Bu CHP’de neler oluyor, anlayamıyorum.
Her kafadan ayrı ses çıkıyor... Çatlak, akortsuz sesler bunlar...
...Ve Atatürk’ün kurduğu bu büyük partiye prestij kaybettiriyorlar!
Her çeşit milletvekili var CHP’de... Aşure gibi karışık! Sağcı, solcu, dinci, gerici, ilerici liberal... Kim bilir belki ateist ve deist de vardır. Bilemiyoruz!
Oysa bir partinin milletvekilleri, sıkılmış tek yumruk gibi birbirine kenetlenmeli. CHP’de o yok. Bu yüzden de seçimlerde iki yakası bir araya gelmiyor!

* * *

Son olayı Türktime Sitesi’nde Talat Atilla yazdı.
Başka biri yazmış olsaydı fazla itibar etmezdim ama Talat Atilla güvenilir bir gazetecidir. Ona inanırım.
Türktime’da yayınlanan haber özetle şöyle:
“CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, 10 milletvekilinin bulunduğu bir toplantıda:
“Arkadaşlar, bugün ilginç bir olay yaşadım” der ve ekler:
“Atatürk’ün resmini duvardan indirdim.”
“Nasıl yani?”
“Bir CHP milletvekili arkadaşımın Meclis’teki odasını ziyaret ettim. Çay içerken gözüme Atatürk’ün büyük bir fotoğrafı çarptı, gidip onu yere indirdim.”
İlk şaşkınlığı atan bir CHP milletvekili sorar:
“Neden bunu yaptın?”
“Yeni şeyler söylemek lâzım!”
Aylin Hanım’ın bu davranışı CHP’li vekillerde rahatsızlık yaratınca o devam eder:
“Daha sonra arkadaşım fotoğrafı yeniden astı.”

* * *

Talat Atilla’nın bu haberinden sonra ortalık birbirine girdi. Çok öfkelenen Aylin Nazlıaka, arkadaşı olan CHP Milletvekili Bülent Kuşoğlu’na “Olay doğru ama Atatürk’ün fotoğrafını duvardan ben indirmedim. Başka bir CHP milletvekili indirdi. Ben onu ikaz ettim.” dedi ama ısrarlara rağmen o milletvekilinin adını açıklamadı.
Haberin yazarı Talat Atilla “Aylin Hanım beni telefonla aradı ve daha merhaba demeden ağır sözlerle saldırıya geçip ‘Seni bitireceğim, seni mahvedeceğim!’ diye beni tehdit etti” dedi.
Talat Atilla dün, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ankara’yı karıştıran bu haber için tarafların mahkemelik olacağı anlaşılıyor!

Başbakan, tezeğe güvenmese iyi olur!


Meclis Dışişleri Komisyonu eski Başkanı AKP İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar “Rusya’nın doğalgazı kesmesi zordur ama ihtimaldir. Çünkü rasyonel tepki vermiyorlar.”
diyor.
Rusya “Putin” demektir. Adamın öfke içinde olduğu ve akılcı tepki vermediği doğrudur.
Diplomatik ilişkiler gerildikçe geriliyor!
Karizması çizilen ve fiyakası fena halde bozulan Putin, “Hem yanarım, hem yakarım” dercesine Rusya’yı büyük zararlara uğratıyor. Bu nedenle Türkiye’ye gaz taşıyan boruların vanalarını da kapatabilir.
Ne olur o zaman?

* * *

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biz hayat boyu doğalgazla yaşamadık. Bu millet çileye alışıktır” diyor.
Peki, bu millet çile çekmek için mi dünyaya geldi? Bugüne kadar çekilen çileler yetmiyor mu?
Biz fedakâr bir milletiz elbette... Fakat yapılanların bu fedakârlığa değmesi gerekir. Ülkemize bir saldırı oldu da mı uçağı düşürdük? ...Ve düşürürken karşımızdaki devletin tepkisini hiç düşünmedik mi?
Şimdi, ayıklayın pirincin taşını!

* * *

Başbakan Davutoğlu da, bir vatandaşın, doğalgazın kesilmesi halinde “Gerekirse tezek yakarız!” sözünü desteklemiş...
İyi de, yeteri kadar tezeğimiz var mı- yok mu, bunu hesapladık mı?
Türkiye’deki toplam hayvan varlığı 1980 yılından bu yana hep gerilemiş, 85 milyondan 57 milyon baş hayvana düşmüş.
Tabii tezek üretimi de aynı oranda azalmış...
Sayın Başbakan tezeğe güvenmese iyi olur!

Te­bes­süm


Dalgın profesör!
Günün yorgunluğu içinde olan profesör, bir gece evine dalgın, olağanüstü keyifsiz ve sıkıntılı geliyor. Üstelik beli iyice bükülmüştür. Telaş içinde:
“Çabuk bana bir doktor çağırın!” diyor evdekilere... Çünkü belini doğrultamıyor!
Hemen gelen doktor, onu dikkatle muayene ediyor ve sonucu bildiriyor:
“Valla sağlığınızda hiçbir sorun yok. Belinizi doğrultabilmeniz için, pantolonunuzun düğmelerini yeleğinizin iliklerine geçirmeyiniz yeter!”

Gü­nün Sö­zü


Beklemesini bilen sabırlı kişiye hayatta bir çok şey kendiliğinden gelir!