Orhan Pamuk, Nobel Edebiyat ödülünü almadan önce “Türkler 30 bin Kürt’ü öldürdü” demişti. Bugünün Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bakanları, AKP milletvekilleri, onları destekleyen gazetelerin yazarları Orhan Pamuk’u onayladılar.
İleriye de gittiler.
Dersim’i hatırlattılar.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Dersim’de isyan çıkarmış Kürtleri mağaralarda gazla ölüme gönderdiği için o dönemin yöneticilerini (Mustafa Kemal, İsmet İnönü dahil tamamını) çok ağır cümleler kullanarak eleştirdiler.
Hatırlayınız.
Bugünün Cumhurbaşkanı, devlet adına “Dersim Özrü” bile diledi. Destekçi, yandaş yazarlar da “Kemal Kılıçdaroğlu sen Dersimlisin, özür dilemiyorsun, örnek al... “ diye yazarak Kılıçdaroğlu’nu sıkıştırdılar. Barış ve açılım süreçlerine girilip Abdullah Öcalan’ın mektupları Diyarbakır meydanlarında toplanan 1 milyona yakın insana iki dilden okunduğu günlerde ise “Beyaz Toros dönemi kapandı” açıklamaları yaptılar. Doğu’da ve Güneydoğu’da “Beyaz Toros otomobile binmiş devlet güçlerinin bundan böyle Kürt öldürmeyeceğini” ilan ettiler.
***
Bugün bakıyoruz.
Beyaz Toros gitti.
Kara tank geldi.
Doğu ve Güneydoğu’nun kasaba ve şehirlere yakın mağaralarında silahları, cephaneleri, militanları ile üstlenmiş PKK’yı, Türk Ordusu tankları ve jet uçakları ile vuruyor.
Ve asker şehit edeni.
Ve polis şehit edeni.
Ve barikat kuranı...
Ve hendek kazanı...
Hepsini vuruyor.
Çünkü onlar askere ve polise ölüm yağdırmakta, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü bozup, adı özerklik ya da kanton yönetim olsa da “ayrılmış Kürdistan kurmak” istemekteler. Bu yüzden tank ve jet uçağı ateşi ile ölüyor PKK’lı Kürtler. Ve daha dün “Dersim Özrü” dileyen bugünün Cumhurbaşkanı, “kazdıkları hendekte yok olacaklar” diye demeçler veriyor.
Ne oldu şimdi?
Eski Dersim için özür dile!
Yeni Dersim’i yaşat!
Beyaz Toros’a karşı ol.
Kara Tankı destekle.
***
Ben, “iyi oluyor, kötü oluyor” diye bir yargı getirmek için bunları yazmıyorum. Sadece hatırlatma yapıyorum. 14 yıl boyunca bugünün Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bakanları, AKP Milletvekilleri, Belediye Başkanları, Parti önde gelenleri ve onların destekçisi gazetelerin yazarları; Kürtler mağdur edildi, köyleri boşaltıldı, Kürtçe anne dedi diye hapishanelere kondu, ağır işkencelerden geçirildi, zulüm yaşatıldı diye nutuk söyleyip, demeç verip, makale yazdıktan sonra bugün geldikleri noktaya dikkat çekmek istiyorum.
***
Beyaz Toroslu seçip vuruyordu.
Kara tank, bugün toplu vuruyor.
PKK, “Barışla alamadığımı silahla alırım” dayılanmasına girdi. Yeniden “Vur Kurtul” a dönüldü. Geçmişte PKK’ya dönüp, “Anamı ağlatma sana istediğini vereceğim” diyenler de 7 Haziran’da oyların kaçtığını görünce “Dersim dağlarında mağara bombalama günlerine” yeniden yapıştı. Kürt realitesi Türk realitesine yeniden tosladı. AKP’nin de PKK’nın da “iki realiteyi buluşturma projeleri” yok. İkisi de “çözümü ABD’den bekliyor” olabilirler mi?

İsrail ajanı!

“One Minute” diklenmesi, can ciğer-kuzu sarmasına dönüştü. İsrail ile dost-kardeş ülkeler oluverdik. Rusya’nın kesmeyi planladığı doğal gazı da İsrail’den alıp, ısınacağız. Her beğenmedikleri cümleyi yazıp söyleyene “İsrail Ajanı” damgası vuruyorlardı. İsrail ajanlığı itibar kazandı. Şimdi kim iktidarı eleştiriyor,  Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın yanlışını söylüyorsa o “Rus Ajanı” damgası yiyecek. Hazırlıklı olun.