Tehlikeli aşk!
Tayyip Bey'in “Başkanlık aşkı'' malûm… Yıllardır gönlünde yatan aslan bu… İlle de başkan olacak ve ülkeye tek başına hükmedecek!
Bu nedenle meydanlara çıkıp halktan AKP'ye oy istemeye başladı. Açık açık söylüyor ve “Başkanlık Sistemi Türkiye'yi muasır (çağdaş) medeniyetin üstüne çıkaracak'' diyor.
Oysa durum hiç de öyle değil!
* * *
“Başkanlık Sistemi'' gelişmiş demokrasilerin işi… Hukukun üstün düzeyde olması ve yargı sisteminin çok iyi işlemesi gerekiyor.
Demokratik kurumları güçlü olmayan, “kuvvetler ayrılığı prensibi'' iyi uygulanamayan, hukukun üstünlüğüne saygı duyulmayan ülkelerde bu sistem yürümüyor, çoğu zaman diktatörlüğe dönüşüyor. (Güney Amerika ülkelerindeki gibi)…
Bizde belki padişahlığa dönüşür!
* * *
Dünyada 43 ülkede uygulanan Başkanlık Sistemi sadece Amerika'da, Yarı Başkanlık sistemi ise Fransa'da başarılı.
Diğer 40 ülkede ise durumu şöyle-böyle idare eden birkaç ülke hariç, tamamı dökülüyor! Sistem, kesinlikle iyi sonuç vermiyor!
“Başkanlık'' Türkiye gibi demokrasisi gelişmemiş ülkelerde çok tehlikeli sonuçlar yaratabilecek sakıncalı bir sistem.
77 milyon insanımızın kaderi, (bizim gibi ülkelerde denetim mekanizması yetersiz olduğu için) seçilecek şahsın iki dudağı arasında kalacak!
BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE YÖNETİLEN 43 ÜLKE
* Amerika. * Fransa (Yarı Başkanlık). * Arjantin.
* Azerbaycan. * Afganistan. *Beyaz Rusya. * Bolivya.
* Brezilya. * Dominik. * Endonezya. * Ermenistan. * Ekvator. * El Salvador. * Filipinler. * Guatemala. * Güney Kore. * Haiti * Honduras.
* İran. * Kazakistan. * Kenya.
* Kıbrıs Rum Cumhuriyeti.
* Kolombiya. * Kosta Rika.
* Liberya. * Meksika.
* Nikaragua. * Nijerya.
* Panama. * Paraguay.
* Peru. * Seyşeller. * Sierra Leone. * Sri Lanka. * Sudan. * Surinam. * Şili. * Tanzanya. * Türkmenistan. * Uganda. * Uruguay. * Venezuela. * Zambiya.
Kendi kendimize soralım: Amerika ve Fransa hariç, bunlardan hangisi gibi olmak isteriz?
* * *
Bir Çılgın Türk!
Bir süre önce “Şu Çılgın Türkler'' romanının Rusça baskısı konusunda bir yazı yazmış ve bu uğurda yıllardır çalışan Elektrik Mühendisi-Araştırmacı Yazar Semih Kalkanoğlu ile eşi Diana'nın çabalarından söz etmiştim.
Semih Kalkanoğlu'ndan mutlu bir mesaj geldi. Diyor ki:
“Bugüne kadar pek çok şirkete, iş adamına, bankaya vs. yaptığımız destek çağrılarımıza ne yazık ki olumlu cevap alamamıştık.
Sayın Rahmi Turan... Sizin yazınız üzerine, Moskova'da bu yazıyı okuyan bir işadamı, çok daha büyük servetlere sahip Türk işadamlarının yapmadığını yaparak projeye beklediğimiz desteği sağlamış bulunuyor.''
* * *
“20 yıldır büyük bir şirketin sahibi olarak Rusya'da faaliyet gösteren Trabzonlu Atatürkçü İşadamı Semih Altındağ ‘gerçek bir Çılgın Türk' olduğunu gösterdi.
Semih Altındağ ‘Ben Atatürkçü bir ailede yetiştim. Bugün bir Türk işadamı isem, doğup büyüdüğüm topraklara benim borcum var. Bu destekle bir nebze de olsa, vazifemi yapmış oluyorum' diyor.
Turgut Özakman'ın ünlü kitabı ‘Şu Çılgın Türkler'i yakında, Moskova'nın en büyük yayınevlerinden birinde Rusça bastıracağız. Ne mutlu Türk'üm diyene.''
* * *
“Bu arada kitabın Rusya'da Rusça basılması konusunda Türkiye'nin St. Petersburg Başkonsolosu Kâzım Çavuşoğlu'nun garip tutumundan da söz etmeliyiz.
Önceleri, “Şu Çılgın Türkler'' kitabının Rusça basımı için çok ilgili görünen ve bu önemli davada yardımcı olmaya söz veren Başkonsolos, daha sonra, birdenbire ortadan kayboldu, Başkonsolosluk âdeta duvar oldu. Kâzım Bey telefonlara bile çıkmadı! Yazık!
Ankara'dan Başkonsolos'a baskı mı geldi, birileri onu korkuttu mu, kimse anlayamadı!''
Tebessüm
Temel ile Fadime'nin nikâhı!
Nikâh memuru, Temel ile evlenme masasına oturan Fadime'ye:
“Nişanlınız çok içkili, bu nedenle nikâhınızı kıyamayacağım!'' der.
Fadime ona yalvararak bakar:
“Acı bana memur bey… N'olur kıy şu nikâhu!''
Memur “Nişanlınızın ayılmasını bekleyelim'' deyince Fadime:
“Etme eyleme memur bey'' der “Temel'i ayıkken getiremeyrum ki!''
GÜNÜN SÖZÜ
Yobazlar ve sahtekârlar ısırmaya hazır olmadan dişlerini göstermezler!