Türkiye; Mersin'in Tarsus İlçesi'nde bindiği minibüste tecavüze kalkışılıp bıçaklanarak öldürüldükten sonra, cesedi ormanlık alanda yakılan üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan için ağlıyor. Siyasetçisinden, sanatçısına, memurundan, işçisine kadar tüm Türkiye vahşi olaya tepki gösterdi. Aslan için siyasilerde açıklama yaptı.

Kılıçdaroğlu'ndan Özgecan tweet'i

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin'in Tarsus İlçesi'nde 2 gündür kayıp olan ve Çamalan Köyü yakınındaki dere yatağında yanmış olarak cesedi bulunan üniversite öğrencisi Özgecan Aslan ile ilgili twitter hesabından tweet attı.

Kılıçdaroğlu attığı tweet'te, "Tertemiz bir yavrumuzu, Özgecan Aslan'ı kaybettik. Kadınların fıtratında taciz, tecavüz, şiddet yok! Bu zihniyete hep beraber dur diyeceğiz!" ifadelerine yer verdi.

Demirtaş'tan 'Özgecan' açıklaması

Kadına yönelik şiddeti eleştiren ve son olarak Tarsus'ta 20 yaşında üniversite öğrencisinin Mersin'deki evine giderken bir minibüste 'insanlıktan çıkmış üç yaratık' olarak nitelendirdiği kişiler kaçırıldığını, tecavüz edildikten sonra yakarak gömdüklerini anlatan Demirtaş, "Üç tane yaratık bu gencecik çocuğa bu zulmü yapmışlar ve bunu erkeklik adına yapmışlar. Şimdi Ağrı'dan bu erkeklik anlayışına, tecavüzcü, vahşi, barbar erkeklik anlayışına bütün Ağrılı erkeklerin lanet okumasını istiyorum. Erkeklik anlayışı buysa biz o anlayışı yıkacağız, tarihin çöp sepetine atacağız. Erkek anlayış kadınla kendini bir gören anlayıştır, kadına tecavüzcü anlayış değildir. Böyle bir erkeklik anlayışını asla kabul etmeyeceğiz" diye konuştu.

Erdoğan'dan Özgecan'ın ailesine taziye telefonu

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Mersin'de hunharca bir cinayete kurban giden üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın ailesini telefonla arayarak taziyelerini ilettiler ve cinayeti şiddetle kınadılar.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, acılı aileyi önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra da eşi Emine Erdoğan aradı.

Erdoğan çiftinin, Özgecan'ın annesi Songül Aslan ile yaptıkları görüşmede, cinayeti şiddetle kınadıklarını ve genç kızın vefatından son derece müteessir olduklarını ifade ederek, merhumeye Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına da sabır ve metanet diledikleri öğrenildi.

Anne Aslan'ın da kendilerini ayrı ayrı arayarak ailenin acısını paylaşmalarından ve sergilenen duyarlılıktan dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'a teşekkür ettiği öğrenildi.

 

Davutoğlu'ndan Özgecan'ın ailesine taziye telefonu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mersin'de hunharca bir cinayete kurban giden üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın ailesini arayarak taziyelerini iletti. Davutoğlu, "Bu alçakça saldırının katillerinin gerekli cezayı alması için her şey yapılacaktır" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mersin'de hunharca bir cinayete kurban giden üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın ailesini arayarak taziyelerini iletti. Davutoğlu, "Bu alçakça saldırının katillerinin gerekli cezayı alması için her şey yapılacaktır" dedi.

Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre Başbakan Ahmet Davutoğlu, il kongreleri için gittiği Karadeniz turu sırasında cinayete kurban giden Özgecan'ın ailesini arayarak taziyelerini iletti. Başbakan Davutoğlu'nun, Özgecan'ın annesi Songül Aslan'a "Bu alçakça saldırının katillerinin gerekli cezayı alması için her şey yapılacaktır" dediği ve her türlü ihtiyaçlarında yanlarında olduklarını söylediği öğrenildi.

