Başbakan Davutoğlu, terör örgütlerine yönelik operasyonlara ilişkin, "Biz Türkiye'yi hedef alanları hedef alıyoruz. Birisi Türkiye'yi hedef almamışsa biz onu hedef almayız" dedi.

Yapılan operasyonların "demokrasinin ve meşruiyetin sesi" olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Şimdi sesimiz çıktı, Kandil'i bombalarken de çıktı, DEAŞ pozisyonlarını bombalarken de, İstanbul'da, Türkiye'nin her yerinde her üç örgüte dönük olarak da DHKP-C de dahil yaptığımız operasyonlarda da çıktı. Artık Türkiye bir hafta önceki Türkiye değildir. Herkes ayağını denk almalı" diye konuştu.

Davutoğlu yaptığı açıklamada son günlerde meydana gelen terör saldırıları ve koalisyon görüşmeleri hakkında da flaş açıklamalarda bulundu. İşte o açıklamalarda satır başları;

MÜZAKERELER AYLARDIR SÜRÜYOR

ABD ile mutabakatın geçen hafta gerçekleştiğni belirten Davutoğlu, "Tabi bu mutabakatla, yaşanan terör olayı karşısında bizim aldığımız operasyon kararı ve uygulamaları arasında irtibat yok. Aylardır süren bir müzakere vardı. Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetleri belli. Bir hava koruma, güvenli alan konusunda belli ortak yöne doğru bir mutabakat sağlandı. Bunlarla bir araya getirildiğinde aradaki görüş ayrılıklarının giderildiği, işbirliği imkanının daha kolay olduğu, Türkiye’nin terör karşı mücadele iradesini açık bir şekilde gösterebildiği şartların oluştuğuna kanaat getirdik ve İncirlik Üssü’nün, gerekli olan o işbirliği imkanlarının şartlarının oluştuğuna kanaat getirdik. Önümüzdeki günlerde çalışmalara hemen başlanacak" dedi.

7 HAZİRAN SONRASI HEDEFLERİ, KAOS

Terör örgütlerinin hedeflerinin Türkiye'yi kaosa sürüklemek olduğunu ifade eden Davutoğlu, "DEAŞ, PKK ve DHKP-C ayrı birer Terör örgütü gibi görünüyor. Ama baktığınız zaman her üçü de toplumun belli kesimlerini teröre sevk ederek, istismar etmeye çalışıyor. Görünüşte hedefleri ayrı gibi görünüyor. DHKP-C Kandil’de eğitim alıyor. Ama 7 Haziran sonrasında hepsinin hedefi Türkiye’yi kaosa sürüklemek. Bu tabloyu gördüğümüzde biz gereğini yapmazsak sonraki nesillere hesap veremeyiz. Biz de ne yaptık? Bu üç örgüte eş zamanlı operasyon başlattık. Bu üç terör örgütü eş zamanlı olarak durdurulmazsa, birine yaptığınız şey diğerleri tarafından istismar edilir. Birini vurup diğerini vurmazsanız, bunlara prim verirsiniz" dedi.

TÜRKİYE BİR HAFTA ÖNCEKİ TÜRKİYE DEĞİL

Davutoğlu ayrıca yaptığı deklarasyon çağrısıyla ilgili, "bizim yaptığımız operasyonlar halkın, demokrasinin sesidir. Sesimizi çıkardık. Artık Türkiye bir hafta önceki Türkiye değildir. Herkes ayağını denk almalı. Eğer birileri Türkiye’nin bir kaosa gireceğini hesaplıyorsa, hiç heveslenmesinler. Telefonla yaptığımız bilgilendirmelerdeki tavırları için iki muhalefet liderine de teşekkür ediyorum. HDP neden 4’lü deklarasyonu istemedi. Onlar PKK’dan korkarlar. PKK’nın onayı olmadan bir şey yapamazlar. Ne kadar zarar verdik biliyoruz. Sürpriz, şok ve çok etkin bir operasyon yaptık. Mükemmel operasyonlar yapıldı. Bu bir hafta çok önemliydi. Çarşamba günkü Türkiye’nin psikolojisiyle bugünkü Türkiye’nin psikolojisi çok farklı. Devlet yek vücut olmuştur" dedi.

BEN PARTİLERİN KAPATILMASINA KARŞIYIM AMA...

Davutoğlu, Bahçeli'nin yaptığı yazılı açıklamada HDP'nin kapatılmasına ilişkikin çağrısına, "İşin bir siyasi yönü var, bir de hukuki yönü var. Ben siyasi olarak, partilerin kapatılmasına ilkesel olarak karşıyım. Hukuki yönüne bakıldığında ise teröre destek gibi bir çerçeve de var. Seçimlerden yeni çıktık, temsili yüksek bir Meclis var. Hiçbir partinin kapatılmasını siyasi olarak doğru görmem. Hukuki olarak sürecek süreç ise bizden bağımsız bir süreçtir. Terörle irtibatını siyaseten tespit eden benim. Hukuki olarak bizim yetkimizde olan bir husus değil. Bağımsız yargı kendi görevini yapar. Nasıl yapacağını onlar takdir eder. Siyasi olarak bunun bir çözüm olabileceği kanaatinde değilim" dedi.

DERS ÇIKARMALI

Herkesin ders çıkarması gereken bir dönemden geçtiğini söyleyen Davutoğlu, "buradan HDP’nin artık şu dersi çıkarması lazım; 80 milletvekiline sahip bir parti olarak HDP artık kitleselleşmeyi öne çıkartması lazım. Türkiyelileşmek dedikten sonra Türkiye’yi hedef alan bir terör örgütünün sözcüsü gibi davranmaması lazım. Siyaseti savunması lazım silahı değil. ‘Ben söyleyince bırakacaklar mı’ diyor. Sen söyle. Senin söylediğinin bir hükmü yoksa neden İmralı’ya gitmek istiyorsun. İlkesel olarak biz partilerin, kurumların değil, kim suça, teröre, şiddete bulaşmışsa, onların cezalandırılmasını isteriz. Herkesin ders alması gereken bir dönemden geçiyoruz" dedi.

FİDAN, RESMİ VE MEŞRU BİR TEMSİLCİDİR

Muhalefete gönderilen bilgilendirme heyetiyle ilgili de konuşan Davutoğlu şunları söyledi; "Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli ile görüşmelerimizde, benim heyet gönderme teklifim, devlet terbiyesi çerçevesinde gayet olumlu karşılandı. Bugün de heyet gitti iki partiye. Sayın Hakan Fidan, bu devlette önemli bir kurumun başındadır. Resmi ve meşru bir temsilcidir. Ben her iki liderin de olumsuz bir bakış açısı geliştireceğini düşünmüyorum."

ÖNCE SAFINI BELİRLESİN

HDP diyebilir ki bize neden bilgilendirme yapılmadı. Onlar önce safını ve yerini belirlesin, bilgileri nerelere servis edebileceği noktasında soru işaretlerini kaldırsın, biz gerekeni yaparız. Polisimizi öldürenleri savunurken, emniyet gelip sana bilgi vermez.”