Gökmen ULU- Yargı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nün, bölgedeki birinci derecedeki SİT niteliğini üçüncü dereceye düşüren yeni planına dur dedi. Böylece yasaya aykırı olarak inşa edilen villaların yıkımının önü açıldı.

Urla villaları davasında itiraz

Urla villaları davasında itiraz


YARGIDAN BOMBA KARAR



Yandaş vakıflara büyük peşkeş!

Yandaş vakıflara büyük peşkeş!


İzmir'in Urla İlçesi Hacılar Koyu'nda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yakın arkadaşları
tarafından yapılan 18 adet villa hakkındaki yargı sürecinde mahkeme bomba etkisi yaratan bir karar verdi. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, ikisi Tayyip Erdoğan için yaptırıldığı iddia edilen kaçak villaların yer aldığı bölgenin SİT derecesini 1'den 3'e düşürmüştü. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da planı onaylamıştı. Bu işlem kamuoyunda
“Kaçak villaları kurtarma planı” diye yorumlanmıştı. TMMOB İzmir İl Koordinasyon
Kurulu ile İzmir Barosu Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları karara itiraz ederek yargıya
başvurmuştu. İzmir 2. Bölge İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı aldı.

Mahkeme, villaların yapıldığı alanın 1. derece doğal SİT özellikleri taşıdığını vurgulayarak,
koruma kurulunun bölgeyi üçüncü dereceye düşüren planın hukuka aykırı olduğuna

KARAR ÇEVRECİLERE BAYRAM ŞEKERİ ARMAĞANI

Davacılardan Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı Özlem Şenyol Kocaer
“Mahkeme kararı ile planlar geçersiz olmuştur. Villaları kılıfına uydurma çabası amacına
ulaşamamıştır” diye konuştu. Kocaer, dava sürecinin büyük baskılar altında güçlükle
ilerlediğini belirterek, Bu olağanüstü süreç ve baskı ortamına karşın, bugün, İzmir
2.İdare Mahkemesi’nin dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verdiğini
ilan etmek için karşınızdayız. İzmir 2.İdare Mahkemesi’nin 07.07.2015 tarih ve 2014/572
E. sayılı kararında; incelenen alanlarda, tarım, insan yerleşimi, hayvancılık ve spor
etkinlikleri faaliyetlerinden dolayı insan kaynaklı etkilere yoğun bir şekilde maruz kaldığı,
bu alanlarda meydana gelen sistematik etkilerden dolayı floristik, faunistik ve ekolojik
yönlerden geri döndürülmesi mümkün olmayan sonuçların ortaya çıktığı gözlemlenerek,
ekolojik yaşam dengesinin sağlanabilmesi amacıyla dava konusu parseller ile çevresinin
bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, uyuşmazlığa konu taşınmazların içinde yer
aldığı alanın bir bütün olarak sahip olduğu coğrafik, jeolojik, jeomorfolojik, hidrojeolojik,
topografik, biyolojik çeşitlilik ve peyzaj özellikleri ile toprak ve arazi yapısı ve doğal bitki
örtüsü gibi özellikleri dikkate alındığında, anılan taşınmazların 1. derece doğal sit
özellikleri taşıdığı, bu sebeple dava konusu taşınmazların sürdürülebilir koruma ve
kontrollü kullanım alanı olarak belirlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve
mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna vararak,’sürdürülebilir koruma ve kontrollü
kullanım alanı’ kararının yürütmesini durdurulmasına karar vermiştir” ifadelerini kullandı.

Kocaer, “Bu kararı, yurdun dört bir yanında devam eden doğa talanına karşı mücadele
yürüten herkese ve özellikle Rize’de ismi yeşil kendi kara yola, Akkuyu’da Sinop’ta
nükleer santrallere, Karaburun köylerinde RES’lere, Cudi’de, Çanakkale’de, Soma’da
termik santrallere, Bergama'dan Fatsa'ya ve Artvin Cerrattepe’ye siyanürle altın işletme
projelerine karşı onurları ile direnenlere, Ramazan Bayramı arifesinde bir bayram şekeri
olarak armağan ediyoruz” dedi.

MAHKEMEDEN DERS GİBİ KARAR

Av. Şehrazat Mercan da “İyi ki barolar, meslek odaları var. İyi ki böyle hakimler var.
Mahkeme bu bölgeyi adeta koruma altına aldı. Yürütmeyi durdurma kararlarını genellikle
bir paragraf olarak görürüz. Burada ders gibi sekiz sayfalık gerekçeli karar var. Bu kararın
ardından kaçak villaların derhal yıkılması lazım” diye konuştu.

KAÇAK VİLLALARIN YIKILMASI GEREKİYOR

İzmir İl Genel Meclisi, yeni bütünşehir yasası uyarınca lağvedilmeden önce bölgedeki
kaçak villalar hakkında yıkım kararı almıştı. Karar uygulanmamış, daha sonra yargı süreci
başlamıştı. Mahkemenin yürütmeyi durduröa kararının ardından villaların yıkım kararını
uygulama önünde artık bir engel kalmadı.