Seçime 9 gün kaldı. Kader seçimi olacak. Para, iktidarın bütün gücü, sahte dinciliğin iman hırsızlığı, arsızca yalan, eşitsizlik bir yanda yer aldı. Diğer yanda halkın derin vicdanı kaldı. Partiler, liderler, ideolojiler, programlar, projeler yarıştı. Gerçekte bu seçim “Tayyip Erdoğan’ın bütün gücü tek elde toplayıp Başkan olmasını isteyenler ile bunu tehlikeli bulup ülkenin parlamenter sistemde ve güçlerin ayrı ellerde kalmasını dileyenler arasında” geçti.
Seçmen kararını verecek.
Tayyip’i halk getirdi.
Halk gönderecek.
Gönderiyor.
Lastikleri patladı.
Aşağı yuvarlanıyor.
HHH
10 anket firmasının nisan ve mayıs ayında yayınladıkları sonuçlar şöyle oldu:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu 10 araştırmalı tabloyu Osman Arolat dün köşesinde yayınladı, ben de olduğu gibi alıp size aktardım.
HHH
Araştırma şirketleri içinde iktidar yanlısı; “halkın algısını avlamak için kurulmuş olanlar“ da var, gerçekten tarafsız olanlar da... 10 anketin ortalaması alındığında şöyle bir sonuç çıkıyor:
AKP 42.24
CHP 27.04
MHP 15.42
HDP 10.15
Önümüzde daha 9 gün var ve anketlerde hâlâ “yüzde 14 düzeyinde bir kararsız seçmen” kitlesi bulunuyor. Kararsızların oylarını “Tayyip Erdoğan’ın Başkan yapılması” yönünde ya da “Tayyip Erdoğan’ı sarayına kapatma” doğrultusunda kullanması sonucu etkileyecek. Kararsızların oyu AKP’yi yüzde 40’ın altına da indirebilir, üstüne de çıkartabilir. Ancak şu andaki ortalamaya göre HDP barajı geçiyor ve Tayyip Erdoğan’ın iktidar partisi yaklaşık 50- 60 milletvekili kayba uğrayarak 330’un üzerinde milletvekili çıkartamıyor. Tayyip Erdoğan’ın ihtiras atına binip başkanlık sistemini referanduma götürme arzusu yere düşmüş cılk yumurtaya dönüşüyor.
Tayyip’i halk getirdi.
Halk gönderiyor.
Karun da çok zengindi.
Milyonca altın savurur.
Çerez parası derdi.
Firavunun da sarayı vardı.
Sandıkta sürpriz pişiyor.

Salavat türküsü
sapkınlık!
Dünkü yazıda ilahiyat profesörü diye yazdım. Değilmiş. Sosyoloji profesörü AKP milletvekili adayı Prof. Dr. Yasin Aktay, “3 oy fazla almak için” Siirtlilerin düğünlerde söylediği salavat türküsünün içine “Tayyip Erdoğan” ismini yerleştirip salondakileri Kürtçe “Serok Tayyip Erdoğan Salli Ala Muhammed” diye bağırtarak inancı seçim malzemesi yaptırdı. Bir çeşit “iman hırsızlığı” yaptı. Bir hukuk profesörü olan Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, “Bu yapılan yüzde yüz sapkınlıktır. Aynı salavat-ı şerif Devlet Bahçeli ya da Kemal Kılıçdaroğlu için yapılsaydı; bizim cami cemaati ve AK Partiye oy veren hacılarımız, hocalarımız acaba nasıl bir tavır takınırlardı?” diye sordu. Hacılardan, hocalardan tık yok.