Kamil ELİBOL / ANKARADiyarbakır’daki HDP mitingine bomba atan Orhan Gönder ile Suruç’ta 32 genci katleden IŞİD’ci canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün intihar eylemlerinden aylar önce Adıyaman Emniyeti’nce takibe alındığı ortaya çıktı.
BAŞBAKANA ANLATILDI
Çocukları IŞİD’e katılan aileler emniyete gidip şikayetçi oldu. Hatta AKP il kongresi için 14 Aralık 2014 günü Adıyaman’a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan, “Çocuklarımızı kurtarın” diye yardım istenmesine karşın önlem alan olmadı.
DOSYALAR KAPATILDI
Ocak 2014’de Van merkezli düzenlenen El-Kaide operasyonu ile MİT tırlarının durdurulması sonrası yaşanan “paranoya” nedeniyle ülke çapında El-Kaide bağlantılı “cihat” gruplarına dönük 50 PİF (Planlı İstihbarat Faaliyeti) çalışması durduruldu. Kapatılan dosyalar nedeniyle IŞİD’li canlı bombalar önce Diyarbakır’da sonra Suruç’ta kendini patlattı. İntihar saldırılarında 36 kişi öldü, 517 kişi yaralandı.
ŞOK İHBAR MEKTUBU
SÖZCÜ, ihanet gibi ihmaller zincirini ortaya koyan “şok” bir ihbar mektubuna ulaştı. Adıyamanlı bir IŞİD mensubunun ağabeyi 3 Nisan 2015’de emniyete kardeşini ihbar etmekle kalmadı. “IŞİD hücresi PKK’ya yönelik eylem yapacak, Kobani’nin intikamını alacaklar. Hedeflerinde aleviler ile cemevleri bile var” dedi. İntihar eylemlerinden aylar önce yapılan somut ihbara karşın hiçbir önlem alınmayınca göz göre göre katliamlar yaşandı.
AYNI HÜCRE GRUBU
Diyarbakır'da bomba atan Adıyamanlı Orhan Gönder ve ve Suruç’ta kendilerini patlatan Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün şehirdeki IŞİD sorumlusu Dücane kod adlı M.D.’ye bağlı faaliyet gösteren hücrenin üyesi oldukları belirlendi.
İSTİHBARAT BİLİYORDU
Gönder ve Alagöz’ün 13 Ekim 2014’de IŞİD’e katılmak için birlikte Suriye’ye gittiği anlaşıldı. İki canlı bombanın bu katılımından emniyet istihbaratının haberdar olduğu iddia edildi.
İMAM ŞİKAYET ETTİ
Orhan ve Abdurrahman’ı aileleri ile mahallenin imamı polise gidip, “IŞİD’ci şahıslarla ilgili tedbir alın. Bunlar çocukların beynini yıkıyor” diye yardım istedi. Polis somut adım atmadı. Takipteki IŞİD üyelerinin canlı bomba olması önlenemeyince ard arda intihar eylemleri meydana geldi.
İŞTE İHMALLER ZİNCİRİ
SÖZCÜ, her iki intihar eyleminde gündeme gelen ihmaller zincirine ilişkin çok önemli bilgilere ulaştı. İşte o zafiyetler:
Orhan Gönder ve Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün bağlı olduğu hücre lideri M.K.’ye dönük projeli çalışma Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17 Mart 2014 tarih ve 2014/1980 sayılı kararı ile kapatıldı. Teknik ve fiziki takibe son verilince “şehit olacakları için” kandırılan iki canlı bomba kendini patlattı.
İMAM İLE KAVGA ETTİ
IŞİD mensubu kişilerin Adıyaman Sait Ağa Camii’ndeki radikal tavırları nedeniyle cami imamı ile gerginlik yaşadı. İmam, cemaati rahatsız eden kişiler hakkında emniyete şikayette bulundu. Hatta imam Diyarbakır eylemcisi Orhan Gönder ile kavga etti ve durumu Müftülüğe rapor etti. Adıyaman Emniyeti gruba kayıtsız kaldı.
