Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Pursaklar Selçuklu Kültür Merkezi’nde düzenlenen AKP İl Danışma Meclisi Toplantısına katıldı. Akdoğan çok sert ifadelere yer verdiği açıklamasında "Silah çekerek devletin güvenlik güçlerine, uyuyan polisi uyurken şehit ediyorlar bu nasıl bir kahpeliktir. Bu PKK ahlaksız. Herkes haddini bilecek. Herkes hukuk içerisinde hareket edecek" dedi.

SENİN AMACIN NE?

Akdoğan, konuşmasına şehitleri rahmetle yad ederek başladı. 7 Haziran’da önemli bir seçim geçirildiğini hatırlatan Akdoğan, “AK Parti'ye karşı çok büyük bor blok ve ittifak oluşmuştur. Bir tarafta terör örgütleri illegal yapılar, bir tarafta siyasi partiler, bir tarafta paralel çetesinden başka bir takım oluşumlara karşı birçok yapı AK Parti'ye karşı işbirliği yaptı. 7 düvele karşı mücadele ettik. Bunların amacı AK Parti'yi tek başına iktidar yapmamak iktidardan devirmek. Peki siyaset böyle bir amaçla mı yapılır? Peki sen ne olmak istiyorsun ne yapmak istiyorsun siyasi amacın ne?

"NİYE SİYASET YAPIYORSUN?"

Koalisyon ortağı olur musun olmam. Hükümette yer almam. Peki hükümette yer almayacaksan iktidara gelmek gibi bir amacın yoksa niye siyaset yapıyorsun? Erken seçime gidersek dürüst bir şekilde çıksınlar vatandaşa desinler ki biz hükümet ortağı bile olmayacağız. Biz muhalefette kalacağız. Bakalım Insanlar size oy verecek mi? Biz dedik ya milletin mesajını aldık. Tek başına iktidar olamıyorsak birileriyle birlikte çaba göstereceğiz. Peki seçmenin mesajını sadece Ak Parti mi alacak? Diğer partilerinde bu mesajı doğru okuması gerekmiyor mu? Biz seçimlerden sonra çok başarılı bir süreç yürütüyoruz. Şimdi eğer Türkiye bir seçime giderse seçmen şu günlerde olanlara bakacak. Bu süreci partiler nasıl yürüttüler. Nasıl bir tavır sergilediler. Vatandaş şuanda bunu izliyor ve biz çok samimi bir gayret içerisindeyiz” diye konuştu.

Akdoğan'ın açıklamaları şöyle:

“Bütün partilere eşit mesafedeyiz bütün ihtimallere de eşit mesafedeyiz” diyen Akdoğan, şunları kaydetti: “Koalisyon olmak veya seçime gitmek veya herhangi partiyle koalisyon kurmak. Bütün seçeneklere ve bütün partilere eşit mesafedeyiz dedik. Asla ‘AK Parti ile olmaz. Koalisyonun içine girmez’ diyenler onlarla da görüştük. Çünkü bu milletin iradesine saygı göstermektir. Samimi bir çaba gösteriyoruz ama o süreç birilerinin kendi politikalarını, şartlarını diğerine dikte etme süreci değildir. Uzlaşı makulde buluşmaktır. İleri bir noktada buluşmaktır. Senin bir politikan var onu bana dikte edersen, dayatırsan o zaman orada uzlaşı olmaz. Samimi gayret gösteririz ama olmuyorsa düğümü millet çözer. Bu da kıyamet değildir. Bundan da korkmamak lazım. AK Parti bütün seçeneklere de hazır olan tek partidir. Seçimse seçim, ne gerekiyorsa Türkiye için ne gerekiyorsa. Şuanda Türkiye sancılı bir süreç yaşıyor. Partilerin biraz daha sorumlu davranması gerekmiyor mu? Gelin hep birlikte taşın altına elimizi koyalım. Bu teröre karşı ortak bir deklarasyon yayınlayalım demeleri gerekmiyor mu? Ama yok aynı tavır devam ediyor. Meclis Başkanlığı seçiminden sonra iktidarla kavga etmiyorlar birbirleriyle kavga ediyorlar. Bu samimi olmayan bir ittifak. Yanlış bir şey var. Samimi bir gayret gösteririz. Sorumlu davranırız ama bir sonuç çıkmazsa o zaman millete gideriz. Millet gereğini takdir eder.”

