Meyra, nisan ayı içinde söz ve müziği Gülşah Tütüncü, düzenlemesi Emirhan Cengiz’e ait ‘Karla Karışık’ adlı bir single çıkardı. Bu single için Nihat Odabaşı’nın çektiği klip, tüm müzik kanallarında yayınlanmaya başladı. Yıllardır mutlu bir evliliği olan, polemiklere girmeyen, magazin skandallarına hiç bulaşmamış, müzik dünyasının belalarından kendini uzak tutmayı başarmış bir şarkıcı o. Dışarıdan bakınca bir peri masalının kahramanı gibi görünse de, Meyra’nın bin kişide bir görülen bir hastalığı var…

Hem albüm yaptınız hem de ünlü tenorlarla düetler. Bu şarkıya gelene kadar değişik tarzlarda şarkılar söylediniz. ‘Aşklayalım’ şarkısını sizden önce Ajda Pekkan okuyacaktı. Bir karışıklık mı oldu?

Şarkıyı Ajda Hanım beğenmedi ve şarkı Şehrazat’a geri gitti. Ben de şarkıyı dinlemiş, çok beğenmiştim. Şehrazat’ı ikna etmek kolay olmadı ama ben çok ısrar ettim. Şarkıyı bitirdikten sonra, hem bir nevi onay almak hem de fikrini almak için Ajda Hanım’a dinlettim. Çok beğendi ve bu benim çok hoşuma gitti.

Nisan ayında ‘Karla Karışık’ adlı yeni şarkınızı çıkardınız, ilginç bir hikayesi var galiba şarkının?

Şarkı, mutlu iken ayrılanların şarkısı. Sudan bir sebepten tartışır, ama iki hafta sonra pişman olursun ya... Ama arada gurur vardır ve geri dönülmez. İşte şarkım böyle bir hikaye anlatıyor. Klipte, ben ilk adımı atan kişi oluyorum. Hani, hep erkekten beklenir ya; elinde çiçek kadının kapısına gelsin. Ben elimde pankartlarla onun kapısına gidiyorum.

Sizinle ilgili ‘imajı değişti’ diyor herkes. 

Saç şeklim değişti, şimdi yan tarıyorum. Modern bir kesim yaptık. Hep aynı görünmekten sıkılıyor insan. Kaşını, gözünü değiştiremediğine göre ne kalıyor ki geriye... Bu klipte Nihat Odabaşı bana kırmızı ruj sürdürdü. Belki beni böyle hiç görmediğiniz için bu bir imaj değişikliği gibi geliyor.



Kimileri Gülşen’e benzetmiş sizi…

Taylor Swift de dediler. Ne diyeyim, neyse ki hep en güzel kadınlara benzetiliyorum (kahkahalar). İnsan insana benzer. Makyaj değişince, ifaden de değişiyor. Tipim bu, gidip de estetik olmadım. Sadece ortada bir emek var, buna saygı gösterilmesini istiyorum.

Kamera karşısında, bu klipte çok rahattınız…

Kemal’den önce, Kemal’dan sonra durumu mu var? Yoksa, oğlan mı değiştirdi beni! Şaka bir yana bu Nihat Odabaşı’nın başarısıdır. Çok güzel motive etti. Klibi izleyenler sempatik buluyorlar.

BiNDE BiR GÖRÜLEN RAHATSIZLIK

Bir check-up yaptırmışsınız, az bilinir bir hastalığınızın olduğu ortaya çıkmış. Nasılsınız şimdi?

Dalağıma giden damarımda bir anevrizma ortaya çıktı. Bin kişide bir görülürmüş. Dalağın içinde de milimetrik boyutlarda birkaç tane çıktı. Bir yıl doktorlardan ne yapmam gerektiğini öğrenmeye çalıştım. Öyle bir yerdeyim ki; ne dalağımı aldırabiliyorum, ne de anevrizmama müdahale edilebiliyor. Durumum Allah’a kalmış! İnşallah bir kanama geçirmem. Çünkü bir kanama olduğu anda kurtulman için 15 dakika süre veriyorlar. Hastaneye 15 dakika içinde gittin, gittin! Dalak çok kanlı bir organ olduğu için çok önemli. İç kanama hızla büyüyor. Benimki çok tesadüfi bulundu. Kimin ultrasonla baktığı çok önemliymiş. Daha önceki yıllarda da check-up yaptırmıştım ama yakalanmamıştı. Doktorlar, doğuştan gelir diyorlar...



Başladığım noktadaki Meyra var

‘Karla Karışık’ tam bir bahar şarkısı.

90’larda çıkış yapan ‘Nur Topu Meyra’ vardı ya; işte ben bu şarkıda o günlerdeki kendimi görüyorum. Onun tabii ki daha olgunlaşmışı ama... O yıllarda, genç, dinamik bir kız vardı. Ben bu şarkıda oradaki enerjiyi görüyorum. Başladığım noktadaki o Meyra var onu bugüne taşıdım.

Yunan tenor Mario Frangoulis ile düetlerinizin, sizi yaşınızdan büyük gösterdiğini düşünüyor musunuz?

Kendim bunu göremeyebilirim. Ama o düetler kariyerime çok iyi bir geri dönüş oldu. Senfoni orkestrası ile şarkı söylemek ve albüm yapmak... Kaç kişi bunu yapabiliyor ki? Kısmet işi derler ya, benim için de öyle. Neticede, Meyra ‘Nur Topu’ ile başladı ama o kız bendim zaten. İçimdeki o kız, bu son şarkımda yeniden ortaya çıkmış oldu.