Kamil ELİBOL / ANKARA

Eski DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'e düzenlenen kumpas 13 yıl sonra ortaya çıktı.

Ankara Emniyeti’nce cep telefonu usulsüz olarak dinlenen Emniyet Amiri Ayhan Akgül’ün Savcılığa verdiği ifade, 2002 yılında eski Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel’e kurulan kumpasın perdesini araladı. Refah Partisi üyelerine ve Gülen cemaatine dava açan, eski milletvekili Merve Kavakçı'nın da peşine düşen Savcı Yüksel daha sonra bir kadınla gizli kameraya alınmıştı.

2007’de cep telefonu uyuşturucu şebekesi üyesi A.T. ve T.K. gibi gösterilerek İMEİ numarası üzerinden dinlenen Akgül’ün “şok” ifadesi bir dönemin efsane Savcısı Yüksel’e 13 yıl önce kurulan kumpasın detaylarını da ilk kez gündeme getirdi. ''Müşteki” olarak ifade veren Akgül, “DGM Savcısı’na kumpası emniyetteki cemaatçi polisler kurdu” dedi.

İŞTE O İFADE

SÖZCÜ, halen Kırıkkale Emniyeti’nde görev yapan Ayhan Akgül’ün ifadesine ulaştı. Akgül telefonunun neden usulsüz olarak dinlenmiş olabileceği sorusunu şöyle yanıtladı:

“2000 yılında Ankara Emniyeti Organize Şube Müdürlüğü’nde görev yaptığım sürede ve sonrasındaki süreçte Fethullah Gülen cemaati mensubu, o dönemki Başkomiserler S.T. ve M.Ç. ve bir kısım cemaatçi polislerin DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel’in özel hayatını deşifre etme çabaları içerisinde olduğunu öğrendim.

ONU GÖRÜNTÜLEYECEĞİZ

Cemaatçi polisler Savcı Yüksel’le ilgili, ‘Bu Savcı Hoca Efendi (Fethullah Gülen) hakkında soruşturma yürütüyor. Soruşturmadan vazgeçmiyor. Biz bunun sevgilisi ile olan ilişkisini görüntüleyip sonrasında Savcı üzerinde baskı kurup soruşturmayı yapmaktan vazgeçireceğiz’ şeklinde konuştuklarını duydum.

Şahit olduğum bilgileri Nuh Mete Yüksel’e ulaştırarak kendisine emniyet içerisinde Fethullah Gülen cemaatine mensup kişilerin ‘kumpas’ kurmayı planladığından haberdar ettim. Benim Savcı’yı bilgilendirdiğimi öğrenen cemaat mensupları ile aramızda kavgalar başladı.

ÜZERİME GELDİLER

Bu olaydan sonra emniyet içindeki cemaatçi ekip organize bir şekilde üzerime geldi. İstihbarat Şube’de çalışan cemaatçi kadro hakkımda suç oluşturup intikam almak düşüncesiyle cep telefonumu sahte isimlerle dinlemiş olabilirler. 2007 yılı içerisinde paralelci polis şefleri S.T. ve M.Ç. ve diğerlerine Gülen cemaatini kast ederek ‘Siz emniyet içerisinde bir yapılanma içerisindesiniz. İnsanların mukaddesatlarını istismar ediyorsunuz. Cemaate mensup olmayan insanların hakkını, hukukuna tecavüz ediyorsunuz. Bu bağlamda beni de mağdur ediyorsunuz’ şeklinde avukatım aracılığıyla ihtarname çektirdim. Avukatım ‘Bunlar çok güçlü seni koruyamayız, daha büyük zararlar görürsün’ diyerek beni dava açmaktan vazgeçirdi.

SİSTEMİN FASIKLARI

Kendileri hakkında dava açacağımı öğrenen cemaatçi polisler ‘bu bize dava açmadan biz dinleyip suç oluşturup cezaevine koyalım’ mantığı ile benim telefonumu IMEİ numarası üzerinden dinlediklerini düşünüyorum. 2006’da emniyet içerisindeki cemaatçi örgütlenmeyi anlatan ‘Sistemin Fasıkları’ isimli bir kitap yazmaya başladım. Bu kitabı yazdığımı cemaatçiler öğrendi ve engel olabilmek için de dinlenmiş olabilirim”

SÖZCÜ’nün ulaştığı Ayhan Akgül basına konuşmayacağını adli mercilere gerekli ifadeleri verdiğini belirterek, “Bana bu namertliği reva görenler ile Türk adaleti önünde hesaplaşacağım” dedi.