Ayla ÖZDEMİR / SÖZCÜ

2013 yılında başlatılan Astronomi ve Bilimde Kariyer e-konferansları ile  bugüne kadar 38 canlı bağlantı ile 215 okul ve 5 üniversiteden 23000'den fazla ortaokul, lise ve üniversite öğrencisiyle buluştular ve buluşmaya devam ediyorlar.

Konferans esnasında katılımcılar, uzmanlara, sorularını yönelterek merak ettikleri konulara ilişkin detaylı bilgiler de alabiliyor.


Oxford'lu Astrofizikçi Selçuk Topal ve arkadaşları, Milli Eğitim Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’nın sağlamış olduğu teknik destek ile düzenlenen Astronomi ve Bilimde Kariyer e-konferansları ile online olarak okullara bağlanıyor ve öğrencilere Astronomi ve bilimi tanıtıyorlar.

Astronomi ve bilimi ülkemizin genç nesli arasında yaymak, sevdirmek ve bu işe ilgi duyan/duyabilecek kişilere ulaşarak ülkemizi astronomi ve bilim dallarında gelecekte daha da iyi yerlere taşımayı hedefleyen organizasyon, gönüllülük esası üzerine kurulduğu için tamamen ücretsiz.



Hedefleri ise daha çok okula ve Türkiye'nin en ücra köyündeki öğrencilere dahi ulaşabilmek... Onlar, Astronomi ve bilimi daha fazla öğrenciyle buluşturabilmek için bilimin ışığına inanan işadamlarından destek bekliyorlar.

Projenin mimarlarından Dr. Selçuk Topal ile astronomiyi, bilimi ve Astronomi ve Bilimde Kariyer e-konferanslarını konuştuk.

"23 BİN ÖĞRENCİYE ULAŞTIK"


Astronomi ve Bilimde Kariyer e-konferansları nasıl başladı ve kaç öğrenciye ulaşıldı?

Bolu’dan bize ulaşan bir öğretmenin "bütün sınıfları konferans salonunda toplasak ve sizi buraya konferansa alsak" talebiyle başladı. Sonrasında bunu devam ettirmeye karar verdik. Milli Eğitim Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı'yla iletişime geçtik, onların konferans sistemini  kullanmak için . Onlar da bize orada bir oda ayırdılar . MEB Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’nın e-konferans sistemini kullanıyoruz ki bu gerçekten hızlı bir sistem, takılma olmuyor. Olursa da veri tekrar geri geliyor. Orayı biz idare ediyoruz çok hızlı bir sistem.  Gerçekten dünya standartlarında bir sistem. Ama bunu meşhur yapan da biziz. Bu fikir bize ait. Neredeyse 150-200 okul aynı anda bağlanabiliyor. 11-12 Ocak tarihlerinde toplamda 40 okul ve 2000 öğrenciye bu seminerleri verdik. 2013 yılından bu yana 215 okula ulaştık 38 bağlantı yaptık ve yaklaşık 23 bin öğrenciye ulaştık.


"AMAÇ; BİLİMİ SEVDİRMEK VE ROL MODEL OLMAK"


Astronomi ve Bilimde Kariyer e-konferansları ile neyi amaçlıyorsunuz?

"Astronomi bilimler içerisinde aslında küçük bir bilim topluluğudur. Yanlış anlaşılmalara da çok açıktır. Astrolojiyle karıştırılıyor maalesef. Biz önce temel astronomi bilgilerini veriyoruz. Ama bununla da kalmıyoruz. Oxford’da doktora yapan biri NASA’da uluslararası araştırma yapan biri olarak öğrencilere rol model olmaya, bunların yapılabilen şeyler olduğunu göstermeye, cesaret vermeye çalışıyoruz. Astronomi ve bilimi ülkemizin genç nesli arasında yaymak, sevdirmek ve bu işe ilgi duyan/duyabilecek kişilere ulaşarak ülkemizi astronomi ve bilim dallarında gelecekte daha da iyi yerlere taşımayı hedefliyoruz. Hedef kitlemiz üniversite hayatına başlamak üzere olan lise öğrencileri olsa da talep olduğu takdirde orta okul düzeyindeki genç arkadaşlara da konferanslar verebiliyoruz. Hepsi bilim adamı olmak zorunda değil. En önemli hedeflerimizden biri bilim sevgisini toplumun tüm katmanlarına yayabilmek. Uzayla ilgilenmek istiyorlarsa uzay bilimleri okumak zorunda olmadıklarını söylüyoruz. Çok iyi bir biyolog, kimyager veya avukat olabilirler ama uzayla da ilgilenebilirler. Güney Kore'nin ilk astronotu So-yeon Yi adında bir kadın Biyoteknolog. Neden ilk Türk astronot da  bir kadın olmasın? Dünya bir gün tüm sorunlarından arınacaksa bu ancak bilimi, insanı ve doğayı sevmekle olacak."

