Ankara
Türk diplomasinin efsane isimlerinden CHP milletvekili Osman Korutürk, Süleyman Şah operasyonunu değerlendirdi. ''Eşme Köyüne türbeyi taşımak da oranın bizim toprağımız olacağı anlamına da gelmez” diyen Korutürk; Bayrak indirme ve dikme eyleminin de yasaya aykırı olduğunu vurguladı. Korutürk "‘Değerli Yalnızlık’ sonrası yeni bir kavram olarak ‘Mobil Egemenlik’ diye yeni bir saçmalık mı ortaya atılmaktadır?" diye sordu.


Osman Korutürk, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, hükümetin “basiretsiz siyaseti ve uygulaması” sonucunda TSK’nin bölgedeki caydırıcılığının yara aldığını vurgulayarak şunları söyledi:

“Türkiye’nin, çok eski olmayan bir tarihte, Ege Denizindeki Kardak Kayalıkları için göstermiş olduğu, Yunanistan ile çatışmaya girecek ölçüdeki hassasiyet ve kararlılık hatırlanacak olursa, ülkemizin AKP yönetimi altında ne hallere düştüğü daha iyi anlaşılabilir. Süleyman Şah Türbesi'ndeki bu vahim gelişmenin, Amerika ile eğit-donat konulu mutabakat muhtırasının imzalanmasının hemen ardından gerçekleşmesi manidardır. Başbakan Davutoğlu, ‘kimse Türkiye’nin gücünü test etmesin’ sözünü yerli yersiz kullanmaktadır. İşte IŞİD bu gücü test etmiş ve testin sonucu ne yazık ki Türkiye’nin vatan toprağını terk etmesi şeklinde ortaya çıkmıştır.”

‘Kafanıza göre taşıyamazsınız’

Harekatın Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun söylediği gibi bir “geri çekilme harekatı” olmadığının altını çizen Korutürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geri çekilme harekâtı, yeniden saldırıya geçmek için yapılan kısa süreli taktiksel bir hamledir. Tarihimizde çok başarılı olmuş ve uluslararası askeri literatüre geçmiş geri çekilme operasyonlarının mevcuttur. Bunların en önemli örnekleri arasında Kurtuluş Savaşı sırasında yapılan İnönü Muharebeleri ile Sakarya sayılabilir. Bunlar Harp Okullarında bugün de ders olarak okutulmaktadır. Hükümetin ‘Şah Fırat’ adını verdiği operasyon ise, tam anlamıyla bir terk ve ricat harekâtıdır ki, ancak Osmanlıların Balkanlar'dan çekilip bir daha dönemediği 93 Harbi ve Birinci Balkan Muharebelerindeki acı ricatla mukayese edilebilir. Vatan toprağının terk edilerek korunması, şimdiye kadar hiçbir yerde görülmemiştir. Türkiye Cumhuriyeti kendisinin resmen toprağı olan bölgeyi terk edip karakolu yıktıktan sonra, yine Suriye’de, kimin denetiminde olduğu bilinmeyen Eşme Köyünde, aynı yüzölçümüne sahip bir başka araziye taşınması, Türkiye’nin radikal bir terör örgütünün tehdidi sonucu kendi öz toprağından vazgeçmesi anlamına gelmektedir. Acaba Sayın Davutoğlu ‘Değerli Yalnızlık’ sonrası yeni bir kavram olarak ‘Mobil Egemenlik’ diye yeni bir saçmalık mı ortaya atmaktadır? Siz kendi toprağınızı kafanıza göre bırakıp, egemenliğinizi hiç ilgisiz bir başka yere taşıyamazsınız. Eşme Köyüne türbeyi taşımak da oranın bizim toprağımız olacağı anlamına da gelmez. ”



‘Bayrak töreni yasaya aykırı’

ABD’li askerlerin Japonya Iwo Jima Muharebesi’nde çekilen bayrak dikme fotoğraflarıyla Şah Fırat arasındaki benzerlik tartışmalarına da değinen Korutürk, “Bayrağımız, direk üzerinde tabir caizse yerlerde sürünerek taşınmıştır. Bu, ulusumuzun bağımsızlık sembolü olan şanlı bayrağımıza karşı yapılmış bir saygısızlıktır. Bizde bayrak, gönder veya direk üzerinde nakledilmez. Saygı töreniyle çekilip indirilir. Bunun ne şekilde yapılacağı Türkiye’de yasayla düzenlenmiştir. Bayrağın Amerikalıların 70 yıl önceki bir sahnesini taklit eder şekilde dikilmesi, 2893 sayılı Bayrak Kanununun üçüncü maddesine de açıkça aykırıdır” dedi.