Çanakkale Savaşları'nın 100. yıldönümü törenlerinde ilk anma Mehmetçik Anıtı’nda başladı. Şehit askerler için Fatiha okundu.



 

Çanakkale Savaşları'nın 100. yıldönümü törenlerinde ilk anma Mehmetçik Anıtı’nda başladı. ''Cesaretle dövüşen ve canlarını veren askerleri şereflendirmek için sizlerle birlikte olmaktan şeref duyuyorum'' diyen İngiltere Prensi Charles, konuşmasında ''1 günlük ateşkeste bir er şöyle yazmıştı: Bir Türk gördüm ona konservemi verdim, o da bana kendi yiyeceğini verdi. Onlara saygımız çok büyüktü'' ifadelerini kullandı.




Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasında Çanakkale'nin hem zafer sembolü hem de kayıplarımız nedeniyle hüzün olduğunu vurguladı ve ''Çanakkale ağıtlarımızda bunu görmek mümkündür. Çanakkale içinde vurdular beni, ölmeden mezara koydular beni.. Offf gençliğim eyvahhh'' dizelerini okudu.

Anma törenlerine 17 devlet başkanı ve 5 başbakan katılıyor.

Törende önce Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Prens Charles anıta çelenk bıraktı.

Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile devam etti.

İstiklal Marşı'nın ardından Kuran-ı Kerim okundu.



Törende Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, şehit askerler için dua etti. Görmez'in sözleri yabancı konuklara da tercümanlar aracılığıyla çevrildi.

Görmez, ''Çocukların kadınları yaşlıları hak ve hukukun çiğnenmesine engel olamadık. Bizleri bağışla. Ecdadımızın cephede gösterdiği merhameti birbirimizden esirgedik. Allah’ım Çanakkale’de 100 sene önce şehit olanların huzurundan sesleniyoruz. Ortak evimiz olan dünyayı huzur ve barış içinde daha yaşanabilir bir dünya haline getirebilmek için yardım eyle yarrabbim'' dedi.

İNGİLTERE PRENSİ: BİR GÜNLÜK ATEŞKESTE BİR PRENS ŞÖYLE YAZMIŞTI


Duanın ardından İngiltere Prensi Charles kürsüye geldi. İngiltere Prensi konuşmasında şunları söyledi:

Cesaretle dövüşen ve canlarını veren askerleri şereflendirmek için sizlerle birlikte olmaktan şeref duyuyorum. Çatışmanın her iki tarafındaki insanlar hayatın çok farklı noktalarından geliyorlardı ancak başka bir dünyanın içinde buldular kendilerini. 1915 yılında her iki tarafın da kaçamayacağı savaşlarla, silahlarla, hastalıklarla mücadele ettiler. Bugün, biz buradaki insanların kahramanlığını ve insanlığını hayranlıkla hatırlamamız gerekiyor. Şehirlerini, köylerini bırakıp canlarını feda ettiler. Böylesine büyük rakamlarda bu kadar büyük kayıplar daha önce yaşanmamıştı. 1 günlük ateşkeste bir er şöyle yazmıştı: Bir Türk gördüm ona konservemi verdim, o da bana kendi yiyeceğini verdi. Onlara saygımız çok büyüktü diye yazmış. Bütün orduna saygı vardı düşmana. Bugünün hatıralarından birini bir Avustralyalı bir asker yazmış. Bir Türk subayın sözlerini hatırlıyor. Tarafların ölüleri topladığı günde konuştuklarını yazmış. En barışçıl insan bile vahşeti tanır en vahşi insan bile gözyaşlarını tutamaz. Dünyanın birçok bölgesinde çatışmalar devam ediyor. Utanç ve pişmanlıkla iki dünya savaşında yaşanaN kayıpların hala insanların hoşgörüsüzlüğü ile nefreti ile insanlar arasında bölünme ve çatışmayı devam ettirdiğini görüyoruz. Bu konuda hepimize sorumluluk düşüyor. Liderler, halklar ve topluluklar olarak nefrete karşı uyumluluğun yaratılması için birlikte çalışmalıyız ki böyle savaşlarda hayatını kaybetmiş insanların anısını şereflendirebilelim.

ERDOĞAN: ÇANAKKALE HEM ZAFER SEMBOLÜ HEM HÜZÜN

Daha sonra kürsüye Cumhurbaşkanı Erdoğan çıktı.

Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
''Ülkemize ve Çanakkale’ye hoş geldiniz. Gelibolu Yarımadası 1. Dünya Savaşı’nın en önemli cephelerinden biriydi. 100 yıl önce bu cephede vatanlarını ve şereflerini savunan yüzbinlerce askerimiz gözlerini kırpmadan ölümün üzerine gitti. Farklı milletlerden yüzbinlerce asker de kendi hayalleri için cesaretle savaştı. Hepsini saygıyla yad ediyorum. Çanakkale’deki savaş cephede olmayanları kaderini de etkileyen sonuçlar doğurdu. Savaş yüzyılının sona erip barış yüzyılının başlaması çağrımızı paylaşan dostlarımız olarak görüyoruz. Dün İstanbul’da bugün burada verdiğimiz barış mesajına dünyanın çok ihtiyacı var. Çanakkale ve Gelibolu’nun barı

Elinde annesini resmi ile ağır yaralı olarak yatan Fransız askerine yardım etmek için uğraşan Mehmetçiğimize bunun sebebini sorduklarında verdiği cevap benim annem yok belli ki onun oylunu gözleyen bir annesi var demişti. Üstelik kendisini de onun kadar ağır yarası varken bu ifadeleri kullanıyordu. Bunun benzeri o kadar çok olay vardı ki az önce dinlediğiniz gibi bunları gözleriniz yaşarmadan okumanız imkansız.

Gençlerimizin ölmeden mezara girmemeleri için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmektir. Hepimiz adına barışın tüm dünyaya hakim olmasını sağlamak için çalışma kararlılığımızı ifade ediyorum. Gezi Mustafa Kemal diyor ki: Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızda huzur içindedir. Onlar bu toprakta canların verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.

Evet bu topraklarda can vermiş tüm evlatları anıyoruz. Yeni nesillere düşen görev, Çanakkale’de taşa, toprağa denize kazılan dostluk mesajına sahip çıkmaktır.

Şafak ayinin 10 bin kişi katılacak. Bizim gençlerimizde ise sabah namazına mütaakip 35 bin genç katılacak. Çanakkale’nin tüm toplumlara örnek olmasını istiyoruz.