MEVZUYU KAPATIRIZ
Hürriyet'ten Hacer Boyacıoğlu'nun haberine göre; göreve geldiği günden bu yana gece gündüz ayrım yapmadan çalıştıklarını ifade eden Baran, “Gece geç saatte eve gidiyorum. Sabah erkenden kalkıyorum, belki yarım saat kendi işimize zaman ayırabilirim. Onun dışında da zamanım hep burada geçiyor. Yönetim kurulu arkadaşlarımızla, meclis üyesi arkadaşlarımızla... Şikayetçi miyiz? Değiliz” ifadelerinin kullandı. Zor bir dönemde zor bir görev üstlendiklerini vurgulayan Baran, “(Gökçek’in iddialarıyla ilgili olarak) Belki yazılı bir açıklama yapıp, mevzuyu kapatabiliriz... ATO’nun kurumsal kimliğiyle ilgili bir takım iddialar varsa, buna yanıt veririz. Sadece bunlarla sınırlı bir yanıt verilebilir” dedi. İddiaları okuyacak zamanlarının bile olmadığını kaydeden Baran, “Zaman ayırmayı uygun da doğru da bulmuyoruz. İşimize bakıyoruz. Ticarete bakıyoruz, bizim Ankara’ya çok borcumuz var” açıklamasını yaptı.
TÜRKİYE SEÇİMİ GİBİ
Baran, seçimlerinin ve yönetime gelmelerinin ATO ve iş dünyasında nasıl karşılandığı sorusuna da, “İnanılmaz” yanıtını verdi. “ATO’nun seçimi değil, Türkiye’nin seçimi gibi algılandı” diyen Baran şöyle devam etti: “Türkiye’nin birçok yerinden arayan, memnuniyetini dile getiren arkadaşımız oldu. Dualarını gönderen arkadaşlarımız var. İnsanımızı rahatlamış görüyorum. Hedef büyük. Ayşe teyze arıyor ‘oğlum şunu şöyle yapsana’ diyor. İnanın böyle. Hiç alakasız kişilerin çok güzel fikirleri oluyor. Hepsini değerlendiriyoruz, hepsinin başımızın üstünde yeri var. Seçime kadar 10 aylık bir süre var. 10 ay sonra ‘Ticaret odaları neden var’ denilemeyecek. Yapacaklarımızla ilgili iddialıyız. Sadece tüccarı ve Ankara’yı düşünüyoruz. Yapacaklarımızı en üste çıkaracağız. Odayı da seçim ortamına hazırlamak lazım. Hepsini bir arada götürüp, insanlarımızın 10 ay sonra takdirini kazanacağımızı düşünüyorum.”