Oxford'lu Astrofizikçi Selçuk Topal, eşi Ayşegül ve oğlu Uzay Akay

KÖY KÖY DOLAŞMAK VE BİLİMİ ANLATMAK İÇİN DESTEK BEKLİYORUM


Bağlantı yapamadığınız okullara nasıl ulaşacaksınız?

Ben artık Türkiye’ye döndüğüm için birebir gitmeye çalışıyorum. Zamanımın ve enerjimin büyük bir kısmını bu işe ayırıyorum ve bundan büyük bir zevk alıyorum. Yoruluyorum ama yüzümde kocaman bir gülücükle...Sadece öğrencilere değil uzayla ilgilenen herkese ulaşmaya çalışıyorum. Çünkü böyle şahsi ziyaretlerin etkisi ve coşkusu her zaman daha fazla oluyor. Canlı bağlantı sağlayamadığımız okulların teknik altyapısı olmuyor. Genelde devlet okulları bunlar. Oraya gitmenin bir masrafı var. Yol masrafı, konaklama masrafı var. Ne yazık ki bunun için  bir bütçemiz yok. Ana projemiz için hiçbir şekilde kimseden destek almıyoruz. İstiyorum ki yapmakta olduğumuz projeye sahip çıkılsın ve o en ücra köydeki öğrencilere de ulaşayım. Bunun için bilimin ışığına inanan işadamlarımızdan projemize destek bekliyoruz. Türkiye'nin dört bir yanına astronomiyi taşımalıyız. Çünkü gelecek uzayla şekillenecek.

İŞVERENLERE SESLENDİ: ASGARİ ÜCRET ZAMMI KADAR BİLİMİ DE DÜŞÜNÜN!


Geçende çok ilginç bir gelişme yaşandı bilim dünyasında. Bir özel şirket, roket fırlattı ve dikine indirmeyi başardı. Normalde roketi fırlatırsınız ve belli parçaları orada o uzay çöpü olarak kalır. Ama geri indirdiler ve bunu yapan da bir özel şirketti. Bizim özel şirketlerimiz de bilime katkısı olacak projelere destek olmalı. Özellikle ülkemizde uzay bilim ve teknolojilerine desteğe gerçekten çok ihtiyaç var.

Her şeyi devletten bekleyemezsiniz. Oxford öyle değildir, Cambridge öyle değildir. Zenginler, büyük şirket sahipleri belli burslar açar, paralar verir bu bölümlere bilim üretsin diye. Türkiye'de ne yazık ki şirket sahipleri asgari ücrete zam gelmiş benim bundan ne kadar zararım olur onu düşünüyor. Bunlar hoş olmayan ve gerçekten acı şeyler.

Güzel soru soranlara hediyeler veriyoruz kendi imkanlarımızla. Ama destek bulabilirsek daha çok kişiye hediyeler verebileceğiz, en ücra köylerdeki öğrencileri bilim kamplarına, bilim şenliklerine götürebileceğiz. Benim çocukluğum da gariban geçti. Giresun Eynesil’in bir köyünde doğmuş 7 kardeşten biriyim. Tek okuyabilen de bendim. Çoğu zaman kemerim olmadı sicim bağlardım. Ben biliyorum o çocukların gariban halini...