BAHÇELİ: LANETLEMEK YETMEZ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mersin'in Tarsus İlçesi'nde üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın öldürülmesiyle ilgili olarak bir mesaj yayınladı.
Bahçeli açıklamasında, "Bu saldırıyı lanetlemek yetmez, kınamak kafi gelmez. Çünkü hiçbir söz kızımızın yaşadıklarını ve canileri tarif etmez, edemez. Saray'daki diyordu ya, "biz siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerin sorumlusuyuz." O zaman sorumlu ve suçlular ayağa kalkmalıdır" dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Mersin'in Tarsus ilçesinde Özgecan Aslan'ın katledilmesiyle ilgili Twitter adresinden bir açıklama yaptı. Bahçeli takipçileriyle paylaştığı mesajlarında şu ifadelere yer verdi:

"Dilin kalpten geçenleri tam anlatamadığı, kuytuda fokur fokur kaynayan hislere tercüman olamadığı zamanlar vardır. Bu insani bir haldir. Söz kimi zaman düğüm düğüm olur boğazı mühürler, bazen de gönüllerdeki depreme tam kılavuzluk yapar. Bu da insani bir durumdur. Gönül tellerinin titrediği, yüreklerin kavrulduğu anlar vardır. Bir şey söylemek isterseniz, ama yine de yutkunup susmayı tercih edersiniz. Haricinizde yaşanmış bazı acıları en derininizde duyarsınız. Vicdanınız sanki zelzele geçirmiş gibi olur, hüzünlenir, kederle dolarsınız. Kötülüğün ve alçaklığın timsali olan katillerin, masumlara yaptığı tarifi ve tanımı olmayan şiddetten dolayı insanlığınızdan utanırsınız. 'Bu da mı oldu, bunu da mı gördük' soruları kafalarınızda uçuşur, beyninizin içini kemirir. Bu anlar zordur, sabır ve metanet gerektirir. Mersin’in Tarsus ilçesinde, 2 günlük aramadan sonra bulunan Özgecan kızımızın vahşete kurban gittiğini öğrenmek bana bunları düşündürdü. İnsan olmakla insani davranmak aynı şey değildir. Bir canlıyı insaflı yapan vicdanı, bir varlığı insancıl yapan ruh, ahlak ve asaletidir. İnsanlığını her yönüyle tekzip eden, insanlığın ortak miras ve emanetini tepeleyen bir alçağa emin olun tahammül edilemeyecektir. Özgecan gencecik yaşta felaketle tanıştı ve hunharca katledildi. Ailesinin ve hepimizin ciğeri yandı. Başımız sağolsun. İnsan suretindeki yaratıklar mazlum kızımızın kanını döktü, en iğrenç şekilde, gün yüzünü çok az görmüş işkencelerle canını aldı. Bu saldırıyı lanetlemek yetmez, kınamak kafi gelmez. Çünkü hiçbir söz kızımızın yaşadıklarını ve canileri tarif etmez, edemez. İnsanlığın yüz karası canavarların hak ettiği cezayı bulması önce Rabbim’den niyazım, sonra da hukuk insanlarından isteğimdir. Efendimiz Hz. Muhammed buyurmuş ki: 'Allah’ım iki ayak üzerinde yürüyenlerin ve karnı üstünde sürünenlerin şerrinden sana sığınırım.' Ruhun uçurumlarından şuurun düzlüğüne çıkmadığımız sürece, ahlak ve insanlığın safında buluşmadığımız müddetçe yollarımız kapalıdır. İşte görüyorsunuz, Türkiye ne hallere düşmüş, nasıl bir uçuruma savrulmuştur. Saray’daki diyordu ya, ‘biz siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerin sorumlusuyuz.’ O zaman sorumlu ve suçlular ayağa kalkmalıdır. Yine de umutsuz olmayın, yılgın durmayın. Hz Mevlana bakın ne kadar anlamlı şeyler söylemiş: “Nerede bir dert varsa deva oraya gider. Nerede bir yoksul varsa rızık oraya gider. Nerede bir zor soru varsa cevap oraya gider."