Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'ı tutuklu 46 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşması, yoklamayla başladı. Davanın sanıklarından Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ifadesinde "Ülkemiz PKK, DHKP-C, FETÖ saldırısı altındadır. Bu örgütler Soma'yı da yapmışlardır" diye konuştu. Facianın da sabotaj olabileceğini yineleyen Can Gürkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim bilimsel raporlarımız dikkate alınmıyor. Taleplerimiz kabul edilmiyor. 15 Temmuz'da bu ülke kendi halkına silah doğrultanları gördü. Ülkemiz PKK, FETÖ gibi terör örgütlerinin saldırısı altındayken bugün her şey yeniden şekilleniyor. Bu örgütlerinin saldırısı altındayken bazı şeyleri sorgulamamız lazım. Manisa Barosu eski Başkanı Zeynel Balkız, süreçte etkin bir isim oldu. Bilirkişileri yönlendirdi. Baro olarak bu konuda taraf olduklarını açıkladı. Hedef belliydi hedef babam Alp Gürkan idi. Hedef şaştı. Okun ucu bana geldi."

AİLELERDEN TEPKİ


Kanıt olmadan suçlama olamayacağını ama 301 kişiyi kasten öldürme suçlamasının kanıtsız yapıldığını ileri süren Can Gürkan, mahkemede salonunda adaletin A'sını göremediklerini ileri sürdü. Mahkemede dinlenen işçilerin yalan ifade verdiğini iddia eden ve buna rağmen haklarında işlem yapılmadığını söyleyen Can Gürkan'a, madenci ailelerinden tepki gelmesi üzerine avukatı Kadir Çekin, müdahale etti. Çekin'in bu hareketine ailelerin "Bizim evlatlarımız öldü" sözleriyle daha büyük tepki göstermesi üzerine, bazıları salon dışına çıkartıldı.

KOZAĞAÇLI: BU DAVANIN SAHİPLERİ BİZİZ


Duruşma sonrasında açıklama yapan ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, sanıkların ve avukatların savunmalarındaki iddialarına tepki gösterdi. Duruşmada önemli gelişmeler olduğunu söyleyen Selçuk Kozağaçlı, "Bunlardan ilki şirketin patronu Alp Gürkan hakkında hazırlanan iddianame oldu. Can Gürkan'ın avukatı Kadir Çekin, Alp Gürkan hakkında savcının iddianame hazırladığını gördüğünü anlattı. Savcıya, 'siz ne yapıyorsunuz dedim ve durdurdum' dedi. Bu olayın nasıl olduğunu anlamak mümkün değil. Savcının kim olduğunu bilmemiz lazım. İddianameyi görmemiz lazım. Bir avukat bu durdurma işini tek başına yapamaz. Arkasında kimler var ? Önümüzdeki günlerde tartışmaya devam edeceğiz" dedi.

Sanıkların sabotaj iddialarına da sert yanıt veren Selçuk Kozağaçlı, "Patron, madeni FETÖ örgütü yaktı, FETÖ bağlantılı savcı, polis jandarma soruşturmayı yürüttü demeye getirdi. Aslanda bir süreden beri söyleyecek sözleri olmadığı için sabotaj iddialarını son 6 aydır dillendiriyorlardı. İşçiler yaktılar dediler. Ancak 15 Temmuz fırsatını kaçırmadılar. Böyle bir çaresizlik davanın geldiği noktayı gösteriyor. Artık sığınacakları bir yer kalmadı. Savunacakları bir durum kalmadı. Bu davanın sahibi, savcı, polis değil biziz. Yakınlarını kaybeden ailelerdir, avukatlarıdır. Barolardır. Çağdaş Hukukçular Derneği'dir. ÇHD olarak mücadele ediyoruz. Bize de mi FETÖ'cü diyeceksiniz. Bizlerin büroları FETÖ tarafından basıldı. Hapis yattık. Onlara karşı mücadele ettik. Bu davanın sahibi katledilmiş işçilerini aileleridir.Biz madeni kimin yaktığını biliyoruz. İtirafçılar da çıksa, Yeminli ifade de verseler. Buna inanmayız. Maden para hırsıyla yakıldı. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız" dedi.