İzmir Barosu, DİSK, KESK, TMMOB, Türk-İş, tartışmalara neden olan İç Güvenlik Yasa Tasarısı'nın TBMM gündeminden çekilmesi talebiyle 28 Şubat Cumartesi günü Gündoğdu Meydanı'nda miting gibi basın açıklaması yapacak.

TBMM'de kavgalara neden olan İç Güvenlik Yasa Tasarısı'na tepki gösteren İzmir Barosu, DİSK, KESK, TMMOB, Türk-İş ortak basın toplantısı düzenledi. İzmir Barosu'nda düzenlenen toplantıda ortak açıklamayı yapan İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Şakir Uzun, yeni bir sıkıyönetim yasasının yolda olduğunu söyledi. Uzun "Milletvekilleri darp edilmekte. Toplumun sözde güvenliğinin sağlanmaya çalışıldığı bizlere dikte edilmekte. Bu şekilde algı yaratılmak istenmekte. Biz İç Güvenlik Paketi değil daha fazla özgürlük ve demokrasi istiyoruz. Bu yasa tasarısıyla, polise ve jandarmaya, hâkim-savcı kararı olmaksızın dilediği kişinin üstünü, eşya ve aracını arama, dilediği kişiyi savcıya haber dahi vermeksizin gözaltına alma ve 48 saate kadar gözaltında tutma, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine keyfi bir şekilde müdahale etme, bu eylemlere katılanlara karşı ateş etme yetkisi veriliyor. Cumhuriyet savcılarının yetkileri vali ve kaymakamlara devrediliyor"dedi.

Zaman zaman gerçekleşen eylemler sırasında yılda 30 kişinin polis tarafından öldürüldüğünü belirten Uzun, tasarının yasalaşması halinde, insan hak ve özgürlüklerini, Anayasa'ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı biçimde kısıtlayan vahim sonuçlar doğacanı söyledi. Yasayla yargıç ve savcıların tümüyle devre dışı bırakılmış, tüm yetkilerinin polise ve idareye devredilmiş olacağını belirten Uzun, "Başta toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı olmak üzere, birçok temel hak ve özgürlüğün kullanılması fiilen imkânsız hale gelecek, polisin ateş etme yetkisi daha da genişletilerek, halen her yıl ortalama 30 kişinin sokakta polis tarafından öldürüldüğü ülkemizde, polise adeta katliam yapma yetkisi verilmiş olacaktır. Bu yasa tasarısıyla, ülkemizde yerleştirilmeye çalışılan dikta yönetimine, muhalifleri sindirmek ve tek adam diktasını tesis etmek üzere imkân tanınıyor, polis devletinin yasal zeminleri hazırlanıyor. Bunun ilk örneklerini yakın zamanda İzmir’de yaşadık. 13 Şubat Bilimsel, Laik Eğitim Boykotu eylemleri sırasında onlarca kişi keyfi bir şekilde gözaltına alındı, bir kişi Cumhurbaşkanına hakaretten tutuklandı" diye konuştu.

Tasarının uluslararası antlaşmalar ve Anayasaya aykırı olduğunu belirten Uzun, İzmir’deki meslek odaları ve sendikalar olarak toplumsal güvenliğin sağlanmasının özgürlükleri ve insan haklarını kısıtlamakla değil, aksine daha da geliştirmekle mümkün olduğuna inandıklarını söyledi. Uzun "Bu yasa, genel ve kalıcı bir sıkıyönetim yasasıdır. Kabul etmiyoruz. Bu nedenle, 'İç Güvenlik paketi" adı altındaki tasarının meclisten çekilmesi ve İzmir’de son yıllarda artan keyfi polis baskısının kaldırılması için özgürlükten, demokrasiden, insan haklarından yana tüm İzmirlileri 28 Şubat 2015 Cumartesi günü saat 15.00’te Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenecek kitlesel basın açıklamasına davet ediyoruz" dedi.

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Melih Yalçın ise son dönemde hayata geçen eylemler sırasında yaşanan polis müdahalesi ve gözaltılara dikkat çekti. Yalçın, "İç güvenlik yasa tasarısı yasalaşsın veya yasalaşmasın İzmir’de bunu uygulamaya hazır bir Vali ve Emniyet Müdürü görev yapıyor. Biz yapılacak hiçbir uygulamayı kabul etmiyoruz. Özgürlük ve demokrasi istiyoruz" diye konuştu.
Açıklamaya, DİSK adına Tamer Şanlı, KESK adına ise Ümit Akıncı katıldı.