"HERKES HADDİNİ BİLECEK" “HDP seçimden önce bir imaj çiziyordu. Şimdi tekrar fabrika ayarlarına döndü. Tekrar sırtını terör örgütüne dayandığını söylüyor. Bunlar Cumhurbaşkanımız Başbakanımız defalarca söyledi; ‘Çözüm sürecini istismar etti’ dediler. Ben daha ilerisini söylüyorum; bunlar çözüm sürecine ihanet ettiler. Çözüm sürecinin düşmanı kimse paralelciler, vesayet odakları hepsiyle işbirliği yaptılar ve Ak Parti’yi devirme projesine kendilerini kullandırttılar. Diyor ya Selahattin Demirtaş, ‘gladyö’. Gladyö denilen şeyin sen figüranı oldun. Ne diyordu İmralı, ‘bir gladyö var kim Kürt meselesini çözmek istese ona savaş açıyor. Özal’a açtılar, Erbakan’a açtılar, devirmek için her şeyi yaptılar.’ Şimdi Erdoğan’a birileri savaş açtı. Kim onlar sen savaş açtın, savaş başlattın. ‘Başkan seçtirtmeyiz’ dedin. Önceden ‘muhtar bile olmaz’ diyorlardı şimdi ‘başkan yaptırmayız’ diyorlar. Sen böyle bir savaş başlattın. Çözüm sürecinin aktörlerine savaş açtın. Amaç Ak Parti’yi devirme falan değil bu süreci bitirme operasyonuydu ve sen burada kendini kullandırttın, sürece ihanet ettin. Takla akılla hareket ediyor bunlar. Bir projeye dönüştüler. Fikirde ona ait değil, repliklerde ona ait değil. Bununda çok iyi görülmesi gerekiyor”

"HER TÜRLÜ KÖTÜLÜĞÜ YAPIP..."

“Biz hep dedik ki AK Parti güçlü bir şekilde varsa Türkiye’de güven ve istikrar sürebilir, yeni anayasa yapılabilir, çözüm süreci başarıya ulaşabilir. Sen bunların hepsini hedefe koydun yok etmeye çalışıyorsun. Sonra şimdi geliyorsunuz, ‘hadi süreç devam etsin’. Her türlü kötülüğü yapacaksınız, her türlü zulmü bölgede yapacaksınız. Birileri utanmadan diyor ki 90’lı yıllara mı Türkiye dönüyor. 90’lı yıllarda ne vardı faili meçhuller, zulümler, işkenceler vardı. Bölgedeki Kürt insanına soruyorum; bugün zulmeden kimdir, bu infazlar yapan kimdir, haraca bağlayan kimdir? 90’lı yıllara dönen bir terör örgütü var ama demokratikleşen bir devlet var. Bir ihanet çetesi var Türkiye’de her türlü kötülüğü yapan. İşte o ihanet şebekeleri şuanda ittifak halinde paralel çetesiyle ve bölücü terör örgütüyle. Bunlar nasıl kol kola girebilirler. Düne kadar bunların şikayet ettiği ne varsa yapan bir paralel çeteyle şuanda aynı çuvala girmiş durumdalar. Bölge insanı bu tabloyu çok net görmeli.”

"BU NASIL BİR KAHPELİKTİR"

Bazılarının gelip iyi niyetle ‘boşver bunları, siz süreci devam ettirin’ dediklerini söyleyen Akdoğan, “Süreci devam ettirelim de sen bunlara bir defa dönüp şunu dedin mi; ‘Sen bu sürecin düşmanlarıyla niye iş yapıyorsun? Sürecin aktörü, mimarı Tayyip Erdoğan’a savaş açıyorsunuz bu süreç zarar görür’ dedin mi demedin. Bunların da artık konuşulması lazım. Tek devlete laf söylenmeyecek. O yanlış yapanlara laf söylenmesi gerekiyor. Bir yanda kirli parmak sallayanlar var, bir tarafta da silah sallayanlar bu ikisine de izin vermeyiz.

"BU NASIL CANİLİKTİR"

Demokrasi bu ikisini de zehirler. Biz parti kapatmaya karşıyız ama ‘ben sırtımı teröre dayadım, terör örgütüne dayadım’ diyenler, onu kınayamayanlar bunlar elbette hukuk önünde hesap vermek durumundadır. Sen gelip her türlü kötülüğü yapacaksın. Vurup vurup kaçacaksın sonra hukuk, yargı, demokrasi denildiğinde ağlamaya başlayacaksın. Dibinde ot bitirmeyen zalim anlayış sensin. Devletin güvenlik güçlerini, milletin evlatlarını, uyuyan polisi uyurken şehit ediyorlar. Bu nasıl bir kahpeliktir. Ambulansı kaçırmak, içindeki ebeyi kaçırmak. Bunlar geçmişte bebekleri öldürüyorlardı şimdi doğmamış bebekleri öldürmeye çalışıyorlar. Bu nasıl caniliktir. Onlara laf söylemeyeceksiniz, tek kelime cümle kuramayacaksınız dönüp hükümete hiçbir şey yokmuş gibi ‘hadi devam edelim’ oyun mu oynuyoruz burada. Herkes haddini bilecek. Herkes hukuk içinde, demokrasi içerisinde hareket edecek. Bunların hiçbiri yanlarına kar kalmayacak. Kim bu kötülükleri yapıyorsa bunların tek tek hesabı sorulacak. Nerede inleri varsa hepsi başlarına yıkılacak ve yıkılıyor. Biz samimi bir gayret içinde, sabır içinde bir yere kadar getirdik ama hep yalan söylediler, hep suiistimal ettiler. Bununda artık çok iyi görülmesi gerekiyor. Bu geçici bir durumda değildir. Taşlar yerine oturana kadar, herkes bundan ders alana kadar, demokrasi ve hukuk içine gelen kadar bunlar devam edecek. Kobane’de ortalığı yakıp yıktılar. Dedik ki bir şans daha verelim. Söz verdiler. Ne oldu, hiçbir sözünde durmadılar. Bunlar yalan makinesine dönüştüler.”