Ayla ÖZDEMİR / ayla@sozcu.com.tr

Eğitimci-yazar İbrahim Gürşen Kafkas, Cumhuriyetin kuruluş yıllarının bir “eğitim ışığı" olan Mustafa Necati'yi anlattı. Kafkas, Cumhuriyet'in ilk Maarif Vekillerinden (Milli Eğitim Bakanı) Mustafa Necati'nin hizmetleriyle öğretmenlerin altın çağını yaşadığını belirtiyor.

Tevhid-i Tedrisat, karma eğitim ve teknik okullar gibi birçok projenin başarılı Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati, Cumhuriyetin kuruluşunun “eğitim ışığı” olmuştur.


İstiklal Savaşı yıllarında ve Cumhuriyetin kuruluş dönemindeki hizmetleriyle unutulmaz izler bırakan devlet adamı Mustafa Necati’nin eğitime kattığı değerleri yenileşmeci ve gelişmeye yönelik hizmetlerini öğrendikçe çok etkilendiğini belirten Eğitimci-yazar İbrahim Gürşen Kafkas, başarıları ve aydınlık düşünceleriyle Mustafa Necati’yi gençlerimizin, eğitimcilerimizin ve tüm ulusumuzun hatırlaması, tanıması ve unutmaması gerektiğine dikkat çekiyor.

Kafkas'ın bu değerli devlet ve siyaset adamının hizmetlerinin gençlerimize, aydınlarımıza ve bütün insanlara örnek olması düşüncesiyle onun yaşamını anlattığı iki perdelik tiyatro oyunu  ve 15 kişilik karma söz korosuyla hazırlanmış Mustafa Necati oratoryosu da bulunuyor.

"EĞİTİM IŞIĞI MUSTAFA NECATİ"

Eğitimci-yazar İbrahim Gürşen Kafkas, Mustafa Necati'yi şöyle anlatıyor:

 " Yılmak yorulmak bilmeden Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin ışığında çalışır. Mustafa Necati Eğitim devrim ateşini yakan kıvılcımlardandı. O ülkemiz insanının çok sesli acılarını ve cesaretini anıtlaştıran bir kıvılcımdır.

35 yıllık kısa ömrüne büyük çalışmalar, başarılar, yenilikler sığdırmış, ulusun karanlık yüzünün eğitim ışığıyla aydınlanabilmesi için özverili çalışmalarda bulunmuş olan Mustafa Necati,  “Cehaletin yerine bilgiyi, nefretin yerine sevgiyi, karanlığın yerine aydınlığı koyunuz” Der.

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda eğitim öncelikliydi. Mustafa Kemal, “Düşlerim eğitimle gerçekleşecek”, diyordu. Halk karanlıklardaydı. Okuma yazma oranı yok denilecek kadar düşüktü.. Öncelikle eğitimde yenileşmeye gidildi. Tevhid-i Tedrisat (eğitimde birlik) yasasıyla eğitim yeniden biçimlendirildi. Mustafa Necati, öğretmenlerin mesleki örgütlenmesini gerçekleştirdi. Harf Devrimi, Millet Mektepleri, Eğitimde Birlik, Karma Eğitim gibi çağdaş eğitimin uygulayıcı mimarı oldu. O, köye aydınlanmanın gelmesi gerektiğini ileri sürenlerdendi.

İstanbul Hukuk çıkışlı Mustafa Necati, öğretmen, gazeteci, efe ve sporcu kimlikleriyle tanındı. Tüm çalışmalarında “alın terini, beyin terine katarak yol aldı. İstiklal Mahkemeleri başkanlığında bulundu. Mübadele (değişim), İmar İskan, Adalet ve Milli Eğitim Bakanlığı yaptı.1924’de Muallimler Birliği genel başkanlığında bulundu. En başarılı hizmeti Milli Eğitim Bakanlığı görevidir. Milli Eğitim Teşkilat Yasasını çıkardı. Milli eğitimde “asıl olan öğretmenliğimdir” kavramı onun eseridir.

