Güneydoğu’da Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte “Korucu” adını verdiğimiz Doğu ve Güneydoğulu vatandaşlarımız da teröristlerle vuruşuyor.
Bazen askerlerimizle birlikte şehit oluyorlar.
Peki, kimdir bu korucular, ne iş yaparlar?
Ülkemizde bunu bilenlerin sayısının fazla olduğunu sanmıyorum.
Korucular, PKK’lı teröristlere karşı kahramanca çarpışan Kürt kökenli vatandaşlarımızdır. Yiğit insanlardır.
Ne yazık ki, AKP döneminde ihmal edilmişler, hele “Çözüm” denilen “ihanet süreci” içinde PKK’nın kucağına itilmişlerdir.

* * *

Ziya Sözen, Ankara’da yapılan kongrede “Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanlığı’na” yeniden seçildi.
3 yıllığına ikinci defa Başkan olan Ziya Sözen “Ülkemizde birçok kişi, koruculukla ilgili kulaktan dolma bilgilere sahiptir. Hızla değişim yaşanan Türkiye’de köy korucularının teröristlere karşı yaptıkları kahramanlıklar inanın ki anlatmakla bitmez.” dedi ve ekledi:

* * *

“30 yıllık terörle mücadelede korucu camiası 1662 şehit ve 3 binin üzerinde gazi verdi. Şehitlerimizin uğruna canlarını verdikleri, gazilerimizin sakat kaldıkları milli ve manevi mirasımıza sonuna kadar sahip çıkacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
30 yıldır canımız ve kanımız pahasına PKK terör örgütüne karşı verdiğimiz mücadele aynen devam edecektir. Devletimiz ve milletimize zarar verecek her türlü olumsuz çalışmanın karşısında olacağız.”

* * *

Korucular Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen böyle diyor. Ben de onun sözlerine şunu ekliyorum:
Bu devlet, teröristlerle masaya oturup müzakere yapacağına, fedakâr koruculara sahip çıkmalıdır. Sadece asgari ücret alarak hayatlarını tehlikeye atan Korucular, AKP’lilerin “Açılım” sürecince hazin bir biçimde unutulmuşlardı...
Bu vefasızlık bir daha yapılmamalıdır!

Yaşasın adalet!?


Şırnak Valisi Hasan İpek, geçen yıl asker ve polisin PKK’ya operasyon yapmasına izin vermiyor, tam tersine İmralı mahkûmu Abdullah Öcalan hakkında övücü sözler söylüyordu.
Devletin valisi böyle mi olur?
Asker geçen yıl Şırnak’ta 100’ün üzerinde operasyon talebinde bulunmuştu. Bunların tamamına yakınını geri çeviren Vali, 15 resmi operasyon isteğine de, olumlu ya da olumsuz, cevap bile vermedi!
Bu yüzden asker, kırsalda tespit edilen 20-30 kişilik terörist gruplara müdahale edemedi.
PKK’lılar hiçbir engele takılmadan kırsalda faaliyetlerini sürdürüp, yollara bombalı tuzaklar hazırladılar!

* * *

...Ve şimdi teröristler 7 Haziran’dan bu yana Şırnak’ta 12 bombalı saldırı düzenledi, önceden yollara döşediği bombaları patlatarak, polis, korucu ve asker olmak üzere 18 güvenlik görevlisini şehit etti!
Onlar bu tuzakları hazırlarken Şırnak Valisi Hasan İpek;
“Çözüm sürecinde önemli bir aşamaya gelindi ve meyveleri yeşermeye başladı. Bu konuda ciddi gayretleri olan Abdullah Öcalan’ı takdirle karşıladığımı belirtmek isterim” diyordu!

* * *

Vali’nin bu sözleri üzerine meslektaşımız Yahya Faruk Mangırcı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak suç duyurusunda bulundu.
“Ülkenin bütünlüğünü tehdit eden terör örgütü liderini övmek, görevi kötüye kullanmak” şeklindeki iddialar işleme konulmak üzere Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
Aradan bir yıl geçtikten sonra Şırnak’tan ne cevap geldi biliyor musunuz?
“İçişleri Bakanlığı izni vermediği için Vali Hasan İpek hakkında soruşturma yapılamamıştır. Bilginize...”
...Ve dosya kapandı!
Ne diyelim? Yaşasın adalet!?

Te­bes­süm


“Kötü bir şey yapmadım ki!”
Yüksel Yılmaz’ın mesleği aslında mali müşavirliktir ama fıkra anlatmakta da bir uzmandır. Ara sıra bana fıkralar yollar. İşte bir tanesi:
Utangaç bir delikanlı, güzel komşu kadının bayram ziyaretine gider. Hatır sorma ve hoşbeşten sonra kadın:
“Haberin olsun, kocam yarım saat sonra dönecek” der.
“Şey” diye kekeler delikanlı “Ben kötü bir şey yapmadım ki!”
Kadın “Biliyorum” der “Yalnız aklına kötü bir şey yapmak gelirse, ne kadar zamanımız kaldığını bilmeni istedim!”

Gü­nün Sö­zü


Despotlar, sık sık aynaya bakmalı! “Güzel miyim diye değil, insan mıyım?” diye!