AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, İstanbul İstiklal Caddesi'ndeki canlı bombalı terör saldırısının ardından İzmir'de düzenlediği basın toplantısında, teröre karşı birlik olma mesajı vererek, Çanakkale Savaşları'nı hatırlattı. Hotar, "18 Mart'ta dönmemek üzere gittiler. Neden? Bu ülkeyi düşmanlardan kurtarmak için. Bizim hiç kimseye verecek yarım metrekare toprağımız yok. Bizim, amacı belli olan bu teröristlere haddini bildirmemiz lazım. İzmir gibi Yunan'ı denize sokmuş şehrimizde bu karşı duruş, bu farkındalık tüm dünyaya örnek olacak düzeyde olacaktır" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, Kaya Termal Otel'de AK Parti İzmir milletvekilleri Atilla Kaya, Hüseyin Kocabıyık, Kerem Ali Sürekli, Hamza Dağ ve Necip Kalkan'ın katılımıyla 'Teröre karşı tek yürek' başlıklı basın toplatısı düzenledi. Hotar, medya temsilcileriyle biraraya geldiği toplantıda sözlerine, "Bugün burada AK Parti Genel Başkan Yardımcısı veya milletvekili olarak konuşmaktan ziyade bu vatanın bir evladı olarak, bir anne olarak karşınızdayım" diyerek başladı. Teröre karşı ayrışmadan birlik içinde olmak gerektiğini belirten Hotar, partisinin 2000'li yılardan bu yana terörle mücadele konusunda yaptıklarını anlatarak, şöyle konuştu:
"Demokratik adımları aslında belli bir kesim için değil, bu ülkenin içinde yaşayan tüm etnik unsurlar için attık. Zaten bu sorunların temel kaynağı da birliğimizi zedeleyen ayrımcı anlayışlardı. Çünkü daha çok demokrasi ancak bizim dünyanın gelişmiş ülkeleriyle rekabet etme yolunda ilerlememizi sağlayacak ve dünya ülkeleri arasındaki kalkınmışlık seviyemizi yükseltecekti. Amacımız farklılıkların bir arada barış ve kardeşlik içinde aynı çatı altında muhafaza etmektir. Fakat bu adımlara rağmen terör unsurları amaçlarının hak ve özgürlük olmadığını gösterdiler, kanlı eylemleri de bunu göstermektedir. Bölücü terör örgütü, ülkemizi kaosa sürüklemek isteyen muhalefetten de yüz bularak saldırılarına yeniden başladı. Oysa ülkenin geleceği her türlü kaygıların üstünde olmalıdır. Ancak muhalefetin bu memleketinin kalkınması, gelişmesi, birlik ve beraberliği gibi bir derdi yoktu. Bizim gibi milletin dertleriyle dertlenen bir anlayışları da yoktu. İdeolojilerinin Kürt kardeşlerimizin haklarını korumak olduğunu ileri sürerek sözde mücadelelerine hain saldırılarla devam ettiler. Hangi insan, hangi ideoloji ve hangi toplumsal çıkar bir masumun ölümüyle kendi haklarının geri geleceğine inanır ki! Bunlar sadece kendilerini kandırıyorlar."
'TERÖRÜN KAYNAĞI KÜRESEL AKTÖRLER'
AK Parti Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hotar, terörün kaynağının küresel aktörler olduğunu öne sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz buna izin vermeyeceğiz. Nitekim, millet olarak daha dün geride bıraktığımız 18 Mart
Çanakkale ruhuyla bu coğrafyanın tüm unsurlarıyla Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Zazasıyla, Alevisiyle, Sünnisiyle, Edirne'den Ardahan'a, Trabzon'dan Şanlıurfa'ya uzanan insanımızla tek yürek olarak, bizi ayrıştırmak isteyenlere karşı dik durarak bugünleri de aşacağız. Bu topraklarda yaşayan, aynı tarihe, aynı dine, aynı kültüre sahip insanların birbirlerine düşman olmalarının yarattığı kaosu gözler önüne sereceğiz. İnsani değerlerin, gelenek ve göreneklerimizin kutsallığı yeniden ön plana çıkaracağız. Terör bugün dünyanın pek çok ülkesinde görülen en önemli sorunlardan birisidir. Türkiye'deki terör esasında iç kaynaklı değildir. Toplumda var olan sosyolojik bloklar arasında kanlı bir çatışma yoktur. Bütün bu çatışmaların asıl kaynağı bu coğrafyaya karşı emperyal duygularla hayata geçirilen sömürgeci emellerdir. Bizim ülkemizde yaşanan terörü de bu emellerden bağımsız görmemek gerekir. Türkiye'deki terör, kamu işleyişine yönelik bir saldırı olmanın ötesinde milletin birliğini hedef alan bir amaca sahip olduğundan esas kaynağı da küresel aktörlerdir."
'TERÖRÜN İÇERİDEN DESTEK BULMASI İŞİ ÇOK ZORLAŞTIRMAKTADIR'
AK Parti İzmir Milletvekili Hotar, terörün içerden destek bulduğunu iddia ederek, "Orta Doğu'nun terörize edilmesine giden yolun taşlarını döşeyen esas aktör içerde değildir. Terörle mücadele etmenin en büyük yönü, onun sosyolojik ve psikolojik etkilerini azaltacak işler yapmaktır. Toplumu etkileme gücü terörün kendisinden çok daha fazladır. Bu nedenle terör, bir ülkenin tek başına üstesinden gelebileceği bir sorun değildir. Türkiye'deki terör daha önce demokrasi açığından nemalanmıştır. Şimdi ise özellikle 2002'den itibaren ülkemizde demokratikleşme adına yürütülen çalışmalar toplumsal refahı arttırmaya başlamıştır. Bu durum terör taraflarını ciddi anlamda rahatsız etmeye başladığından son dönemlerde terör, demokrasiyi istismar etmektedir. Türkiye bu terörü yenebilir ve yenecektir. Ancak terörün içerden destek bulması işi çok zorlaştırmaktadır. Kararlıyız, tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelemiz devam edecek. Biz, millet olarak geçmişten bugüne kültürümüzle, değer yargılarımızla, millet olma bilincimizle çok zor dönemleri atlattık. Bu milletin değer yargıları, birliktelik ruhu ve zor günlerdeki mücadele ruhuyla bugünleri de geride bırakacağız. Bugün, ben, sen, o diye ayrıştıranlara inat biz olma günüdür" dedi.
