Devletin bütün imkânları sınırsızca kullanıldığı, tüm illerde valiler, kaymakamlar ve devlet görevlileri iktidar için çalıştığı halde AKP neden tek başına iktidar olamadı?
Ne oldu da seçmenin önemli bir bölümü iktidar partisinden uzaklaştı?
AKP 2002 yılında “3 Y”yi yani “Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasakları” yok etmek vaadi ile iktidara gelmişti.
Oysa geçen yıllardaki icraatı bunun tersi oldu. Hatırlayalım:

* * *

* Yolsuzluk ve rüşvet dosyaları dağ gibi yığıldı.
* Rüşvet ve yolsuzlukla suçlanan eski bakanlar Meclis’te AKP milletvekillerinin oylarıyla aklandı.
* Yasaklar kaldırılmadığı gibi daha da arttı, insanlar polis copları altında ezildi. Yasaları çiğneyerek halka orantısız güç kullananlar, bunun cezasını görmediler!
* Vatandaş geçim sıkıntısı yaşarken Kaçak Saray’a milyarlar akıtıldı. Gösteriş ve şaşaa merakı halkı ürküttü.
* Suçlananlar yerine, onları yakalatan polisler, savcılar içeri tıkıldı.
* Açılım-saçılım” ülkeyi bölünme noktasına getirdi.
* İki milyon Suriyeli mülteci ülkeyi kontrolsüz şekilde doldurdu. Büyük şehirlerin caddeleri dilenen Suriyelilerle doldu.
* Sonuçta halk AKP’ye hak ettiği sert ihtarı verdi!
Durum özetle bundan ibarettir.

* * *

Şimdi ne olacak?
AKP’nin kurucularından olan, fakat Erdoğan ile anlaşmazlığa düştüğü için partiden istifa eden, eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Türkiye’nin kurtuluşunun AKP’siz bir koalisyon hükümetinde olduğunu söylüyor.
Seçmenin “Tek adam” sistemine sert tepki gösterdiğini belirten Şener “Ülkenin şeffaflaşmaya ihtiyacı var. Hesap vermeyenlerin, hesap verebilir duruma dönüşmesi lâzım. Bunu da gerçekleştirmenin yolu, bir aylığına bile olsa AKP’nin iktidardan uzaklaşmasıdır.” diyor.

Bu iş daha bitmedi!


AKP 13 yıldan beri aklına esen her şeyi yapıyor “Milli irade bize yetki verdi, İstediğimizi yaparız” diyordu.
Kendilerini memleketin sahibi zannettiler.
Ülke altüst oldu. Gericilik eğilimi arttı, Atatürk karşıtlığı zirve yaptı! Laik Cumhuriyet’i bile kaldırmaya çalıştılar!
Şimdi seçim sonuçlarından şikâyet ediyorlar.
Hani milli irade her şeyin üzerindeydi?
Yüzde 60 seçmen AKP’ye “Hayır” dedi. Fakat bunlar, yenilgiyi bir türlü hazmedemiyorlar!

* * *

AKP’nin çoğunluğu kaybetmesiyle ülke tek adam baskısından kurtuldu.
Dine dayalı bir devlet inşa etme hevesleri kursaklarında kaldı.
Şimdilik “Demokrasi kazandı.”
Neden şimdilik?
Çünkü bu işin devamı olmalı!
Partilerin aralarında uzlaşarak uyumlu bir koalisyon hükümeti kurmaları ve ülkedeki çarpıklıkları düzeltip, yolsuzlukların hesabını sormaları gerekiyor!
Hiçbir şey, yapanın yanında kâr kalmamalı!

Yabancılara göre:


“Kendi etti, kendi buldu!”
AKP’nin çöküşünü dünya basını nasıl gördü?
Yabancılar söz birliği etmiş gibi aynı fikir etrafında birleşiyor “AKP kendi etti, kendi buldu” demeye getiriyor.
Birkaç örnek verelim:
The New York Times (Amerika)
“İktidar çoğunluğu kaybetti. Seçmenler Erdoğan’ın Anayasa’yı baştan yapma ve Amerikan tarzı bir başkanlık sistemi getirme hırsına ders verdi.”
Financial Times (İngiltere)
“Erdoğan’ın Başkanlık hayali bu seçimle birlikte suya düştü. Abdullah Gül, AKP’de yeniden varlık gösterebilir.”
Deutsche Welle (Almanya)
“Erdoğan AKP için tüm yurdu dolaştı. Erdoğan ve Davutoğlu’nun siyasi emellerine ulaşmak için dini kullanmaları, seçmen tarafından cezalandırıldı.”
The Guardian (İngiltere)
“Erdoğan’ın Anayasa’yı yeniden düzenleyerek planladığı en güçlü başkan olma hırsı suya düştü!”
The İndependent (İngiltere)
“Kürt partisinin zaferi, Erdoğan’a darbe indirdi, iktidar partisine çoğunluğu kaybettirdi.”

Te­bes­süm


Daha pahalı ev!
Temel akşam eve dönüşte karısına müjdeyi vermiş:
“Ula karı, hep daha pahalı evde oturmak istersin ya...”
“Eee.. İsterim tabii! N’olmuş?”“
“Müjde sonunda istediğin oldu işte!”
“Ne oldu, ne oldu Temel, çok heyecanlandım, çabuk söyle!”
“Ne olsun ki? Ev sahibi kirayı iki misli artırdı!”

Gü­nün Sö­zü


Mutluluk hayatı olduğu gibi kabul etmektir!