Şenol Gezer / İstanbul

CNN Türk’te yayınlanan ‘Tarafsız Bölge’ programında “PKK terör örgütü değildir” diyen ve bu nedenle Bakırköy 2′nci Sulh Ceza Hakimliği’nce hakkında yakalama kararı çıkarılan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, ifade için bütün gün davet beklediğini belirterek, “Bir Baro Başkanı, savunma örgütünün başkanı bir ifadesi nedeniyle hemen ceza soruşturmasına ve tutuklamaya maruz kalıyorsa bu ülkede demokrasi ve ifade özgürlüğünün geldiği boyut ibret verici şekilde gözler önüne serilmiştir” dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, saat 02.20 sıralarında TEM Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından Baro Başkanlığı’nda gözaltına alındı.

Elçi, polisteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Saat 13:10 sıralarında savcılıkta işlemleri tamamlanan Elçi, tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. Tahir Elçi, Adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Yurtdışına çıkma yasağı kondu.

"SARF ETTİĞİM SÖZLERİN ARKASINDAYIM"

‘Terör örgütü propagandası’ suçundan çıkarıldığı mahkeme tarafından adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, adliye önünde açıklama yaptı. Elçi, “Sarf ettiğim sözlerin arkasındayım. Ben PKK ya da KCK örgütünün, terör örgütü kavramı içinde ifade edilemeyeceğine inanan bir insanım.” dedi.

Bakırköy Adliyesi önünde açıklama yapan Tahir Elçi, ifade özgürlüğü hakkını kullandığını söyledi. Televizyon programında söylediklerinin arkasında olduğunu kaydeden Elçi, “Ben PKK ya da KCK örgütünün, terör örgütü kavramı içinde ifade edilemeyeceğine inanan bir insanım. Bunun gerekçelerini savcılara ayrıntılı bir şekilde ifade ettim. Düşmanlaştırarak, hem Kürtlerin hem Kürt siyasi hareketinin devleti düşman veya o bölgedeki silahlı kuvvetleri işgalci ordu gibi, devlet yetkililerinin de Kürt siyasi hareketini terör örgütü biçimindeki tanımlamalarla bir yere varamayacağımızı bu tanımlamaların bu sorunu daha da derinleştirdiğini ve içinden çıkılmaz hale soktuğunu ifade etmek isterim.” şeklinde konuştu.

“30 yılı aşkın bir süredir devam eden süreci, en yakından takip ederken kendi fikirlerimizi, kavram ve tanımlamalarımızla ifade etme hakkına sahip olmalıyız.” diyen Elçi, bunun ifade özgürlüğünün bir gereği olduğunu savundu. Elçi, şöyle devam etti: “Ben bir sivil aktör olarak kamuoyu önünde yapılan bir tartışmada siyasi iktidarın bazı meseleleri ve olguları tanımlama biçimiyle ya da başka bir siyasi partinin tanımlama biçimiyle bağlı değilim. Bu ifade özgürlüğünün gereğidir. Ben farklı ifade ettiğim için, farklı bir görüş ortaya koyduğum için çok büyük bir haksızlığa ve adaletsizliğe uğradım. Belli bir anlayışa sahip basın yayın organları tarafından bir linç kampanyası yürütüldü. Ne yazık ki Bakırköy Savcılığı da bu linç kampanyasında safını aldı, yerini tuttu.”

Bir gazetecinin “Soruşturmaya konu olan sözlerinizle ilgili bir şikayet var mı?” sorusuna Elçi, “Bakırköy savcılığı resen soruşturma başlatmış. Yayını ve yazılı basındaki haberleri ihbar kabul ederek başlatmış. Ama şüphesiz bazı kişilerin de suç duyurusunda bulunduğunu biliyoruz. Henüz bunlar birleşerek bir dosyada birleşmemiştir. Suç örgütü lideri Sedat Peker’in de hakkımızda suç duyurusunda bulunduğunu öğrendik.” dedi.