'İNSANİ OLARAK HAKLI OLABİLİRLER AMA TERÖRÜN DE ULAŞMAK İSTEDİĞİ BU'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hotar, iki gündür İzmir'de kaldığını ve kentte insanların otobüs duraklarında beklemekten, AVM'ye gitmekten, sokakta olmaktan korktuğunu belirterek, terörün amacının da bu korkuyu salmak oldğuna dikkat çekti. Hotar, şunları söyledi:
"Basın mensupları medya gücünü kullanarak bu ülkede yaşayan her vatandaşın bu duyguların kırıntılarını taşıyor olmalarına vesile olmalı. Başka ülkelere tatil amacıyla da gitsek iki günden sonra ülkemizi özlüyor ve dönüyoruz. Bunun dışında davranmaya kalkışanlara karşı hepimizin bir duruş göstermesi gerekir. 18 Mart'ta dönmemek üzere gittiler. Neden? Bu ülkeyi düşmanlardan kurtarmak için. Bizim hiç kimseye verecek yarım metrekare toprağımız yok. Bizim, amacı belli olan bu teröristlere haddini bildirmemiz lazım. İzmir gibi Yunan'ı denize sokmuş şehrimizde bu karşı duruş, bu farkındalık tüm dünyaya örnek olacak düzeyde olacaktır. Ülkemizi korumaya yönelik bir yapılanma var diyebilmeli, gururla anlatabilmeliyiz. Basın çok önemli. Bu konuda farkındalık oluşturmalıyız. Yanlı haberler yapan, yaptırılan sosyal medya dahil bunları doğrulamak sizlere düşüyor. Duyurulan hızlı ve doğru şeyler ülkenin geleceğini inşa etmeyi hızlandıracak böyle bir sorumluluk var şu anda. Ne kadar hızlı ve doğru bilgi giderse ülkemiz o kadar sağlam yol alır. Hiç birimiz korkmuyoruz, korkmayacağız. Üç teröriste, çapulcuya pabuç bırakmayacağız. Sivil halka yönelik bu saldırıların acılarına yürek dayanmaz. İki gündür İzmir'deyim. İnsanlar evinden çıkmama, AVM'ye gitmeme, sokakta olmama, otobüs durağında olmama psikoloji içinde. İnsani olarak haklı olabilirler ama terörün de ulaşmak istediği bu. Artık insanlar çok daha duyarlı. Güvenlik güçlerinden aldığım bilgilere göre şüpheli birini görürlerse, mahalleye şüpheli biri taşınmışsa hemen bilgi veriyorlar."
'KOSKOCA GÜNEYDOĞUYU SİZE BIRAKACAĞIMIZI MI SANIYORSUNUZ?'
Toplantıda konuşan AK Parti İzmir Milletvekili Necip Kalkan, "Bu çapulculara vatan hainlerine bir şey söylemek istiyoruz. Çanakkale Boğazı 35 kilometre. 35 kilometreyi geçirmemek için 250 bin şehit verdik, bu insanlara bırakmadık. Ey çapulcular! Koskoca güneydoğuyu size bırakacağımızı mı sanıyorsunuz? Tek rüya var, ülkenin bölünmez bütünlüğü. 65 yaşındayım, 65 yıl daha geçse bu ülke bölünmez. Sizin üzerinizdeki sıfat ne olursa olsun terör örgütü yandaşlığının örtüsü olamaz. Tek duygu vardır. Cumhuriyeti Hakkari'den Ardahan'a, Akdeniz'den Karadeniz'e kadar bölünmeden tutmaya kararlıyız" dedi.
MANŞET TEPKİSİ
AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya, ise Cumhuriyet Gazetesi’nin 'Türkiye teslim' manşetine tepki göstererek, gazeteyi paralel yapı ile iş birliği yapmakla suçladı. Kaya, "Artık terör için bir birlik var. CHP’nin bu kadar oy aldığı bir yerde CHP’yi cumhuriyeti koruyan bir çizgiye çekilmesi konusunda İzmirlilere çağrı yapıyorum. Bu beladan hep beraber kurtulacağız" dedi.
İSTİFA ÇAĞRISINA TEPKİ
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel'in hükümeti istifaya çağırmasına tepki göstererek, "Kana susamış terör örgütleri kan dökmeye karar verdi. Mecliste bu konuyla ilgili ortak karar alınmasını isterdik ama göremedik. CHP son anda dönerek destek verdi. Bu iyi bir politikaydı ama CHP İzmir il örgütünün başkanı, mücadele etmek yerine hükümeti istifaya çağırıyor. Yüzde 49.5 oy alan bir hükümete kimse bu çağrıda bulunamaz. CHP’nin kendi içindeki çelişkiden kurtulması lazım" diye konuştu. Delican, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na Büyükşehir’de çalışan personelleri işten çıkarma çağrısı yaptı ve "Büyükşehir'de İZELMAN (Belediye şirketi), PKK yuvası haline gelmiş. İZELMAN kadrolarındaki vatansever işçiler rahatsız oluyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun bu konuya el atması gerekir" dedi.

DHA