Türkiye'den neden astronot çıkmıyor?

NASA'YA ÇAKILMIŞ BİR ÇİVİMİZ YOK!


Biz ülke olarak NASA’nın uluslararası uzay istasyonuna bir çivi bile çakmamışız. Mühendislik anlamında Avrupa’nın devasa teleskopları var. Sonra ABD’nin güneyinde yapılan devasa teleskoplar var. Uzaya giden, Mars’a giden araçlar var. Bu araçların hepsini NASA tek başına yapmıyor. Uzay aracının bir parçasını Fransa yaparken bir parçasını Hindistan yapıyor. Ortaklaşadır bu işler böyle yürür. Bilim evrenseldir, dili, dini, siyaseti yoktur. Ama parayı veren düdüğü çalar. Orion denilen bir uzay aracı yapılıyor. Mars’a astronot taşıyacak. Orada da bir çivimiz yok. Bizim çaktığımız bir çivi olsa büyük astronotlar çıkartırdık. Henüz uzaya çıkan Türk yok. Gelecek gerçekten uzayda. İnsanlar sanıyorlar ki  uzay bilimleri hayatın çok dışında bir şey. Oysa uzay bilimlerindeki gelişmeler hayatımıza birçok kolaylık getirmektedir. Cep telefonunuzdaki Wireless teknolojisinden röntgen teknolojisine astronominin günlük hayatımıza katmış olduğu birçok kazanım vardır. Yani bilim yolunda yürürken sadece bilimsel çalışmalar yapmazsınız, o yolda yeni yeni keşifler de yapar ve teknoloji üreten bir ülke haline gelirsiniz ki bunun da ülke ekonomisine katkısı çok büyüktür.

Prof. Dr. Aziz Sancar'ın Nobel ödülünü almasına yönelik neler söyleyeceksiniz?

"PROF. SANCAR'IN BAŞARISINI GÜNDEMDE TUTMALIYIZ"


Aziz Sancar'la çok gururlandım. Kendisiyle tanışmayı da çok isterim.  Sancar'ın başarısını durmadan gündeme getirmek gerekir. Özellikle devlet üniversitelerimiz sürekli Türkiye’ye davet etmeli. Sadece gururlanmakla kalmamalıyız. Bilimsel çalışmalara devam etmeli bilim insanlarımız. Ülkeyi yönetenler ve özel şirketler bilim için daha fazla yatırım yapmalı. Elinizi taşın altına koyun. Ancak o zaman samimi bir şekilde sizin bilimi desteklediğiniz anlaşılır. Sadece alkışlayarak bir tane daha Aziz Sancar çıkartamayız. Çıkartmak için çalışmak lazım.

Prof. Dr. Aziz Sancar, ödülünü Atatürk'e sunacak. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

"ATATÜRK ÖNGÖRÜLERİYLE DE EŞSİZ BİR LİDERDİ"


Aziz Sancar'ın ödülünü Atatürk’e sunması ile ilgili neler söyleyeceksiniz?

Milletlerin tarihlerinde belli liderleri vardır. Ve gerçekten çok okuyan, zamanını, çağını iyi irdeleyen insan öyle bir öngörü yapar ki gerçekten ne olacağını bilir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk öngörüleriyle de eşsiz bir liderdi.

Atatürk, 1936 yılında Eskişehir Tayyare Alayı’nı yaptığı ziyarette ‘Geleceğin en etkili silahı da, aracı da hiç kuşkunuz olmasın tayyaredir. Bir gün insanoğlu tayyaresiz de göklerde yürüyecek, gezegenlere gidecek, belki de Ay’dan bize haber yollayacaktır. Bu mucizenin gerçekleşmesi için 2000 yılını beklemeye gerek kalmayacaktır. Gelişen teknoloji daha şimdiden bunu müjdeliyor. Bize düşen görevse Batı’dan bu konuda fazla geri kalmamayı temindir.’ der. 

NASA, bu sözün üzerinden tam 22 yıl geçtikten sonra, 1958'de kuruldu. Bu öngörüyü yapan Ata'ya elbette ödülü sunmanız gerekir.