olmazsa başarıyı yakalayamayız. Bunu
yakalamak zorundayız" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin eski Türkiye heveslilerini bir kez
daha sukutuhayale uğratacağına inandığını dile getirdi.

Erdoğan, otel çıkışında kendisine sevgi gösterisinde bulunan
vatandaşlarla fotoğraf çektirdi.