Sevgili okuyucularım, dün elime çok önemli belgeler geçti. Bunları herkesin bilmesi gerekir. Hiç zaman yitirmeden aktarıyorum.
Resmi yoldan, yargı kararlarıyla yapılan bu özel dinlemeleri sizin de bilmenizi istedim.
Tayyip’le Ahmet arasında geçen konuşmaların bir bölümü özetle şöyle:
Tayyip: Bizde Kılıçdaroğlu’nun seks kaseti vardı değil mi?
Ahmet: Var efendim.
Tayyip: Sen seyrettin galiba, neler var? Heyecanlı mı?
Ahmet: Çok müthiş. Artı 18 değil artı 28’lik desem yeridir. Bizim medyaya veririz, yer yerinden oynar. Çok zevkli ama montaj olabilir yani.
Tayyip: Sen gönder bana onu, biraz da ben neşemi bulayım. Montaj bile olsa Kemal’i zor durumda bırakırız.
Ahmet: Emriniz olur.

* * *

İkinci konuşmayı da yine özetleyerek aktarıyorum:
Tayyip: MİT ne yaptı, yeni bir şeyler gönderdi mi sana?
Ahmet: Gönderdi sayın cumhurbaşkanım ama pek inandırıcı gelmedi. Bunlar çeşitli bankaları tehdit edip 35 milyon para tırtıklamış. Bu parayı CHP ile MHP bölüşmüş. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli için araziler satın alınmış.
Tayyip: Dinlemeler sağlam mı oğlum? Sonra başımıza iş açılmasın!
Ahmet: Valla pek sağlam değil gibi ama... Ben polise de bir sorayım.
Tayyip: Bu parayla kiralık katil tutup Sümeyye’yi öldüreceklerdi diyelim. Ama işi abartmayın.
Ahmet: Biz öyle bir senaryoyu uygun gördük efendim. Bunu söyletirsek daha çok ses getirir diye düşündük. Verdik ve aynen yazdırdık.
Tayyip: Sen şimdi MİT ve polisle konuş, daha çarpıcı bir şeyler hazırlasınlar. Mesela bana suikast yapılacağı söylensin. O hikaye Sümeyye’den daha etkili olur. Sonra deyin ki elimizde 45 CHP’li ve MHP’li milletvekilinin seks kaseti var. Bunların casus olduğunu söyleyelim, paranın İsrail’den geldiğini vurgulayalım, tehdit edildiğimizi bildirelim. Cemaat, CHP, MHP, HDP, İsrail vurgusunu iyi yapalım. Darbeci diyelim, paralel maralel diyelim. Seçimde bunları kullanacağız Ahmet, başka çare kalmadı.
Ahmet: Zaten senaryolar o doğrultuda hazırlanıyor sayın cumhurbaşkanım. Seçime yönelik...
Tayyip: İşin içine biraz da Umut Oran’ı falan soksunlar. Fethullah’tan söz etsinler. Suikastları onların ayarladığını yazsınlar.
Ahmet: Aynen öyle yaptırıyoruz zaten.
Tayyip: Bizim gazetelere her gün servis yapsınlar. Yalanın büyüğü küçüğü olmaz. Bastır Ahmet, okuyanların dudağı uçuklasın. Fuat Avni’nin üzerinde ısrarla durun. Bu herif bizi mahvetti, biz de onu mahvedelim. Neydi onun gerçek adı?
Ahmet: Emre Uslu diyoruz efendim. Onu zaten biz monte ettik ama pek inandırıcı olmuyor.
Tayyip: İnandırıcı olsa kaç yazar olmasa kaç yazar kardeşim. Biz burada seçim için çalışıyoruz. Yalansa yalan, bu yolda herkes bildiğini yapar. Elimizde devlet gücü varken yalan da olsa her şeyi kullanalım. Bizim gazetelere yine söyle, yayınları ara vermeden sürdürsünler. Arkadaşları örtülü ödenekten beslemeye devam edelim.”

