Davutoğlu, TBMM'de olağanüstü görüşmede barış vurgusu yapan HDP'lilere cevap verdiği konuşmasında, "TBMM kürsüsüne çıkıp barıştan bahseden HDP sözcüleri var ya önce onun hesabını versinler, verecekler" dedi.

İşte Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

Çok kritik bir dönemde, tarihi günlerde bir araya gelmenin sorumluluğunu omuzlarımızda taşıyoruz. Neden kritik günler?

Türk demokrasi tarihi 30’lardan 40’lardan bugünlere, bir sarkacı temsil eder ve iki ucun birbirlerini desteklemek suretiyle çıkardığı krizlerle uğraşmak zorunda kalmıştır. 1950’lerin sonlarına doğru düzeni yok sayan bir cuntalaşma bir kaosa yol açtı. Otoriterleşme özgürlükler, kaos tekrar otoriterleşme sarkacı o günden bugüne devam eder.

PKK terör örgütünün çıkmasını sağlayan şartlar kaosun ürünleridir. Bu kaos 12 Eylül’le sona erdirilmeye çalışıldı. Hukuk tanımaz yaklaşımı başka kaosu beraberinde getirdi. 90’lı yıllarda terörün getirdiği iç çatışmalar, diğer taraftan bu kaosları tırmandıran otoriterleşme eğilimleriyle yaşadık.

"FEDAKARLIK YAPMAMIZ LAZIM"

Gelecek nesillerin huzur bulması için bazen hepimizin fedakarlık yapması gereken dönemler olur. Çanakkale’de Sarıkamış’ta olduğu gibi. Hem DEAŞ hem PKK üzerinde yapacağımız çalışmaları yürütürken, üçüncü maşa ortaya çıktı. İstanbul sokaklarında yüzleri maskeli ve silahlı şekilde gösteri yapmaya kalktılar. O zaman zihnimizde aylardır zaten her türlü senaryoya hazırlıklı olan güvenlik görevlilerimize talimat verdim.

"BARIŞTAN BAHSEDENLER HESAP VERECEKLER"

Türkiye de bu örgütü (DAEŞ) en başından itibaren tehdit olarak telakki etmiş, görmüş ve hiç kimsenin ilan etmediği günlerde, 10 Ekim 2013'te bu örgütü, terör örgütü olarak ilan ettik. Çünkü yaklaşan tehlikeyi görüyorduk. İki polisimiz Ceylanpınar'da gece uyurken, enselerinden vurularak şehit edildiler. Hani dün şimdi hala TBMM kürsüsüne çıkıp barıştan bahseden HDP sözcüleri var ya önce onun hesabını versinler, verecekler.