O Hayat Benim'de Efsun'u canlandıran Ceren Moray, sosyal medya hesabından oruç tutulmadığı gerekçesiyle setin basıldığına dair tweet amıştı. Ekşi Sözlük'te "Ramazanda yemek yeniyor diye dizi seti basmak" başlığı altında konuya açıklık getiren bir set çalışanı, aslında neler yaşandığını anlattı:

"BİLMEDEN İDEOLOJİSİ PEŞİNDE YAYGARA ÇIKARANLAR"

Başlığı açana mesaj atmak istedim ama mesaj özelliği kapalıymış. Birinin biraz daha açıkça olan biteni yazması gerektiği için bir şeyler söylemek elzem oldu. Öncelikle bu olayda bir kere daha anlaşıldığı üzere sözlükte "bilmeden sadece ideolojisinin peşinde (a ya b tarafında) yaygara çıkarmak için hazır bekleyen insanlar" gün geçtikçe daha da çoğalıyor. Bunun önü alınmaz artık. Olayı anlatayım. Otağtepe'de bir sokakta çekim yapan o hayat benim ekibine, çekim yaptıkları mekanın yan tarafında bulunan apartmandan bir adam balkona çıkıp bağırmaya başladı.

 "HALE BAK, ORUCA SAYGI YOK"

"Sabahtan beri bu ne gürültü evimde yatıp uyuyamadım orada çalışıyorsunuz oraya para veriyorsunuz ama benim alanımda para vermeden çalışıyorsunuz. Kalkın, gidin buradan, aşağıya inersem kötü olur, para vermeden bi şey yapmadan iş yapıyorsunuz, bu hale bak herkesin ağzında sigara, oruca saygı yok" filan falan diyerek yükseldi.

 "KAFAMIZA MERMER ATILMADI"

İlk etapta hemen "afedersin abi pardon abi" falan denerek o bölge boşaltılırken adamın bir türlü susmaması üzerine setten biri dayanamayıp karşılık verdi ve bunun üzerine iş büyüdü. Diğer katlardan insanlar da bağırmaya başladı. Özellikle de birinci kattan çıkan dayı baya bi küfür kafir salladı. Mermer mevzuunun merkezindeki adam da bu. Bağırdı çağırdı küfretti sonra da balkonunun mermerini bi an eline alıp aldığı gibi anında geri yerine bıraktı (mermeri nasıl sökmüş diyeceksiniz mermer zaten boşta duruyormuş) bu arada o mermeri aşağıya atsa gerçekten en az 3-5 kişinin kafa patlardı.



"DOĞUM GÜNÜ İÇİN PASTA KESMİŞTİK"

Sonra adamlar aşağıya indi. O arada Allahtan Kerem Cem'in yardımcısı oradaydı (dağ gibi adam) hamdi hocayla beraber apartman kapısının önünde durdu ve kimseyi dışarı çıkartmadılar. Apartmandan inen 2-3 gencin elinde bıçak falan da varmış ama hiçbiri sete ulaşamadı. Büyükler çok küfrettiler ramazan ayı, oruç, dinli, dinsiz muhabbeti çokça döndü. Bir de üzerine sokakta ekipten birinin doğum günü sebebiyle pasta kesilip "iyi ki doğdun" falan diye şarkı söyleyince adamlar da para için bahane aradıklarından olay çıkarttılar. Bu arada apartmandan laf edenlere cevap veren set çalışanı da oruçluydu.

"BİZ FİLMCİLER BİRAZ ARSIZ OLUYORUZ"

Şimdi olayı kısaca özetledikten sonra. Biraz özeleştiri yapalım biz filmciler arsız oluyoruz biraz. Başkasının alanına girmekten, izinsiz iş yapmaktan, yalan söylemekten pek çekinmiyoruz. Bu sektörü bu haliyle kabul ederek kendimize saygı duymuyoruz ki başkasına saygı gösterelim. Gerçi hiçbirimiz bunu saygısızlık etmek maksadıyla yapmadık ama sokak ortasında apartman kapısı önünde pasta kesmesek olmaz mıydı? Çok mu kendimizi kısıtlamış olurduk mesela? Özgürlüğümüzden vazgeçmiş mi olurduk? Özgürlük bu mu? Bugün bu şartlarda çalışmamız düşünüldüğünde bence özgürlük nidaları atarsak makara yaparlar bizle. Ki yapıyorlar da zaten.

 "YALANDAN DUYAR KASMAYIN"

"Bunun bir kişi ya da kuruluşla direkt alakası yok toplumsal yozlaşmışlığın sektördeki karşılığı bu. Filmcilere sorun hepsi aynı şeyi söyler "evime filmci sokmam" "benim sokağımda bu yapılsa izin vermem" dolayısıyla tabii ki insanların rahatsız olması normal. Bu noktada çözüm ne set çalışanı dövmek ne de apartmandan çıkanı aşağılamak. Destek vermek isteyen sinema sendikasının reklamını yapsın, sendikanın çalışmalarını takip etsin, yetersizse yersin, devlet yetkililerine ulaşmaya çalışsın, buraya gelip yazsın. Hem set çalışanlarının güvenliği için hem de halkın filmcilerden zarar görmemesi için. Birileri sokağa çıktığında ucu kendine dokunmasa da yanında olsun. Gerçi bu filmciler pek sokağa çıkmazlar bir zahmet siz el atın belki başarırsınız.

Yoksa bugün bu olay yüzünden bir şey bilmediği halde yalandan destek verenler yarın bir yerde "dizi çekenler çok çalışıyor" dendiğinde bir yanıyla "çalışsın, eğlence sektörü zaten kim bilir kaç para kazanıyordur bulaşık mı yıkıyor sanki !" diye düşünüyorsa hiç burada yalandan duyar kasmasın."