* * *

İkisi arasında geçen konuşmaları okudunuz. Bunları çok uzun süren araştırmalar sonucu ele geçirdim!..
Çünkü yandaş-havuz medyasında bir sürü düzmece konuşma açıklanıyor. Tehditler, şantajlar, muhalefetin seks kasetleri, hortumlanan yüz milyonlarca dolar, suikast iddiaları vesaire gırla gidiyor!..
Şimdi açıkladığım bu dinleme kasetleri için ne diyeceklerini merakla bekliyorum...
Ve söyleyeceklerini şimdiden biliyorum:
“Sayın cumhurbaşkanımızla başbakanımız arasında böyle konuşmalar asla geçmemiştir. Tamamı yalan ve iftiradır. Emin Çölaşan hakkında gerekli adli işlemler başlatılmıştır.”

* * *

Evet, haklıdırlar... Çünkü yukarıda okuduğunuz konuşmalar tamamen hayalidir, dün masa başında oturup yarım saat içerisinde kafadan uydurduğum fantezilerdir.
Bunları iktidarın yandaş havuz medyasına nazire olsun diye yazdım...
Çünkü oturup böyle yalanlar yazmak çok kolay bir iş.
Onlar günlerdir yalanlar üretiyor ve millete yutturmaya kalkışıyor.
İşleri güçleri bu yolla ülkeyi kızıştırıp muhalefeti yıldırmak ve yeni bir siyasi kargaşa yaratmak.
CHP yalanlıyor, MHP yalanlıyor, soruşturma açılmasını istiyor ama hiç tınmıyorlar.
Türkiye’de bugüne kadar nice siyasi kavgalar oldu ama böylesine bir pespayelik görülmedi ve duyulmadı.
Yakında başka şeyler yazmalarını da bekliyorum:
Kılıçdaroğlu eroin kaçakçısı... Bahçeli küçük kız çocuğunu taciz etti... Kılıçdaroğlu’nun İsrail’den getirtilen fedaisinin sayın cumhurbaşkanımıza düzenleyeceği suikast son anda önlendi... Bahçeli ile Fethullah’ın ortak şirketleri çıktı, sekiz yeni gemicik aldılar...”
Gazetecilik, onurunu hiçbir zaman böylesine yitirmemiş, iktidarlara kul köle olmamıştı.
Henüz işin başındayız, ortam biraz daha kızışınca neler neler göreceğiz ve utanmaya devam edeceğiz.

Ankara Kitap Fuarı’nda ADD günleri


Ankara Kitap Fuarı günleri Ankara Ticaret Odası salonlarında bu yıl da başladı. Yurtsever yazarlar, gazeteciler, siyasetçiler, üniversite hocaları, Balyoz ve Ergenekon kumpası kurbanları ve düşünürler kitaplarını imzalayacak, halkla söyleşi yapacak, konferans verecek.
Fuardaki Atatürkçü Düşünce Derneği standı en büyük ilgiyi çeken yerlerden biri olur. Bu yıl da aynı olacağını tahmin ediyorum.
Dün bizim gazetede yer alan ilanı görmüşsünüzdür. Dikkatinden kaçanlar için bir kez daha özetliyorum.
ADD standında dün Sina Akşin, Anıl Çeçen ve Nihat Genç vardı.
Bugün Onur Öymen, Şahin Mengü ve Saygı Öztürk olacak.
Yarından başlayarak fuarın 1 Mart’taki kapanış günü dahil çeşitli zamanlarda ADD standında -belli saatlerde- karşınızda olacak isimleri de sizlere iletmeyi bir görev biliyorum:
Tuncay Özkan, Hanefi Avcı, Nihat Genç, Bilal Şimşir, Mustafa Gazalcı, Cem Gürdeniz, Levent Ersöz, Türkkaya Ataöv, Sina Akşin, Işık Aksoy, Mehmet Ali Çelebi, terör gazilerimiz, Uluç Gürkan, İsmail Hakkı Pekin, Naci Beştepe, Emin Çölaşan, Şahin Mengü, Mustafa Mutlu, Sinan Meydan, Mehmet Perinçek.