"O'NA GÖRE BÜTÜN ÖĞRETMENLER BİRER YILDIZ ÖĞRETMENDİ"


Onun hizmetleri sırasında öğretmenlik saygın bir meslekti. Öğretmenler altın çağlarını onun hizmetleri ile yaşadılar. Öğretmenlerin özlük hakları düzenlemeleri onun eseridir.

Maaş, yolluk, sağlık giderleri ve benzeri özlük haklarının karşılanmasında çok duyarlılık gösterirdi. Aynı duyarlılığı göstermeyen sorumlulara hoşgörülü olmazdı. O, öğretmenlerin maaşının zamanında ödenmesinde duyarlı olmayan bir valiyi " öğretmen ve eğitime böyle saygı ve ilgi duymayan bir vali ile çalışmayacağım" diyerek görevinden alabilmiştir. Buna benzer birçok olayın yaşandığı o dönemde, vali dahil hiçbir yönetici, öğretmene haksızlık yapmaya cesaret edemezdi. Bu devletin tüm gücüyle öğretmenin yanında olması demekti.

10 bölgede öğretmen okullarının yapılmasını sağladı. Ankara Gazi Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü,  İzmir Erkek Öğretmen Okulu, Balıkesir Necatibey Muallim Mektebi onun eserleri arasındadır. Uzman öğretmen yetiştirmek üzere Avrupa’ya öğrenci gönderildi. “Toplu öğretim “ programlarını uygulattı. Orta öğretim parasız hale getirildi, Tevhid-i Tedrisat, karma eğitim ve teknik okullar gibi birçok projenin başarılı Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati, Cumhuriyetin kuruluşunun “eğitim ışığı” olmuştur.

Validebağ Öğretmenevi korusu onun ricası ile Atatürk tarafından öğretmenlere armağan edildi. Mustafa Necati'ye göre bütün öğretmenler birer "YILDIZ ÖĞRETMENLER" idi. aylıkları az, zor geçinen, bedenen sık hastalanan o zamanın öğretmenlerinin bu güç koşullardaki kutsal görevlerine bağlılıkları ve sevgileri konusunda Mustafa Necati; Atatürk'e, bir sohbet anında:

- Paşam sizin ilkelerinizi, devrimlerinizi yurdun her yerine tüm güçlüklere rağmen taşıyan öğretmenlere bir ödülünüz olmayacak mı? diye sorar.

Mustafa Kemal Atatürk; Bir müddet sonra bu yazıyı yanıtlar. İstanbul Koşuyolundaki Adile Sultan Kasrı  ve arazisini sağlık ve dinlenme merkezi olarak öğretmenlere verdiğini, gerekli çalışmanın yapılmasını ister. O günden bu yana bu koru " Atatürk'ün öğretmene armağanıdır." İşte Mustafa Necati'nin öğretmen sevgisi ve Atatürk'le iletişim, uyum içindeki çalışma ve başarısına canlı bir örnektir.

Köylerin aydınlanması için köy öğretmeni yetiştirilmesine gidildi. Denizli ve Kayseri’de köy öğretmen okulu açıldı. Yabancı okullar denetim altına alındı. Aykırı davrananlar kapatıldı. 1000 yıldır uygulanan Arap Alfabesi yerine yeni Harf Devriminin gerçekleştirilmesine etken oldu. Okuma yazma seferberliği için “Millet mektepleri” kuruldu. “Okul dört duvar demek değil. Bir ağacın gölgesi, bir duvarın dibi eğitim için yeterlidir. Bilen, bilmeyene öğretecek” diyordu.

Mustafa Necati, ” İstiklal Savaşı sonrasında kurulan yeni ulusun Cumhuriyet meşalesinin aydınlık yüzlerindendi. Mustafa Necati, toplumun karanlıklardan çıkması, cehaleti aşmasının temel kaynağının öğretmen olduğunun bilincindeydi. O, “eğitimin öznesi öğretmenlerdir” diyordu. Zihnimizin temel taşı öğretmenlerle gurur duyuyorum “ diyordu.  Mustafa Necati, eğitimi; yüksek Türk Kültür ve uygarlığını Atatürk ilke ve Devrimleri doğrultusunda bütünleştirmeyi görev biliyordu.  İlköğretimi zorunlu öğretime dönüştürdü. Öğretmenliği, ilköğretim, ortaöğretim, yükseköğretim öğretmeni şeklinde biçimlendirdi. İlköğretim denetmenliği Teşkilat ve İdare yönergesini hazırlattı.

