Archaeology News Network'te yer alan habere göre, Florida Üniversitesi paleontologları,  50 milyon yıl önce var olan, Wyoming Ormanları'nda yaşayan lemur benzeri adapiformların(soyu tükenmiş erken primat soyu) son derece iyi korunmuş kafataslarına bakarak bazı ipuçları elde ettiler. İlkel ve gelişmiş primatlar arasında bir bağlantı kurulması açısından önemli olan bu ipuçları, aynı zamanda modern primatların erken atalarının nöroanatomisini anlamaya da ışık tutacak. Fakat önlerinde halen bir problem mevcuttu: Kırılgan kafataslarının sadece kaya ve tozdan içermesi...primate-brains02

İLK KEZ SANAL 3 BOYUTLU MODELLEME


Florida Üniversitesi'ndeki  Doğal Tarih Müzesi'nde yüksek lisans öğrenciliği de yapan Arianna Harrington, bilgisayar teknolojisinden faydalanarak, ilk kez, erken primatların sanal, 3 boyutlu modellemesini yaptı. Şu an Duke Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Harrington'ın bu sanal çalışması, karmaşık nörolojik fonksiyonların beyin büyüklüğün artışından önce gerçekleştiğini gösteriyor. Harrington'ın bulguları, Human Evolotion dergisinde yayımlandı.

Çalışmanın baş yazarı olan Harrington, "Bu erken özelleşmelerin aynı zamanda primat beyinlerinin daha sonra genişlemesine olanak tanımış olabilir." derken, bu fikrin primat beyin evriminin her deseniyle, insan beyninin erken evrimleşmesi konusunda da daha anlaşılır bulgular sunabileceği görüşünde.

primate-brains02b

Bilim insanları uzun süredir, primatların vücut büyüklüğüyle kıyaslandığında daima büyük beyne sahip olup olmayacağı konusunda tartışmalar yürütüyor. Bu yeni bulgulara bakıldığında ise, önceki, en eski hominid(insansı) olarak bilinen  Australopithecus afaransis üzerinde yapılan çalışmalar ve eski dünyanın maymunu olarak bilinen Victoriapithecus macinnesi üzerindeki çalışmalar arasında tutarlılık arzediyor ki beraberinde, beyin büyüklüğünün artmasının, erken hominidler ve maymunlardaki beyin fonksiyonlarının özelleşmesini takip ettiğini de gösteriyor.

İnsanlarla doğrudan bir bağlantısı olmayan adapiformlar, 65 milyon önce yaşayan ve pesiadapiform olarak isimlerdirilen ilkel atalarından evrimleşti. Harrington ve takım arkadaşları, adapiformların üç farklı türüne dair sanal bir kafatası içi modellediler: Notharctus tenebrosus, geç Eosen Avrupa türü olan Adapis Parisiensis ve Wyoming'teki orta Eosen Bridger formasyonu

verim1

ANATOMİK ÖZELLİKLER KEŞFEDİLDİ


Adapiform kafatasları daha ileriye dönük gözleri olması gibi erken plesiadapiformlardan farklılıklar göstermektedir.  Bu yeni kafatası içi görselleştirmesi sayesinde, bilim insanları daha yakından inceleme imkanı buldukları anatomik özellikler keşfettiler.  Florida Üniversitesi'nden omurgalı paleontolojis bölümü sorumlusu ve aynı zamanda çalışmanın yazarlarından Jonathan Block , göreceli olarak plesiadapiformlar ile adapiformlar arasında beyin büyüklüğü açısından fark bulunmamasına karşın, modern primat beyinlerine benzeyen koku alma duyularına daha az önem veren bir konumlandırması mevcut.

KOKLAMADAN ÖNCE GÖRME YETİSİ


Bloch, " Çalışmamızın da gösterdiği gibi, en erken primatların gerçekten göreceli olarak küçük beyinleri varmış. Bu yüzden büyük beyinlerle ve onu daha iyi koruyarak işe başlamadılar" diyor. Harrington ise, modern primatların özellikle görsel anlamda uzmanlaştıklarını söylerken, erken plesiadapiformlarla adapiformlar arasındaki ana farklılıklardan birinin kokudan sorumlu beyin fonksiyonlarını barındıran beyin bölgesi olduğunu söylüyor: "Bulbus olfactorius adı verilen koku soğancığı daha küçük olmasına rağmen, görme fonksiyonundan sorumlu beyin bölgesinde genişleme gözükmektedir. Bu büyük ihtimalle koklamadan çok daha önce görmeye başladıklarını gösterir."

ÇEVİRİ: Reha BAŞOĞUL