BABASI ŞİKAYET ETTİ
Orhan Gönder’in babası M.G. bu olaydan sonra Adıyaman Emniyeti’ne gidip oğlunun IŞİD mensubu olduğunu söyledi. “Oğlumu kurtarın” dedi ama bir şey yapılmadı. Gönder, ailesinin kayıp başvurusu nedeniyle aranıyor olmasına ve IŞİD bağlantısının bilinmesine rağmen eylemden hemen önce Diyarbakır’da kaldığı otelde gözaltına alındı. Fakat ihmal yüzünden serbest bırakıldı.
YOK SAYILAN İHBAR
3 Nisan 2015 günü Adıyaman Emniyeti’ne kardeşinin IŞİD’e katıldığını belirten M.K. çok önemli bir ihbar e-postası gönderdi. Yok sayılan ihbar mektubunda Diyarbakır ve Suruç’ta düzenlenen intihar eylemlerinin olacağı açık açık yazıldı. İhbar işleme konulmadı
AĞABEYLERİ IŞİD’DE
İstihbarat birimleri, Abdurrahman Alagöz’den sonra ağabeyleri Y.A. ve Y.A.’nın da Adıyaman’daki IŞİD sorumlusu Dücane kod adlı M.D.’ye bağlı faaliyet gösterdiği Suriye’ye giderek IŞİD’e katıldıklarını tespit etti. Takip-tarassut yapmadı.
İKİ YILDIR TAKİPTELER
Kardeşlerin Adıyaman Emniyeti İstihbarat Şubesi tarafından 2013 yılından itibaren “önleyici dinleme”, Mayıs 2015’den itibaren ise Terörle Mücadele Şubesi’nce “adli dinleme” kapsamında takibat altında olduğu anlaşıldı.
AİLESİ İHBAR ETTİ
Baba Alagöz 2014 Kasım ayında Adıyaman Emniyeti’ne gidip üç oğlunun IŞİD’e katıldığını ihbar etti. 22 Mayıs 2015 günü ise yine emniyete kayıp başvurusunda bulundu. Polis sadece üç kardeşi GBT’ye ‘terör kapsamında kayıp’ olarak girdi.
EYLEM YAPACAKLAR ÖNLEM ALIN
M.K.’nin 3 Nisan 2015 günü Adıyaman Emniyeti’ne gönderdiği ihbar maili ihmali gözler önüne seriyor. M.K. Diyarbakır ve Suruç’taki intihar eylemlerini aylar önceden şöyle ihbar etti:
“Kardeşim geçen yıl cihada gidiyorum diyerek Suriye’ye gitti. Ailecek emniyete gittik ama emniyet bir şey bilmiyor. Kardeşim gibi birçok gencin IŞİD’e katılmak için Suriye’ye gittiğini söylediler. Daha sonra kardeşim geri döndü. Kardeşimin bana anlattığına göre emniyet her şeyi biliyormuş, kendilerini takip ediyormuş, madem bunlar biliniyor devlet niye önlem almıyor. Bu gençlerin IŞİD’ci olmasına devlet niye müsaade ediyor?
TÜRKİYE’DE CİHAT YAPACAKLAR
Kardeşimin anlattığına göre, IŞİD’ciler artık Türkiye’de de cihat yapacaklarmış. Üstelik sayıları çok fazlaymış, bir süre silahları varmış. Kobani’de ölen IŞİD’cilerin intikamını alacaklarmış, bu yüzden önce PKK’lılara Esad’a destek verenlere, alevilere ve cemevine saldıracaklarmış. Ben bunların yapacakları saldırılardan ve kardeşimin bunlara katılmasından korkuyorum. Devlet buna önlem almak zorunda. IŞİD’cilere dokunan yok, illa birilerinin ölmesi mi lazım? Gözler dönmüş bunların beynini yıkamışlar. Lütfen önlem alın, gençlerimize sahip çıkın, devlet bunlara engel olsun”