O, yılmak, yorulmak bilmeden halkının ve ülkesinin aydınlanması için sürekli çalıştı. İmparatorluktan Cumhuriyete geçiş döneminde; 35 yıllık kısa yaşam sürecinde ulusun karanlık yüzünü eğitim ışığıyla aydınlığa taşıyanlardandı. Büyük  hizmetlerde bulunanlar, iz bırakırlar, ölmezler! Onlar eserleriyle yaşarlar. Onlar yaşayan ölülerdir.  “ Bir ışık yaktılar karanlıklara/ Bir umut, bir güven/ Kardeşlik ektiler Anadolu’ma / Yarınların umudunu yeşerttiler öğretmenlikleriyle, eserleriyle!"

"ATATÜRK,  BAŞARILI EĞİTİMCİNİN ARDINDAN HIÇKIRARAK AĞLADI"


Cumhuriyetin genç, dinamik, üretken eğitimcisi Mustafa Necati, 1 Ocak 1929'da henüz otuz beş yaşında iken,  aramızdan ayrıldı. Hizmetleriyle ve eserleriyle unutulmaz izler bıraktı. Gazi Mustafa Kemal onun ölümünden çok etkilendi ve hıçkırarak ağladı. Adımı ölümsüzleştirmek için Ankara'nın en işlek caddelerinden birine (Necati Bey Caddesi) adını verdi.

Eğitimci-yazar Kafkas, Mustafa Necati'nin ölümünden Atatürk'ün duyduğu üzüntüyü de tarihçi Afet İnan'ın bir eserinden şöyle aktarıyor:

"Mustafa Necati'nin hastalığı ve son durumu Atatürk'ü çok etkilemişti.

- Yazık olur çok yazık olur, onu kurtarın, kurtarılmalı diye söylendiğini ve " ne evlattı o" deyişini gözleri dolu dolu söylediğine tanık oldu. Atatürk, verimli, çalışkan, iddialı ve genç bir devlet adamının kaybını büyük üzüntü ve gözyaşları içinde karşılamıştı."

"MUSTAFA NECATİLERE İHTİYAÇ VAR"


57 yıllık eğitim emekçisi ve yöneticisi Gürşen Kafkas, bugüne kadar 46 basılmış eserinden bir olan 'Eğitim Işığı Mustafa Necati' adlı eserinde O'nu şu sözlerle anıyor:

Mustafa Necati, halkını iyi tanıyan yürekli bir Atatürkçüydü. O demokrasi tarihimizde örnek gösterilecek idealleri, başarıları ve uygulamalarıyla devlet yönetiminde yıldız olmuştu. Ne yazık ki bu değerli devlet ve siyaset adamı en verimli çağında yıldız olup kaydı. Onun genç yaşta ölümü bütün yurtta üzüntü ile karşılandı. O gün olduğu gibi bu gün de ulusumuz; çalışkan, geçmişini bilen, yenilikçi ve aydın devlet ve siyaset adamlarına muhtaçtır. 1929 yılının ilk günlerinde  basit bir apandist ameliyatı sonrası bu değerli eğitimciyi kaybettik. Mustafa Necati gibi eğitim sevgisini yurt sevgisiyle özdeşleştiren liderler ulusal aydınlanmamızın mimarıdırlar. Cumhuriyetimizin kuruluş süreci de eğitim seferberliğindeki yenilikleri; başarıları ve aydınlık düşünceleriyle Mustafa Necati’yi gençlerimizin, eğitimcilerimizin ve tüm ulusumuzun hatırlaması, tanıması ve unutmaması gerekmektedir. Eğitimde sorunlar yumağı içinde bulunduğumuz, öğretmenlik mesleğinin saygınlığının dibe vurduğu bu günlerde Mustafa Necati'yi saygıyla anıyoruz."