Seçim sonuçları belli olur olmaz, içeride ve dışarıdaki bazı güç odakları AKP-CHP koalisyonunu dayatmaya başladı.
Hemen söyleyeyim, bu koalisyonun kurulması halinde CHP ilk seçimde dibe vurur, AKP ise yeniden tek başına iktidar olur.
* * *
Sevgili okurlarım, karşımızda hasar tespitini zorunlu kılan ve AKP ürünü olan bir enkaz duruyor.
Bilmemiz gereken acı gerçek şu: Türkiye çok ağır sosyal, ekonomik ve siyasal koşullarla karşı karşıya.
Ne yazık ki toplum, AKP eliyle etnik olarak “Türk-Kürt”, mezhep olarak “Alevi-Sünni” ve siyasal olarak da “Muhafazakar-Laik” eksenlerinde tehlikeli bir biçimde ayrıştırılıp kutuplaştırıldı.
AKP’nin popülist politikaları, üretken bir ekonomi modeline dayalı olmadığı için Türkiye, aşırı borçlanmaya sürüklendi. Milli servetin gelir üreten en stratejik sektörleri yabancıların eline geçti. Ekonomi çarkı, sürekli cari açık veren ve sıcak para ile finanse edilen bir kısır döngü içerisine sokuldu.
AKP 13 yıllık iktidarında demokratik altyapıyı çökertti, yargı bağımsızlığı ve hukuk devletini yerle bir etti, devlet kurumlarını parti organı haline getirdi ve yolsuzluklarla devleti temelinden çürüttü. Yolsuzluk ve hırsızlık “yükselen değer” haline
getirildi.
AKP’nin dış politikası da kelimenin tam anlamıyla çöktü ve dış ilişkiler bu enkazın altında kaldı.
* * *
Gördüğünüz gibi her alanda çok ağır hasar var...
Bu vahim tablo acilen demokrasi ve hukuk restorasyonunu zorunlu kılıyor.
Ağır tahribat, yıkımın sorumlusu olan AKP’nin dışında kalan partilerin bir araya gelmelerini, yani CHP-MHP-HDP’nin uzlaşmalarını gerektiriyor.
Zira seçim sonuçları bu üç partiye “ülkeyi erken seçime götürün” demiyor, “ülkeyi hükümetsiz bırakmayın” mesajını veriyor.
Seçmen uzlaşının şu alanları kapsamasını istiyor:
- 17-25 Aralık dahil yolsuzluk iddiaları adil ve tarafsız olarak yargılanmalı.
- Başta Kamu İhale Kanunu, Rekabet Kanunu, Sayıştay Kanunu, Bilgi Edinme Kanunu olmak üzere AKP’nin yolsuzluklarını besleyen yasalar köklü biçimde yeniden ele alınmalı. Yolsuzluk soruşturmaları hızla ama adil biçimde sonuçlandırılmalı. İbret verici yargı kararları toplumla en yaygın biçimde paylaşılmalı.
- Türk Ceza Kanunu ve diğer yasalar yolsuzlukla etkin mücadeleye imkan sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmeli.
- Yerel yönetimlerin yetkileri artırılmalı ve etkin olarak denetlenmeli. Büyükşehir Yasası’ndaki iktidar yanlısı maddeler, yerini çağdaş ve adil anlayışa terketmeli.
- Siyasetin finansmanı şeffaflaştırılmalı.
- Kamuda şeffaflık ve hesap verilebilirlik egemen kılınmalı.
- Gelir dağılımındaki adaletsizliği ortadan kaldırmak amacıyla partilerin seçim bildirgelerinde yer alan vaatler yaşama geçirilmeli ve geniş halk yığınlarının milli gelirden aldığı pay yükseltilmeli.
- Vergi adaleti sağlanmalı, vergi kaçağı ve kayıt dışılıkla mücadele edilmeli.
- Bunlara ilaveten antidemokratik seçim barajı kaldırılmalı, kamuda partizan yönetime son verilerek, liyakata dayalı sistem getirilmeli.
- Yargı bağımsızlığa kavuşturulmalı, hukukun üstünlüğü hayata geçirilmeli ve 13 yıllık AKP iktidarında yaşanan hukuksuzlukların, zulüm ve katliamların hesabı sorulmalı.
- Kaçak Saray, AKP dışındaki partilerin uzlaşacakları formül doğrultusunda yeni bir statü ve işleve kavuşturulmalı.
* * *
Sevgili okurlarım,
Tıpkı Cumhuriyet’in ilk 10 yılında olduğu gibi “az zamanda çok ve büyük işler” yapmak gerekiyor.
Bakalım taşın altına kimler ellerini koyacaklar?
MHP, “Hükümet oluşumunda HDP ile asla birlikte hareket
etmem” dediğine göre, CHP-MHP koalisyonuna HDP dışarıdan destek verecek mi?
Ya da CHP’nin kuracağı azınlık hükümetine MHP ve HDP yeşil ışık yakacaklar mı?
Ülke çıkarları için “Önce restorasyon, makul bir süre sonra da genel seçim” diyecekler mi?
Türkiye bu hükümetin kurulmasını bekliyor!..
Uğur Dündar
Yayınlanma: